Kanlar içinde yatan genç sizin çocuğunuz olsaydı

Başbakan Erdoğan Bostancı operasyonuyla ilgili “güvenlik şeridine girdiler” diyerek medyayı eleştirdi ama bu beceriksiz operasyonun tek sorumlusu emniyettir.

Haberin Devamı

Düğüne gider gibi operasyona mı gidilir?

Gazetecileri de vatandaşı da bölgeye yaklaştırmaması gereken emniyetti, bu önlemi alamadı...

Gazeteciyi bırakırsan teröristin dairesine bile girmeye kalkar, onun işi bu...

Polisin işi de gazeteciyi ve vatandaşı bölgeye sokmamak...

Medyayı eleştireceksek dünkü birinci sayfalarından dolayı eleştirmemiz gerekir.

Çatışmada kör kurşunla ölen 16 yaşındaki Mazlum Şeker’in kaldırımda yatan cesedi bütün gazetelerin birinci sayfasındaydı...

Genç çocuğun ensesinden giren kurşun, kaldırım boyunca kıpkırmızı bir kan şeridi oluşturmuştu...

Bazı gazeteler bu fotoğrafı buzlayarak verdi, bazıları da acımasızca kanlar içindeki çocuğun cansız bedenini bastılar kocaman kocaman...

Bakalım hangi gazete nasıl vermiş bu fotoğrafı;

Buzlayarak yayınlayanlar:

Hürriyet, Milliyet, Akşam, Cumhuriyet.

Vatan ve Taraf kanın görünmediği açıdan çekilen fotoğrafları kullanmayı tercih etmişler.

Radikal ise fotoğrafı iç sayfada çok küçük gördüğünden kan gölü belli olmuyor.

Buzlamadan yayınlayanlar:

Posta, Sabah, Habertürk, Star, Zaman, Bugün, Takvim, Yeni şafak.

En korkunç fotoğraflar ise Yeni şafak ve Habertürk’te...

Şimdi bu tür durumlarda klişe olarak sorulan soruyu ben yönelteyim;

16 yaşındaki Mazlum Şeker’in ailesini hiç düşünmediniz mi?

Kurban Bayramı’nda koyun kanı bile buzlanırken gencecik çocuğun parkeleri kızıla boyayan kanını basarken eliniz titremedi mi?

Kaldırımda kanlar içinde yatan 16 yaşındaki genç sizin çocuğunuz olsaydı aynısını yapar mıydınız?..

Haberin Devamı

Bir haber kabaresi

Kimse bilmez Mesut Yar eski operacıdır, sahne tozunu daha üniversite yıllarında yutmuştur yani...

Dört-beş yıldır aklında olan bir sahne projesi vardı, klasik bir stand-up gösterisi dışında olacağını söylediği bu projeyi çok dinledik Mesut’tan...

Sonunda geçen akşam Ortaköy Afife Jale Sahnesi’nde yıllardır anlattığı gösterisini izledik.

Sanatçı, gazeteci ve televizyonculardan oluşan bir izleyici grubuna gala yaptı Mesut Yar... Bir Haber Kabaresi’nden Mesut’un sabah programından kesitler var, televizyon eleştirmenliğinden bölümler ve komedi var...

Sahnenin arkasında yer alan barkovizyonda çeşitli görüntüler gösteriyor Mesut...

Kimi zaman onların üzerine oyunlar oynanıyor, kimi zaman ahiretten haberleri sunuyor Mesut Yar.

Tek kişilik bir oyun değil bu, Mesut’un sabah programı Uyan Türkiye’de çalışan ekip de sahnede...

Bunlardan biri de Uğraş Güneş.

Birlikte çalışmıştık Uğraş’la, doğaçlama yeteneği süperdir, Uyan Türkiye’de Mesut’un skeçlerinde de hep doğaçlama gider zaten...

Uğraş, tamamı ‘amatör oyunculardan’ kurulu bu kabarenin en iyi oyuncusu, zaten metinler de onun kaleminden çıkma. Bu tür oyunlar oynandıkça oturur.

Mesut oyuna biraz daha skeç ekler, bazı bölümleri çıkarıp bazılarını kısaltırsa bu sahne işini de kıvırır...

Biraz daha barkovizyonda komik görüntüye ihtiyaç var, bir de oyunun finali çok uzun ve gereksiz bir mesaj kaygısıyla bitiyor. Finali düşürme Mesut, RTÜK bölümünde olduğu gibi kahkahalarla bitir oyunu tadı damağımızda kalsın.

Sahne yolun açık olsun...

Haberin Devamı

Kampanya sürüyor

Van Hacı Ali İlkokulu’na Sinan Çetin’in adının verilmesiyle başlayan tartışma sonrasında “Aman Yaşasın Okulumuz kampanyası zarar görmesin” diye yazmıştım.

Show TV Genel Müdürü Saner Ayar’dan bir mektup aldım;

“Senin de dediğin gibi bu kampanyanın üzerine titriyoruz” diyor Saner Ayar ve bazı bilgiler veriyor.

2005’ten yana süren kampanyada bugüne kadar 200 köy okulu onarılmış, 16 bin 500 çocuğa ulaşılmış.

Pek çok ünlü bu kampanyaya destek vermiş.

Tartışma yaratan Hacı Ali ılkokulu’nun eski ve yeni halinin fotoğraflarını da gördüm, baştan aşağı yenilenmiş okul.

Bu arada okula maddi yardım yapan Sinan Çetin de aradı, “Okula adım verilsin diye bir talebim olmadı, çıkarılmasını isteyeceğim” dedi.
“Yaşasın Okulumuz kampanyası durmadan yola devam” diyor...

Sadece Show TV’nin değil hepimizin üzerine titremesi gerekiyor bu kampanyanın.

Yazarın Tüm Yazıları