Kahramanı kadar haini de çok bir milletiz!

EMİN olun şaşırıyorum!Ne kadar çok hain ve gafil var ülkemizde?

Sanki satılmışlar hepsi...

Yalakalar, yağdanlıklar ve şakşakçılar da cabası...

Yabancı çıkarları için mürekkep tüketen yazarlar, Türkiye’yi bölmek isteyenlere destek olan ahláksızlar, üç kuruşluk menfaat için milletini satan düzenbazlar ortalıkta kol geziyor... Bunları her devirde olduğu gibi bugün de görüyoruz...

Kimi Avrupa’nın, kimi Amerika’nın adamı olmuş... Daha doğrusu, onların çıkarlarını koruyup uşaklıklarını yapmayı görev saymışlar! Bu durum yeni değil tabii...

88 yıl önce Anadolu’yu işgal eden Yunanlıları öven, onları destekleyen, ulusuna rezilce ihanet eden şairler, yazarlar gazeteciler, siyasiler, hacılar, hocalar, üç kuruşluk menfaat için virgül gibi kıvrılanlar vardı. Mustafa Kemal ve arkadaşları bunlarla da mücadele etti.

Bugün de onların torunları işbaşında...

Türkiye’yi kötülemek, yıpratıp yıkmak için ellerinden geleni insafsızca, hayasızca, ahlaksızca yapıyorlar!

* * *

Son yıllarda rezil bir moda çıktı... Türkiye’ye ve Türkiye’nin bütün değerlerine saldırıp, Türk insanını sözde "Ermeni soykırımı" ile suçlayarak Batı ülkelerinden ödül almak!

Formül basit, fakat etkili: "Türkiye’ye vur, ödülü ve parayı kap!"

Avrupa ülkeleri ve Amerika, kime ne avanta vereceğini, hangi şaklabanı kaç paraya satın alacağını iyi biliyor.

Edebiyatçı, yazar, çizer geçinen birtakım zavallılar ve sütübozuklar, bu siyasi oyuna alet olarak, kalemlerini, ruhlarını, bedenlerini, beyinlerini, her şeylerini üç-beş paraya sattılar, satıyorlar!

Bu kadar hainlik, böylesine pespayelik nasıl olabiliyor, bilemem...

Bunlardan tiksinmemek mümkün mü?

Dedik ya, ülkemizdeki bu hastalık yeni değil...

Bu sefillerin dedeleri de Kurtuluş Savaşı’nda, Türk ordusuna karşı Yunan askerlerini tutmuştu...

* * *

İzmir’i işgal edip, Anadolu’ya yürüyen Yunan ordusunu yollarına gül serperek karşılayanlar, Türk bayraklarını yırtıp, Yunan bayraklarını sallayanlar vardı. (Bu olaylar İlhan Selçuk’un Yüzbaşı Seláhattin’in Romanı adlı kitabında ayrıntılarıyla anlatılır.)

Yabancıların yurdumuzdaki uşakları "Yunanlılar bizi Kemal’in askerlerinden kurtarmaya geldi" diye rezilce yazıp çizmişler, her türlü melaneti yapmışlardı...

Bu konuda çok sayıda belge ve eser vardır. İnsan okudukça tüylerinin diken diken olduğunu hisseder...

Yazımızın başlığı olan "Kahramanı kadar haini de çok bir milletiz" sözü, bize değil, büyük Atatürk’e aittir.

Turgut Özakman’ın Kurtuluş Savaşı destanı olan "Şu Çılgın Türkler" adlı ünlü kitabında bu durum çok güzel hikáye ediliyor. (Bilgi Yayınevi)

Kitabın 555’inci sayfasında Yunan işgali sırasında iç düşmanları dış düşmanlardan daha tehlikeli bulan Mustafa Kemal Atatürk’ün:

"Kahramanı kadar gafili de, haini de çok bir milletiz" demek zorunda kaldığı anlatılıyor.

Atatürk’ün bu teşhisi, günümüzde de hálá geçerliliğini koruyor ne yazık ki...

Fakat... Engeller aşılmak içindir, takılmak için değil!
Yazarın Tüm Yazıları