Kadınlar bugünlere kolay gelmedi

ANNELER Günü yaklaştı. Bugünlerde yine kadınlar konuşuluyor.

Oysa, bugünlerde değil, her zaman konuşulmalı...
Gönlümüzde paha biçilmez bir değere sahip olan kadınlar, bugünkü konumlarına kolay gelmediler. Bakın, son 85 yılda, kadınlarla ilgili neler olmuş neler.
TEKEŞLİLİK, SEÇME VE SEÇİLME
17 Şubat 1926 tarihinde kabul edilen Türk Medeni Kanunu ile erkeklerin birden fazla kadınla evlenmeleri ve tek taraflı boşanmaları ile ilgili hakları kaldırıldı.
Kadınlara, boşanma hakkı, velayet hakkı ve tasarruf hakkı tanındı.
Kadınlar, seçme ve seçilme hakkına 1934 yılında kavuştular.
5 Aralık 1934 tarihinde, Anayasa’da yapılan bir değişiklik ile kadınlara “seçme ve seçilme” hakkı verildi.
8 Şubat 1935 tarihinde ise, Türkiye Büyük Millet Meclisi, “Beşinci Dönem” seçimleri sonucu, 17 kadın milletvekili ilk kez Meclis’e girdi. Bu sayı, ara seçimlerde 18’e çıktı.
KOCANIN İZNİ VE SOYADI
29 Kasım 1990 tarihinde, Medeni Kanun’da yer alan “Kadının çalışmasını kocanın iznine bağlayan” hüküm iptal edildi. Ancak, meslek ve iş seçiminde ve bunların yürütülmesinde, evlilik birliğinin huzur ve yararının gözünde tutulması gerekiyor (Yeni Medeni Kanun Md.192).
22 Mayıs 1997 tarihinde ise, kadının evlendikten sonra, kocasının soyadının yanı sıra, kendi soyadını da kullanabilmesine olanak sağlandı.
VERGİDE AYRI BEYAN
1998 yılına kadar, kadının vergiye tabi geliri, “Aile reisi beyanı” adı altında, kocası tarafından beyan ediliyordu. Bu da bazı problemlerin doğmasına neden olabiliyordu. 29 Temmuz 1998 tarihinden itibaren, bu uygulamaya son verildi.
O gün bu gün, kadınlar vergiye tabi gelirlerini, eşlerinin bilgisi dışında, kendi adlarına beyan edebiliyorlar. Böyle olunca, kocası da geliri ve serveti hakkında bilgi sahibi olmuyor.
YENİ MEDENİ KANUN
22 Kasım 2001 tarihinde kabul edilen yeni Medeni Kanun ile kadınlara, bazı yeni haklar sağlandı. Bunlardan biri olan “Boşanma halinde mal paylaşımında”, taraflar arasında önceden yapılmış, aksine bir sözleşme yoksa, boşanma durumunda, evlilik sırasında edinilen mallar, yarı yarıya paylaşılacak. Evlilik devam ettiği sürece, anne ve baba çocukla ilgili velayeti birlikte kullanabilecekler.
Ayrıca, eşin açık rızası bulunmadıkça, oturulan evin kira sözleşmesi feshedilemeyeceği gibi, devir de edilemeyecek.
BORÇLANMA VE EMEKLİLİK
1) Doğum yapan kadınlara borçlanma yaparak 4 yıl daha erken emekli olma hakkı (5510 sayılı K. Md. 41/1/a).
2) Malul çocuğu bulunan kadın sigortalılara erken emeklilik hakkı (5510 sayılı K. M. 28/8).
3) Yurtdışında ev kadını olarak geçen süreleri borçlanma hakkı (3201 sayılı K. Md.1).
DİĞER SOSYAL HAKLAR
1) Prim teşviki kapsamında 18 yaş ve daha ileriki yaşlardaki kadın işçinin istihdam edilmesi (Erkek işçide 18-29 yaş sınırlaması var, kadında 18 yaş dahil ve yukarısı) (4447 sayılı K. Geçici Md. 7).
2) Kadınların yaş sınırlaması olmadan yetim maaşı alması (5510 sayılı K. Md.34/1-b/3).
3) 1.10.2008 öncesi bakmakla yükümlü olan kişi üzerinden sağlık aktivasyonları yapılan kızların durumlarında değişiklik olmadığı sürece sağlık yardımı almaya devam etme hakkı (5510 sayılı K. Md.12/8).
4) Kadın çalışanların evlenmeleri halinde kıdem tazminatı alarak işinden ayrılma hakkı (1475 sayılı K. Md.14/2).
5) Ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılma yasağı (Ağır ve Tehlikeli İşler Yönetmeliği).
6) Kadınların gece çalıştırılma yasağı ve gece çalışmasının kurallara bağlanması (Gece Çalıştırma Yasağı ve Kadın İşçilerin Gece Postalarında Çalıştırılmaları Hakkında Yönetmelik).
Bu ve benzeri hakları, Cuma günü 14.30’da NTV’de ele alacağız.
Yazarın Tüm Yazıları