Kablolu yayında da torpilli kanallar önde

Türksat 3A’ya geçilince bütün kanalların frekansları ve sıralamaları değişti.

Televizyonu uydudan izleyenler hafta başından beri büyük tepki gösteriyor yeni sıralamaya.

Çünkü hükümet yanlısı kanallar, muhafazakar yayın yapanlar sıralamada en öne yerleştirildiler.

Daha kolay izlensinler diye...

Kanal D, Star gibi kanallar ise rating listesinde adı sanı bile olmayan kanalların çok gerisinde.

Bunun tek bir nedeni var, hükümete yakın kanalları ödüllendirmek, hükümeti eleştirenleri cezalandırmak.

Kanalların sıralamasının ne önemi var deyip geçmeyin, çok önemlidir...

Mesela Digitürk’teki Türkmax kanalının izlenmesinin en büyük nedeni dört büyük kanalın arasında olmasıdır.

En çok izlenen dört kanal arasında zap yaparken Türkmax’a da takılıyor seyirci...

Uyduda da aynı şey geçerli, ilk sıralardaki kanallar arasında gezerken seyirci Samanyolu, Kanal 7’ye takılmak zorunda kalacak.

Kanal D’yi Star’ı bulmak için çaba harcayacak.

Sadece uydudaki bu değişiklik konuşuluyor ama Telekom, kablolu TV’de de benzer bir değişikliği hayata geçirdi.

Kablolu TV’de de sıralamayı değiştirdiler, hükümet yanlısı muhafazakar kanallar ön sıraya alındı, Türkiye’nin en çok izlenen kanalı Kanal D arkalara atıldı.

Neresinden bakarsanız bakın seyircinin işini zorlaştıran, yanlı bir uygulamadır bu...

Günlerdir tepki telefonları susmuyor zaten.

Digitürk’te de D-Smart’ta da kanal sıralamasında bir mantık vardır.

Çok izlenen kanallar bir yere, haber kanalları bir yere, yabancı kanallar, spor kanalları ve diğer tematik kanallar başka bir yere toplanır.

El adamının ’user friendly’ dediği şey budur, kullanıcı dostudur bu sıralama ve izleyicinin işini kolaylaştırır, televizyonculuk mantığına da uygundur.

Uydu ve kablonun yeni sıralamasında ise ne bir televizyonculuk mantığı var ne de kullanıcı düşünülmüş.

Tek kıstas var; kanalın hükümet yanlısı olup olmadığı...

Oysa oturup sadece ratinglere baksalar doğru sıralamayı yapacaklar.

14 yaş

Hani bir parça daha pişkin olsa neredeyse yaptığının doğru olduğunu söyleyecek Hüseyin Üzmez...

Pedofili dünyanın her yerinde en büyük suçlardan biridir, Türkiye hariç...

O yüzden 14 yaşında çocuğa cinsel istismardan cezaevinden çıkan adam canlı yayında 14 yaşın reşit olduğunu söyleme cesaretini buluyor kendinde.

Bunu pratikte uygulayıp ceza almamış, sözlü olarak söylese ne olur.

14 yaş ya...

Harbiden de, "İskemleye oturttuğunda ayakları yere değiyorsa tamamdır" diyen iğrenç bakış açısı gerçekmiş bu ülkede ya...

14 yaşındaki kız çocuklarımız için bunları konuşmaktan utanmıyoruz, yüzümüz kızarmıyor ya yazıklar olsun hepimize...

Farklı mı oldu

Turkcell, belli bir kesimi karşısına almamak için Can Dündar’ın "Mustafa" filmine sponsor olmaktan son anda vazgeçti.

Peki şimdi durum farklı mı oldu?

İslamcıların tepkisinden kurtuldu ama laiklerin hışmına uğradı bu sefer de...

Hemen mail zincirleri dolaşmaya başladı etrafta, Turkcell’i protesto edelim, numaramızı başka operatöre taşıyalım diye... Keşke Turkcell sessiz sedasız bu işi halledebilseydi. Ya başından sponsor olmasaydı ya da son anda bu gerekçeyi ortaya atmasaydı.

Hiçbir şey diyemiyorsanız, "Kriz nedeniyle sponsorlukları askıya aldık" deseydiniz bari... Şimdi rakipleri de kaşıyacak, sonuçta Turkcell her koşulda yara alacak bu süreçten...

Türkiye’nin en modern, en yenilikçi markalarından birinin Atatürkçü’lerle karşı karşıya gelmesi de tam bir talihsizlik olsa gerek...
Yazarın Tüm Yazıları