İzmir’in yeni hastanesi 2010’da açılıyor

İZMİR ve Ege Bölgesi’nde özel ve kamu hastaneleri dahil ilk yanık merkezi bulunan Özel Buca Hastanesi yıl sonunda açılacak.

Buca Tınaztepe’de 20 milyon dolara tamamlanacak hastane 400 kişiye de iş imkanı sağlayacak. Buca Tıp Merkezi’nin kurucusu Dr. Mehmet Bektur tarafından yaptırılan sağlık tesisinde 4 yataklı yanık merkezi bulunuyor.

Dr. Bektur, inşaatın 10 milyon dolara, sağlık techizatı ile 20 milyon dola mal olacağını belirterek, "Biz krize, sağlık alanında yatırım yaparak meydan okuduk. Ayrıca, istihdam sağlayarak krize kafa tuttuk. 60 doktor, 150 hemşire, 150 de güvenlik, temizlik, muhasebe, teknik ve idari personelimiz olacak. Hastanemiz 1 Ocak 2010’da hizmete girecek" dedi.100 yataklı olacak Özel Buca Hastanesi’nde, 24 yoğun bakım yatağı, 12 kuvöz, ikisi erken doğumlar için prematüre kuvöz, 4 yataklı yanık merkezi olacak. Erişkin yanık merkezi olmakla Ege Bölgesi’nin tek yataklı merkezi olacak hastanede yanık merkezinin yetişmiş ekibi de hazır.

Otoyola yakın

Dr. Mehmet Bektur, hastanede tüp bebek merkezi, kardiiyovasküler cerrehi, kardiyoloji yoğun bakım, kalp damar cerrahisi, beyin cerrahisinin de olacağını vurguladı. Otoyola yakın olduklarını söyleyen Dr. Bektur, "Hastanemizin ulaşım sorunu bulunmamakta. Çanakkale, Ankara, İstanbul, Aydın ve Çeşme bağlantıları bizim yakınımızdan geçiyor. Her yönden bize ulaşmak rahat olacak" dedi.

Kalpteki delikler

ameliyatsız kapatılıyor

DOĞUŞTAN kalpte bulunan delikler artık ameliyatsız kapatılıyor. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Azem Akıllı, kasık damarından anjio yapar gibi küçük bir delikten kalbe girip, iki parçadan oluşan özel cihazla deliği kapattıklarını söyledi. Zamanında tanı konulmaz ise birçoğunun erişkin yaşa ulaştığını belirten Prof. Dr. Akıllı, "PDA (akciğer ve aort damarı arasında açık damar bulunması) ve ASD (Atriyal Septal Defekt = kalp kulakçıkları arasında delik bulunması) gibi delikler büyük değillerse ve başka bir hastalık da yoksa erişkin yaşa kadar sorun olmaz. Muayenede üfürüm duyulması, eko ve anjiyo ile tanıları konulur. Sadece ameliyatla kapatılabilen bu delikler, artık buna gerek olmadan tedavi edilebiliyor. Prof. Dr. Azem Akıllı, yeni teknolojiyi takip etmenin önemli olduğunu belirterek şunları söyledi:

"2000 yılından sonra ameliyatsız kapatma olanağı gelişti. Biz de 2001’den itibaren uygun bulunan ASD’leri anjiyo laboratuvarında kateter ile kapatıyoruz."

Astım hastaları

sıcaklara dikkat

GÜNEŞİN ortalığı kavurmaya başladığı şu günlerde astım hastaları, nemli ve sıcak havada tehdit altında. Aşırı sıcak, terleme ve susuzluk akciğerleri olumsuz etkilediğinden, bahar aylarında başlayıp, yaz ortasına dek devam eden dönem, alerjik astım tanılı kişilerde öksürük, hapşırık ve nefes darlığı ataklarına neden olmakta, ağır astım krizleri yaz mevsiminde ve hafta sonlarında daha fazla görülmekte.

İzmir Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Uz. Dr. Kadri Çırak, astım hastalarını sıcaklara karşı uyardı. Şu dönemde doktor kontrollerinin, ilaç kullanımının düzenli olmasına dikkat çeken Dr. Çırak, "En sıcak saatler 10.00-16.00 arasında dışarı çıkılmamalı. Bol su, taze sebze ve meyve tüketilerek terle kaybedilen suyu yerine konmalı" dedi.

Kendinizi koruyun

Dr. Kadri Çırak, önerilerini şöyle sıraladı:

ÈTatile çıkmadan önce doktorunuzla görüşüp bilgi verilmeli.

ÈTatilde hava kirliliği olmayan yer tercih edilmeli.

ÈOtelde kalınacaksa, güneş gören, rutubetsiz oda seçilmeli.

ÈÖzellikle uzun yolculuk yapacak hastaların, kurtarıcı ilaçlarını yanlarında bulundurmaları, kuru havanın burun kuruluğuna sebep olmaması için tuzlu su içeren burun spreyi kullanılmalı.

ÈUçak yolculuğunda iseniz görevlilere astımlı olduklarını ve oksijene ihtiyaç duyulabileceği söylenmeli.

Hizmet

gönüllüsü

sekreterler

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahiliye Kliniği’nde görevli sekreterler, doktor ile hasta arasındaki köprüyü kurup, iletişimi sağlıyor. Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fehmi Akçiçek, Sekreterler Günü’nde tüm çalışanlarla özel bir gün geçirip, çiçek verdi. Prof. Dr. Akçiçek, "Sekreterler bizim herşeyimiz, onlar olmasa bizim işlerimiz aksar. Sekreter hasta ile doktor ilişkisini sağlayıp, pozitif enerjileri ile hastaneye büyük katkı sağlıyorlar" dedi.
Yazarın Tüm Yazıları