İzmir’e daha liberal ve sivri bir dil lazım

Haberin Devamı

GEÇEN akşam Kadir İnanır’la İzmir Kordon’da oturmuş, sohbet ediyorduk.
Yanında Cem Davran tam çaprazında da Hürriyet Gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök oturuyordu.
Sohbet koyulaşınca baktım ki, Kadir İnanır bizden daha fanatik İzmirli olmuş.
Özkök, geçmişin İzmir’ini anlatırken, bir yandan da geleceğin İzmir hayallerini ardı ardına sıralıyordu.
Biz ne söyledikse Kadir İnanır, “Yetmez, İzmir daha fazlasını yapmalı. İzmir daha iyisini hak ediyor” diyordu.
Elbette; iki fanatik İzmirli olarak Ertuğrul Özkök’ün de benim de bu söylenenler çok hoşumuza gitti.
Nedense İzmir’e üçüncü gözle bakanlar bu kentin kıymetini daha iyi anlıyorlar.
Kadir İnanır da onlardan biri...
Bir de bu kentin hep eksik yönlerini göstermek isteyenler var.
Eleştirenler, yerden yere vuranlar var.
Böyle düşünenler Kadir İnanır’la bir beş dakika otursunlar ve İzmir’i bir de onun ağzından dinlesinler.
Elbette eksikler var, elbette yanlışlar var.
Ancak bu şehir böylesine acımasız eleştirileri inanın hak etmiyor.
Bu ruh halini çok iyi biliyorum ve anlıyorum.
Sabuncubeli’nden çıkıp Ankara’ya doğru giderken, Manisa’yı geçip İstanbul’a doğru yaklaşırken nedense bu eleştirel bakış hakim oluyor.

***

Haberin Devamı

Açıkça söylüyorum.
İzmir geri kalmış filan değildir.
Ancak giderek yayılan ve kabul gören bu imaj hepimizin önündeki en büyük handikaptır.
Zaten bu söylem bir siyasi malzeme olarak da kullanılmaya başlanmıştır.
CHP dışındaki tüm partiler, “İzmir geri kaldı, yerinde sayıyor!” sözünden hareketle siyaset yapar hale geldi.
Ben bunu büyük bir tehlike olarak görüyorum.
Bunu tersine çevirmek de en başta Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile diğer ilçe belediye başkanlarına düşüyor.
Ve elbette sivil toplum örgütlerine, fikir önderlerine...

***

Ama şunu söylemeliyim ki, bu söylemi tersine çevirebilecek yüzlerce örnek, bilgi, veri elimde olmasına rağmen zaman zaman beni bile yoran bir hale dönüştü diyebilirim.
Seçimlerden sonra birinci önceliğimiz, ne liman, ne metro, ne marinalar, ne otoyollar, ne de farklı projelerdir.
Ağız birliği yaparcasına, söz birliği oluşturmuşçasına yeni bir liberal dil geliştirmemiz gerekiyor.
Daha iddialı, daha sivri, daha göze batan, daha cesur, daha özgüvenli, daha çılgın, daha iddialı bir söylem geliştirmeliyiz.

***

Haberin Devamı

Ve bunu hemen yapmalıyız.
Çünkü görüyorum ki, bu ruh hali giderek İzmir’de yerleşik bir hal almaya başladı.
Kordon’da Kadir İnanır ile sohbet hepimize iyi geldi.
Hem biraz güldük, hem biraz ufuk turu yaptık, hem de bir gelecek vizyonu çizdik.
Daldan dala konduk; İzmir’den Türkiye’ye baktık, Türkiye’den dünyayı algılamaya çalıştık.
Elbette biraz da sinema konuştuk.
O notları da birkaç gün sonra yazacağım.

Yazarın Tüm Yazıları