İstanbul Yaklaşımı'na politika karışmasın

IRA Libermann başkanlığındaki 5 kişilik Dünya Bankası heyetinin, 13-22 Mayıs'taki çalışmaları sonucu yaptığı tesbitler, bir rapor halinde geçen hafta Türkiye'ye gönderildi.

Bu raporda Dünya Bankası'nın vereceği 500 milyon dolarlık kredinin iki ayaklı olacağı, birinci ayakta Halk Bankası kanalıyla KOBİ'lere verileceği, ikinci ayakta ise İstanbul Yaklaşımı çerçevesinde kredilerin yeniden yapılandırılmasında kullandırılacağı kaydedildi.

TSKB'nin İstanbul Yaklaşımı çerçevesinde kullandırılacak kredilerde ikinci aracılık konumunda olacağı, özel bankaların kredi vereceği, TSKB'nin de yaptığı kredi değerlendirmesi sonucunda bu krediden müşterilerine kredi veren bankalara aktarma yapacağı belirtildi. Dünya Bankası Raporu'nun İstanbul Yaklaşımına bakışı, raporda aynen şöyle yeralıyor:

İFLAS REJİMİ: Kreditörlerin haklarındaki zayıflık İstanbul Yaklaşımı rejiminin temel riski olma özelliğini taşıyor. Krediyi kullananlar iflası erteleme ya da oyalama konusunda birçok hakka sahip olduğu için bu efektif bir iflas rejimi uygulanarak gönüllü çalışmaların başarılı olması önünde engel oluşturuyor. Meksika, Tayland ve Endonezya gibi örnekleri vardır. İflas rejminin gözden geçirilmesi olarak da bilinen ROSC'nin Türkiye'de de kullanılabilir. Hükümetin iflas rejimini geliştirme konusunda acil olarak adım atması gerekmektedir. Bu, İstanbul Yaklaşımı için önemlidir.

ANLAŞMALI İFLAS: Gönüllü çalışma ile iflas rejimi arasındaki bağlantı anlaşmalı iflas olarak biliniyor. Bir kere kredi veren ve alan çalışmaya karar verdiğinde bu konu doğrudan mahkemelere gidiyor ve otomatik olarak anlaşmalı iflas sayılıyor. Alacaklarının yüzde 75'ine sahip olan lider banka olarak belirlendi. Bu daha küçük alacağı olanların istanbul yaklaşımında yarışmasını zorlaştırıyor. Bu nedenle anlaşmalı iflas, kesinlikle iflas rejimi reformuna dahil edilmesini güçlü olarak öneriyoruz.

HAKEM KURULU: Sürecin kalitesini belirleyecek anahtarlardan biri de Hakem Kurulu'nun kalitesidir. Kurul üyelerinin ne adı kondu, ne kurallar ne de regülasyonlar belli. Üyelerin kalitesi işleyiş kalitesini belirleyecektir. Türkiye'de Hakem Kurulu konusunda tecrübe az olduğu için, biz uluslararası bir uzmanın danışman olarak Kurul'da yeralmasını ve operasyon kuralları konusunda tavsiyeler vermesini öneriyoruz.

ÇALIŞMALARIN POLİTİZASYONU: Bu sürecin teknik ve anti politik kalması vazgeçilmezdir. Kreditörler hangi firmaları dahil edecekleri ve hangi firmaları çağıracakları konusunda bağımsız kalmalılar.

TEŞVİKLER: Bankaların KDV istisnası konusundaki talepleri hakkında henüz uzlaşma sağlanamadı. Bankalara vergi teşviği öyle uygulanmalı ki; tek tek şirketler konuşulurken gündeme gelmesin. Hepsi için standart bir sistem oluşturulmalı, böylece her vaka için ayrı ayrı çalışılması önlenmeli. Bu konuda Hazine'nin yardım etmesi vazgeçilmezdir.

5 ÖRNEK OLAY: İstanbul Yaklaşımı için 5 başarılı örnek seçilmeli. Çünkü bu daha sonraki olaylar için ödren olmalı. Bu 5 örneği, Bankalar Birliği, Komite ve TSKB ortak belirlemeli.

REHABİLİTASYON KREDİSİ: Önerilen kredi iki ayaklı olacak. Birinci ayak Halk Bankası üzerinden KOBİ'lere yönelik bir kaynak, diğeri de İstanbul Yaklaşımı çerçevesinde TSKB'nin aracılık edeceği özel bankaların asıl borç verici olduğu bir sistem. Hazine için anahtar karar, bu kredinin vadesine, hem aracı bankalar için hem son kullanıcı için karar vermek olacak. TSKB doğrudan şirketlere değil, bankalara kredi verecek. Banka TSKB'den parayı alıp şirketlere verecek. TSKB firmaların analizinde görev alabilecek.

HAZİNE KARAR VERECEK: Kredinin faizine, vadesine, kur riskini kimin alacağına Hazine karar verecek. Halk Bankası kredilerinde ise Hazine'nin kur riskini üstlenmesini öneriyoruz. Halk Bankası yalnız ihracatçılara kredi vermemeli, daha yaygın kullandırmalı. Halk Bankası kur riskini alırsa sadece döviz kredisi verecektir.


Yaklaşım'a katılmayan bankaları ikna edin


DÜNYA Bankası, bazı bankaların İstanbul Yaklaşımı dışında kalmak isteyebileceğini belirterek, şunları dile getiriyor: ‘‘Bazı yabancı bankalar ve Türk bankaları sistem dışı kalmayı tercih edebilir. Eğer böyle olursa, Hazine, BDDK ve Bankalar Birliği, ortak olarak moral ikna yöntemi uygulayıp, sistemin içine almaya çalışmalı.’’


Takvim yapıp, yeniden yapılanmayı unutmayın


DÜNYA Bankası raporunda, yeniden yapılandırmayla ilgili şu noktalara dikkat çekiliyor: ‘‘Bankaların yeniden takvim belirlemeyi öne çıkarıp kredilerin yeniden yapılandırmasını ikinci plana atma tehlikesi var. Sürecin TSKB tarafından, daha da önemlisi BDDK tarafından gözden geçirilmesinin kalitesi, sürecin çabuk bir şekilde yeniden takvim belirmeye odaklanmamasını sağlayacaktır. Tüm katılımcı şirketlerin nakite ve yeni orta vadeli kredilere ihtiyaçları var. Katılımcı firmalara, talebin artması ve diğer şirketlere borçlarını ödemeleri durumunda büyüme imkanı tanınacaktır.’’


İstanbul Yaklaşımı'nın koordinatörü TSKB olacak


DÜNYA Bankası raporunda, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası'nın (TSKB), İstanbul Yaklaşımı'nın koordinatör sekreteri olacağı vurgulanarak, şunlar dile getiriliyor: ‘‘Ancak Bankalar Birliği ile bu konudaki anlaşma tamamlanmamıştır. Her ne kadar TSKB'nin sadece büyük firmaların koordinasyonunu yapacağı kararlaştırılmış olsa da, lider banka da KOBİ'lerle ilgili çalışmalardan sorumlu olacaktır.’’

Dünya Bankası, TSKB'yi de şöyle uyarıyor:

İstanbul Yaklaşımı Sekreterliği'nden sorumlu olacak bir uzman yönetici belirleyip, ekip oluşturmalı.

Katılımcı bankalarla anlaşıp belgeler konusunda standart döküman listesi yapmalı.

TSKB, BDDK ile Dünya Bankası'nın vermeyi öngördüğü kredi ve çalışma esasları ile ilgili anlaşmalı.

Standart prosedür ve kreditör komitelerinin toplanması için randevuları belirlemeli.

Çalışmaları Dünya Bankası kredileri ile uyumlu hale getirecek süreç ve kriterleri belirlemeli.
Yazarın Tüm Yazıları