‘İstanbul Hayatı’ bugünün diline çevrilmelidir

BALIKHANE Nazırı Ali Rıza Bey'in ‘‘Eski Zamanlarda ıstanbul Hayatı’’ kitabı bir süredir elimden düşmüyor.

Ali Şükrü Çoruk'un yayına hazırladığı bu kitabın dilini ne yazık ki genç kuşak anlayamıyor.

Osmanlıca'yı bilmeyen, sözlüklere baka baka, güzelliğin, üslubun lezzetinin farkına varamaz.

Kitabevi'nden çıkan bu kitabın sadeleştirilmesi konusunda Mustafa Varış, sevindirici bir açıklamada bulundu. Yakın zamanda resimli, kısaltılmış bir baskı yayınlayacaklarmış.

Eski Zamanlarda İstanbul Hayatı, İstanbul üzerine kitap yazan hemen hemen herkesin başvurduğu, yararlandığı bir kaynaktır.

Birkaç konu başlığı, kitabın önemi, çekiciliği konusunda size yeterli bilgiyi verecektir:

Mahalle kahveleri, kadınlar álemi, İstanbul halkının tenezzüh ve eğlenceleri, İstanbul esnafları, balık musahebeleri, saray ádetleri.

Bir şehrin, bir başkentin yaşamından sahneler öylesine güzel yazılmış ki, bir imparatorluğun tarihini bunlardan öğrenmek mümkün.

Bütün ulusların, devletlerin en iyi anlatıldığı metinler, günlük yaşamlardır, yargısını benimsediğimden, sizin de İstanbul'un/İstanbullu'nun ahvalini Ali Rıza Bey'in kaleminden haz duyarak öğreneceğinizden kuşkum yok.

* * *

‘‘İSTANBUL halkının tenezzüh ve eğlenceleri’’
bölümünü okurken, bugünleri de düşündüm.

Her dönemde ve her şartta İstanbul eğleniyor, bunun için vesile arayıp buluyor.

Kırım Muharebesi'nden sonra bir rahatlık hissedilince, halk eğlenmeye başlıyor.

Avrupai yaşama tarzına uygun davetler, elbiseler yapılıyor, helva gecelerine Sultan Üçüncü Ahmed de katılıyor. İbrahim Paşa, manzum davetiyeyle sultanı çağrıyor.

Helva geceleri bazen bir gece, bazen bir hafta sürüyor. Sohbete bağlı.

Ağırbaşlılarla hafif meşrep olanların gezi yerleri ayrı, hele tatil günleri halk arasına karışmaktan çekiniyorlar.

Eğlence hayatında, Kıpti'lerin yerine de değinir.

Hatta saraya alınan çingene müzisyenlerden söz ediyor.

On dokuzuncu yüzyıl akşamcıları güzel konuşan, musikiden anlayan, şarkı söyleyen kişiler. Bu özelliklere sahip parası olmayanların da hesabı ödeniyor.

İçmesini bilenlerin örnek işreti.

Esnafın ádeti, alıcı ile ilişkileri.

İstanbul, ülke içinde bir başka ülkedir.

Ali Rıza Bey, ne iyi anlamış ve ne iyi anlatmış.

İçindeki ince alayı ile.

* * *

BÖYLE
kitapların bugünkü dile aktarılmasını heyecanla bekliyorum.

Yaşadığımız şehrin dününü bilmeden, bugünkü bozuluşu anlamak mümkün değil.
Yazarın Tüm Yazıları