İsmet Solak: Tarhan Bey'i tanır mısınız?

İsmet SOLAK

Erol Tuncer, CHP Çankaya İlçesi'ne gidip kayıt yaptırdı: ‘‘Düz üyelik hakkımı kullandım. Yani parti yönetimine başvurmak yerine, Çankaya İlçesi'ne kayıt yaptırdım. Altı ay süreli stajyer CHP üyesiyim.’’

Acıyla tebessüm ettim. 12 Eylül öncesinin CHP Genel Sekreter Yardımcısı, Ecevit'in İmar-İskán Bakanı, CHP'nin yeniden açılmasındaki öncü, Baykal'a karşı genel başkan adayı. Şimdi CHP'de stajyer üye. Çıkarın şapkalarınızı!

Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olmak isterken başına neler geldiğini herkes biliyor. Güya, merkez yoklaması yapılmadı. Ama Baykal, ‘‘Adayımız Murat Karayalçın'dır’’ diyerek yönetimin adayını açıkladı.

Erol Tuncer, bu tepeden inme anlayışa isyan edip istifasını yolladı.

Şimdi, madem kucaklaşma zamanı... Erol Tuncer gibi yuvadan koparılanlara kapılar ardına kadar açılmalıydı. Neyse...

Erol Tuncer, CHP Genel Başkanı Öymen'in de, yeni Genel Sekreter Erdem'in de çok yakın arkadaşı ve dostudur. Zaten, iyi gelişmeleri de o anlattı:

‘‘Hemen Tarhan'ı arayıp kutladım. Bana, ‘İyi oldu aradın, ben de seni arayacaktım. 1983 sonrası seçim sonuçlarını bir dosya yapar mısın?' diye sordu. Bir sevindim, bir sevindim ki sormayın.’’

Nasıl sormam? Sordum, söyledi:

‘‘Yıllardır bu yönde çalışmalar yaptım, konferanslar verdim, kitaplar yayınladım. Partime yararlı olur, diye bunları CHP yönetimine sundum.’’

Gülme krizim tuttu:

‘‘Kitaplar gelir gemez, ‘Cız, el yakar' diyerek çöpe atmışlardır. Erol Tuncer'den gelen dosyaları açmamışlardır bile!’’

Gözlerimin içine bakıp gülümsedi:

‘‘Haklısın, galiba aynen öyle oldu. Ama, Tarhan öyle değil. Partim 19 yıl sonra benden bir iş istedi. Bu ne büyük mutluluk, ne güzel gelişme!’’

Tarhan Erdem, son kurultayda CHP'nin yeniden kurulmasını istemişti. Bu fırsat ellerinde. Dileriz, projelerini gerçekleştirir.

Neler yapabileceğini merak edenler, acaba Tarhan Erdem'i tanıyorlar mı?

* * *

1973 sonrası, ANKA Ajası'nın parlamento şefiydim. CHP'ye de bakıyordum.

1975 ara seçimini hatırlıyorum. İstanbul'da da bir senatör seçilecekti.

İstanbul ilçe ve il örgütleri ortak toplantısında, ‘‘Bu seçim CHP'nin gelecekteki iktidarının müjdecisi olacaktır. O yüzden aday tespitini genel merkez yapsın’’ kararını almışlardı.

Şu özveriye bakın. Düşünün... Kıbrıs Barış Harekátı'nın yüksek morali ve Ecevit'in sürekli yükselen yıldızına rağmen, örgüt bu fedakárlığı yapıyor.

Her zaman saygıyla andığım, rahmetli CHP Genel Sekreteri Orhan Eyüpoğlu, Yönetim Kurulu'nu toplamıştı:

‘‘Arkadaşlar, İstanbul teşkilatımız büyük bir jest yapmıştır. Ben, genç ama dirayetli biri olarak Tarhan Erdem'i uygun görüyorum. Ne dersiniz?’’

Tarhan Bey'in gençlik kolu başkanlığı ile başlayan, ocak teşkilatı dahil her kademede İstanbul örgütünü nasıl sırtladığını anlatmıştı.

Hiç itiraz yoktu. Erdem'in adaylığı kabul edilmişti:

‘‘Şimdi ben kendisine bu kararı bir açayım, siz ayrılmayın.’’

Yani, Tarhan Bey'in talebi yoktu, haberi de yoktu. Bir saat sonra kurul yeniden toplantı. Eyüpoğlu hayret ediyordu:

‘‘Arkadaşlar, Tarhan Bey sevindi, ama kabul etmedi. ‘Beni ancak bizim partililer tanır. Bize Türkiye'nin tanıdığı aday lazım' dedi ve direndi.’’

Sonra, Prof. Besim Üstünel aday oldu. CHP, İstanbul'u silip süpürdü.

Tarhan Erdem, 1977 seçiminde İstanbul milletvekili, sonra da Ecevit'in Sanayi Bakanı olmuştu.

Yeni CHP Genel Sekreteri Tarhan Erdem, işte o Tarhan Erdem...