İsmet Solak: Buruk umut

İsmet SOLAK
Haberin Devamı

UĞUR Mumcu'nun katilleri 7 yıl sonra yakalandı. Geç olmasına rağmen halkın ‘‘bir gün mutlaka bulunacaktır’’ umutları boşa çıkmadı. Ama, Umut Operasyonu'nda buruk bir mutluluk yaşanıyor.

Halkın, Uğur Mumcu'yu ne kadar çok sevdiğini ve özlediğini gelip Trakya'da görmeliydiniz. İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'a da sıradan insanların hayır duası yeter:

- İşte devlet budur.

Edirne'de Uluslararası 1. Sınır Ülkeler Gazetecileri Sempozyumu'nun ikinci gününde konuya yine Uğur Mumcu'yla girdik.

Birinci günün açılışında da sunuş konuşmasını, Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nail Güreli gelemediği için, ben yaptım:

- Trakya'da üç ülkenin sınırlarında esen barış rüzgárı, Türkiye'de hálá yeri doldurulamayan büyük yazar Uğur Mumcu'nun katillerinin yakalandığı güne rastlaması sevincimizi daha da artırıyor. Basın özgürlüğüne, yani halkın haber alma özgürlüğüne tahammül edemeyen karanlığın bu bölgenin çok uzağında olmadığını cümle álem artık bir kez daha görüp tanıdı. Demokrasiye ve özgürlüğe sıkı sıkıya bağlı olanlar, artık daha da birbirlerine kenetlenmek zorundadır. Şiddete değil barışa, çatışmaya değil barışmaya, huzur ve güvene ihtiyacımız var.

Trakya Üniversitesi Oda Orkestrası müthiş bir açılış konseri verdi. Gencecik çocuklar, ellerindeki aletleri sihirli elleriyle ve parmaklarıyla gönüllere duygu seli haline estiriyordu.

Üniversite Rektörü Prof. Osman İnci, hem seyrederken, hem de açış konuşmasında bu güzelliğin mutluluğunu yansıtıyordu.

Edirne Valisi Mehmet Canseven ve Belediye Başkanı Cengiz Varnatopu da bu sınır kentimizde böyle güzel ve barışçı bir etkinliğin ev sahibi olarak ellerinden geleni yapıyorlardı.

Çok hoşuma gitti. Edirne'nin dört milletvekili de bu sempozyumun açılışında hazır bulundular. DSP'li Mustafa İlimen, Şadan Şimşek, Ali Ahmet Ertürk ve ANAP'lı Evren Bulut da oradaydılar.

Trakya Gazeteciler Derneği Başkanı Lütfü Karakaş, heyecanlı, ama çok mutluydu:

- Bu bir başlangıç olsun. Barışın, dostluğun, komşuluğun ve meslek dayanışmasının başlangıcı olsun. Balkanlar'da esen barış rüzgárları Edirne'de yelkenleri doldursun.

* * *

Bu arada, Cumhurbaşkanı seçelim derken, halkın dertlerini unutmuşuz.

Trakya'da köylü perişan. İşçi zaten bitik. Memuru, emeklisi gülmeyi unutmuş.

Kimi gördüysem, ‘‘Bu ekonominin hali ne olacak?’’ diye soruyor.

Ekonomide sınıfın geçildiği sanılıyor, iktidara göre enflasyon düşüyor.

Trakya halkı ise, ‘‘Bu nasıl enflasyon ki, bizim burada fiyatlar katlanıyor, Ankara'da káğıt üzerinde düşüyor’’ diye hem soruyor, hem de yanıt alamadıkları için kara kara düşünüyor.

Umutlar, taban fiyatlarında. Taban fiyatları ise raflarda:

- Maaşlar ve taban fiyatları yüzde 25'i geçemez.

Yazarın Tüm Yazıları