İsmet Solak: Başarının önü açılsa...

İsmet SOLAK
Haberin Devamı

Tatile giderken Eskişehir'e uğradım. Belediye Başkanı Prof. Yılmaz Büyükerşen ile dertleştik:

‘‘Belediyelerin eli ayağı bağlanmış durumda.’’

Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın da vurguladıkları gibi, Büyükerşen, becerikli ve başarılı biri.

Fakat bu kez işinin zor olduğu anlaşılıyor:

‘‘Yerel Yönetim Reformu yapılmadıkça uygar kentlere sahip olamayız.’’

Haklı... İç göçler ve artan nüfus yüzünden sorunlar üst üste yığılıyor:

‘‘Eskişehir hızla sanayileşiyor. Yüz işçi çalışacak fabrikanın temeli atılınca, en az 300 göç alıyor. Konut, yol, okul, altyapı, su, elektrik, doğalgaz sorunları belediyenin üzerine yığılıyor.’’

Bunlar bilinen dertler... Peki çözüm? Çözümü, Büyükerşen'den:

‘‘Sermaye buraya dışardan geliyor. Üretilen maldan elde edilen gelirin vergisi ise burada değil de şirketlerin merkezleri olan İstanbul ve İzmir'de ödeniyor. Belediyemiz de bu vergiden yüzde 5 payını alamıyor.’’

Kim alıyor? Eskişehir'de kazanılan paradan İstanbul Belediyesi pay alıyor.

Büyükerşen, Koç Holding'e başvurmuş:

‘‘Bu vergilerden bizim de pay almamız gerekir.’’

Suna Kıraç, 22 Haziran 1999 tarihli mektubunda cevap vermiş:

‘‘Haklısınız. Bu pay sizin hakkınız, ama mevcut yasa engel. Yapılan haksızlığın önlenmesi için yasanın değiştirilmesi gerekir.’’

Büyükerşen, dert yanıyor:

‘‘20 trilyondan bana 4 trilyon gelse Eskişehir'i uzay kenti yaparım.’’

Sadece Koç Holding'den gelebilecek miktar bu. Toprak Holding, Durmuş Yaşar, Eczacıbaşı gibi kuruluşları da eklersek haksızlığın boyutu daha iyi anlaşılıyor.

Büyükerşen, ‘‘Sermayesini Eskişehir'den İstanbul'a taşıyan 200 kuruluş var’’ deyince, şaşkınlığım arttı.

- Neden?

‘‘Nedeni şu; Maliye Bakanlığı Eskişehir'i vergi denetiminde pilot bölge seçtiği için!’’

Denetim tamam. İyi de sen İstanbul'u pilot seçsene! Bu da Türk işi.

Büyükerşen, komik bir şey söylüyor:

‘‘Merkezini İstanbul'a taşıyanlar arasında bir de köfteci var. İyi mi?’’

Bu vergileri alsa bizim Hoca neler yapar neler...

‘‘Mübalaa etmiyorum. Porsuk Çayı'nın suyunu kent içinde dolaştırırım. Üstünde gondollar gezdiririm. Eskişehir'i bir anda uygarlığın ve bilgi toplumunun kültür kenti haline getiririm.’’

Bir olay daha var:

‘‘Elektrik, belediyelerden TEDAŞ'a geçti. Havagazından alınan tüketim vergisini alamıyoruz. Doğalgazı, havagazı saymıyorlar.’’

Bu da olur mu, demeyin. Türkiye'de olur. Oluyor!

Belediyeler bir kelime farkı yüzünden bu vergiyi de alamıyor. Büyükerşen'den son bir öneri:

‘‘Çağdaş kent için pilot uygulama yapılsın. Hükümet ve DPT ile bir kent projesi hazırlayalım. İktisadi Ticari İlimler Akademisi'ni nasıl Anadolu Üniversitesi yaptıysam, Eskişehir'i de çağdaş bir kent yapmaya hazırım ve talibim.’’

Başarının önü açılsa vallahi de yapar billahi de yapar.

Büyükerşen, Ankara'ya proje götürürken, ben Ege'ye hareket ediyorum. 10 gün sonra buluşmak üzere.



Yazarın Tüm Yazıları