İran’da turuncu devrim mi?

AHMEDİNECAD Hükümeti, dış baskıların yoğunlaştığı bugünlerde geri adım atmak şöyle dursun krizi tırmandırıyor. Pekiyi ne olacak?

Şimdi herkes bu soruya yanıt arıyor.

Çeşitli iddialara ve şahinlerin çabalarına rağmen ben seçenekler arasında henüz askeri müdahalenin bulunduğunu düşünmüyorum.

İki binden fazla Amerikan gencinin yaşamını yitirdiği Irak savaşının deneyimi ortada. ABD Başkanı’nın ulusa sesleniş konuşmasında İran halkı ile yönetim arasında ayrım yapmaya özen göstermesi, "Şeytan", "düşman" gibi sözcükleri kullanmaması İran ile ilişkilerin daha farklı seyredebileceğinin işaretini veriyor.

*Ê*Ê*

İRAN’
ın nükleer silah geliştirmesi, bölgede silahlanmayı tırmandıracak bir adım. Bunu, bölge ülkeleri başta olmak üzere kimse istemiyor.

Rusya ve Çin dahil İran’ın dostları Ahmedinecad yönetiminin pazarlık masasına geri dönmesi ve anlaşmalara uymasını sağlamak için arabulucu rolüne soyunuyor ama ABD ve Avrupa Birliği’nden ayrı düşmemeye de dikkat ediyorlar.

Diplomatik çözüm yolunu açık tutacak dengeleri sonuna kadar zorluyorlar.

Pekiyi bu süreç nasıl etkili olacak? Ambargolarla mı?

Yakın bir gelecekte ambargo politikalarının yürürlüğe girmesi de kolay görünmüyor.

İran konusunda ABD ile birlikte hareket eden Avrupa Birliği ülkelerinde bile, İran gazının kesilmesi halinde büyük bir darboğaza düşeceklerini hesaplayan çevreler var.

Türkiye de yaptırımlara karşı olduğunu gizlemiyor.

*Ê*Ê*

GEÇEN hafta gelen bir haber dikkat çekiciydi.

Tahran’da uzun bir süreden beri maaşlarına zam ve daha iyi çalışma koşulları isteyen otobüs şoförlerinin 28 Ocak’ta düzenleyecekleri grev, yüzden fazla şoförün tutuklanmasına neden olmuştu.

İnsan Hakları Örgütleri tarafından yapılan açıklamalara göre grev, sendika lideri Mansur Ossanlu’nun aralık ayı sonunda tutuklanarak, ünlü Evin cezaevine kapatılmasını protesto etmek için düzenlenmişti.

Grevden iki gün önce ise sendikanın yürütme kurulu tutuklandı. Grev günü işe gelen şoförler de aynı akıbete uğradı. Yapılan açıklamalara göre şirketin 500’den fazla çalışanı o gün bugün Evin cezaevinde.

*Ê*Ê*

İRAN’
ın farkı burada. Irak gibi değil. İran, kendisine özgü demokratik gelenekleri olan bir ülke. Sendikalaşma ve grev hakkı İran anayasasının tanıdığı bir hak.

Bu hakları ihlal eden hükümet gücünü yitirir. Halkın taleplerini yerine getiremeyen, reformları bir türlü yapamayan daha önceki yönetimler gibi.

İşte, İran’ın Irak’tan farkı bu.

İran’da muhalefet alternatifi her zaman var. Bu seçenek, uluslararası toplumla işbirliğini reddeden bir hükümetin yalnızlaştırılmasıyla diplomatik sürece katkıda bulunabilir. Rejim değişikliği iddialı bir öngörü ama nükleer konularda işbirlikçi bir hükümet alternatifi sağlayabilir.

ABD yönetimi’nin de şimdi bu seçeneğe ağırlık verdiği anlaşılıyor.

Ama bu sonuca, Amerikancı bir muhalefetin turuncu devrimi ve dış baskıların etkisiyle ulaşılabilir mi? Orası şüpheli.
Yazarın Tüm Yazıları