İlginç bir mektup

Tufan TÜRENÇ
Haberin Devamı

DYP'de Çiller'e isyan bayrağını açan ilk milletvekillerinden biri olan İsmail Amasyalı, ilginç bir mektup gönderdi.

Kocaeli eski Milletvekili şaşırtıcı olaylar anlatıyor.

Yeni ve gereksiz tartışmalara meydan vermemek için mektuptaki bazı isimleri yazmıyorum.

Onun dışında mektubun özüne dokunmadan özetlemeye çalışacağım.

Amasyalı 1994 yılında Çiller çiftinin partiyi teslim almaya çalıştığını ilk dile getirenlerden biri olduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor:

‘‘Sık sık grup kürsüsüne çıkıp bazı bakan ve bürokratların yolsuzluklarını anlattım.

DYP Grubu'nun o günkü halini bugün gözümün önüne getirdiğimde, yazınızda adı geçen milletvekillerinin (Tansu Hanım'ın kıyımına uğrayanlar) büyük bölümünün bana sataştığını, ANAP'ın ajanı olduğumu söylediklerini tekrar işitir gibiyim.''

Amasyalı, Çiller'e verilmek üzere hazırlanan deklarasyonu imzalayan üçüncü kişi olmasına rağmen son anda adının çıkarıldığını anlatıyor.

O günkü toplantıda Çiller'e küfür eden milletvekillerini uyardığı için tepki topladığını sonradan öğreniyor.

Hatta bazı milletvekilleri, kendisinin Tansu-Özer Çiller'in ajanı olabileceğini ileri sürdüklerini söylüyor.

O toplantıda küfür edenlerin bazılarının en önemli yatırım bakanlıklarına getirildiğini yazıyor.

* * *

Mektup giderek daha ilginç hale geliyor. Şimdi sıkı durun. Bu bölümü aynen aktarıyorum:

‘‘Çillerler'in yalı komşularından biri beni evine davet etti. Ortada dolaşan rivayetler ne kadar doğru diye bu daveti kabul ettim. O gün bana o evde uzun uzun yanlış yaptığımı anlattılar.

Komşuyu biraz acındırdım, mali durumumun bozukluğundan bahsettim ve gördüm ki bütün mali imkânları vermeye hazırlar. (Amasyalı bunu, karşı tarafı denemek için yaptığını belirtiyor.) Bu konuşmayı yazınızda adı geçen isimlerin büyük bölümüne aktardım. Bazı bakanlıklardaki yolsuzlukları belgeleriyle grubun önüne koymayı da sürdürdüm.''

Bu çıkışları Amasyalı'nın suyunun iyice ısınmasına neden oluyor.

O dönemde genel başkan yardımcısı olan bir politikacı, Amasyalı'yı suçluyor, partiye ve genel başkana zarar verdiğini söylüyor.

Sonra da DYP milletvekilinin disiplin kuruluna gönderileceğini açıklıyor.

Amasyalı mektubunda, ‘‘Bu kişi ki sizin yazınızda adı geçiyor. Bugünkü hükümette bakandır ve Çiller'e en ağır eleştirilerde bulunmaktadır'' diyor.

* * *

Mektup ilginç iddialarla sürüyor.

Demirel ve Çiller hükümetlerinde önemli bakanlıklarda bulunan arkadaşı, bir gün evine geliyor.

Belli ki Çiller'den bir mesaj getirmiş. Hal hatırdan sonra bakan doğrudan konuya giriyor. Şöyle diyor:

‘‘Türk cumhuriyetlerinden sorumlu bakanlığa atanacaksın. Bunun karşılığında bilgi ve belgelerle uğraşmaktan vazgeçeceksin. Tamam mı?''

Amasyalı, şu yanıtı veriyor:

‘‘Her milletvekili bakan olmak ister, ama bu teklif bana uygun düşmez.''

Amasyalı, bu bakanın şimdi DYP'den istifa ettiğini açıklıyor.

Daha bitmedi. Amasyalı bir gün seçim bölgesi Kocaeli'ne gidiyor. Bakıyor kendisine emniyet iki koruma vermiş. Şaşırıyor ve nedenini öğrenmek istiyor.

Amasyalı işi kurcalıyor; kendisinin öldürülmesi ile ilgili bazı duyumlar alındığını öğreniyor.

Mektubun sonundaki şu saptama da çok ilginç:

‘‘1995 yılında listelere konmayan milletvekili sayısı 107' dir. 1995 sonrası ihraç edilen milletvekili sayısı ise 50 civarında. Bu potansiyel benim tavrımı koyduğum gün (1994) yaratılabilseydi ne parti, ne ülke zarar görür, ne de zaman kaybolurdu.''

Mektup bu kadar. Nasıl siyaset ama?

Yazarın Tüm Yazıları