İki zıt New Yorklu iki farklı seçim

İki zıt New Yorklu iki farklı seçimİkisi de kentin bu aralar en çok konuştuğu isimler. Biri hırslı genç bir gazeteci. Öteki artık fazla zamanı kalmadığını düşünen, yaşlı bir fotoğraf sanatçısı. Birinin kitabı çıktı.
Ötekinin sergisi açıldı. Biri kriz sırasında yaptığı söyleşileri derledi. Öteki hayatı boyunca çektiği fotoğrafları. İki portre, iki seçim gibi... Hayatı nasıl yaşamak istersiniz üzerine...

Haberin Devamı

Andrew Ross Sorkin

32 yaşında. New Yorklu. Gazeteci.
New York Times’ın hem köşe yazarı hem de ekonomi bölümünde birleşme ve satın almalar muhabiri. Bir erken yıldız.
ÇALIŞKAN Hayatında maaş aldığı tek gazete, New York Times. Lisede stajyer olarak başlıyor, kısa sürede parlıyor. Sabah kalkış saati 6.00. Gün içinde yaptığı telefon konuşması ise yüzden fazla. En sıcak konuyu bulup onu yazıyor.
YARATICI 150 yıllık gazetede internetin önemini ilk fark edenlerden. 8 yıl önce yönetimden onay alıp gazetenin web sitesinde DealBook adlı blogu açıyor. Kurulu düzene uymayıp kendi düzenini yaratıyor. Yıldızlaşıyor.
SOSYAL Blogu hareketlendirdikçe daha çok kaynağa ulaşıyor. Yazdıkça çevresini genişletiyor. Telefon rehberini dolduruyor. Babası yaşındaki CEO’lar şimdi beyanat vermek için onu arıyor.
HESAPÇI Çevresi genişliyor ama müşteri memnuniyeti sağlar gibi, bir şirket hakkında kötü bir haber yazılacaksa yazmıyor. Böylece patronlarla daha çok yakınlaşıyor. Getirisi, şirketlerin içine giriyor. Götürüsü, New York Times’ın eskilerinden onay görmüyor.
TÜKETİLİYOR Hazırladığı DealBook, New York Times’ın en çok ziyaret edilen blogu. Twitter’da yazdığını 100 bin kişi okuyor. Her gün tüketiliyor.
ZENGİN Gazetenin en çok para kazanan muhabiri. Şirket içinde şirket gibi. Yanında çalışan 10’a yakın gazeteci var.
POPÜLER Geçen ay çıkan “Batmayacak Kadar Büyük” (Too Big to Fail) kitabı, Amazon.com ekonomi kategorisinde bir numara. Kendisi de kitap çıktığı günden beri televizyonlarda kitap promosyonunda.
HIZLI Kriz patlayalı bir yıl oldu, 650 sayfalık malzeme toplamış. Bir yandan gazeteye çalışırken, 200 kişiyle 500 saatlik söyleşi yapmış.
YÜZEYSEL Kitap söyleşilerle dolu ama analiz yok. “Kriz, kapitalizmin değer verdiği ilkeleri sarstı” diye bir cümle kullanmış. Çıkan eleştirilerden birinde kapitalizmin anlamını bilip bilmediğini sorguluyorlardı.
LİSTECİ Kentin en etkin gazetecileri... Geleceğin en güçlü 40 kişisi... 100 lider... 50 deha... Amerika’da liste yapan, önce onunla başlıyor.
KISKANILIYOR Bütün Amerikan basını açığını aramakla meşgul. Yazdığı kitapta kullandığı bir belge için kaynak göstermedi diye şikâyet edildi. Gazete yönetimi soruşturma açtı.
İSTENİYOR Her yerden iş teklifi alıyor. Vanity Fair dergisi gibi onuruna parti verip ikna etmeye çalışanlar var.
TARTIŞMALI Bazılarına göre geleceğin gazetecisi. Bazılarına göre yozlaşmanın sembolü. Bağlantılarını kullanıp kendini sevdirdiği CEO’larla konuşuyor. Sonra diğer gazeteciler o konuşmayı yorumluyor. Sormadığı sorular bir yana belki de mesleğinde bir ara formül.

Haberin Devamı

Robert Bergman

Haberin Devamı

65 yaşında. Taşralı ama yılın yarısı New York’ta. Fotoğraf sanatçısı.
Hayatı boyunca fotoğraf çekip hiç sergileyememiş. Şimdi ilk defa, iki yerde birden sergisi var. Bir geç keşif.
SABIRLI Ömrünü Amerika’yı dolaşıp fotoğraf çekmekle geçiriyor. Rastladığı küratörler, arada sergi açalım diyor. Her seferinde hazır değilim, deyip reddediyor.
KEŞFEDİLMEMİŞ Herkesten kaçarken 11 yıl önce dünyanın en saygın yayınevlerinden Pantheon’a yakalanıyor. Bergman’ı dünyaya Pantheon takdim ediyor. 110 sayfalık “Bir Nevi Kendinden Geçme” (A Kind of Rapture) kitabıyla.
DOĞAL Çalışırken özel ışık kullanmıyor. Mekân seçimi, mizansen de yok. Karşılaştığı insanları oldukları gibi çekiyor. Fotoşopsuz, hilesiz... Her şey eski usul.
İDEALİST Fotoğrafı iş değil bir ideal olarak görüyor. Çocukken babası öldüğünde eline makineyi alıp annesinin yüzündeki acıyı çekecek kadar!..
YAVAŞ 1985’ten 1997’ye kadar Amerika’nın içlerinde 12 yıl dolaşıyor. Şimdi en kalabalık sergisinde 30 parça iş var. Ağır ağır çekiyor.
ANTİ-YILDIZ Fotoğrafını çektirmiyor. Bilinen tek karesi, makine arkasındaki bu poz. Sergi açılışı dışında da kimseye mülakat vermiyor. Çektiğim fotoğrafa gölgem düşsün istemem, demiş bir yerde.
İNATÇI Kitaptan sonra sergi teklifleri gelmiş. Bu sefer de, sergi Washington’daki Ulusal Sanat Galerisi’nde olsun diye beklemiş. Kafasındaki olana kadar diretiyor.
İSİMSİZ Yaptığı hiçbir işi pazarlama gibi bir derdi olmamış. Çektiği fotoğraflara da bu yüzden isim vermiyor. Hepsi isimsiz.
YALNIZ Yola çıkıp portre aradığı dönem otomobilde bir arkadaşı var. Onun dışında yalnız. Yalnız başına çekip yalnız başına banyo edip şimdi yalnız başına sergiliyor.
DERİN Kanlı bir göz, kirli bir surat, çökmüş bir avurt, bir dövme, büzüşmüş bir dudak, bazen de sıradışı olacak kadar sıradan bir yüz. Fotoğraflarının hepsinde bir derinlik var.
FAKİR 5 yaşından beri fotoğraf çekiyor. İki yıl öncesine kadar hiçbir işini satamamış. O dönem bahçıvanlık dahil her işi yapmış. Ancak tek bir fotoğrafı şimdi limitsiz edisyon, 12 bin 500 dolar. Sordum, galericisi Yossi Milo, 50’nin üzerinde sattık, dedi.
TARTIŞMASIZ Ünlü sanat tarihçisi Meyer Schapiro, kitabına bir son söz yazmış. Fotoğrafları, tarihe geçmiş tablolara benzetiyor. Kitabın ismini koyan ise Nobel ödüllü yazar Toni Morrison. Kimse tartışmıyor.
İSTENİYOR Hem New York MoMA’da hem de Washington’daki Ulusal Sanat Galerisi’nde sergisi var. Her yerden teklif alıyor. 50 yıl önce “The Americans” serisini hazırlayan Robert Frank’in şimdiki renkli versiyonu. Mesleğinin eski örneği.

Yazarın Tüm Yazıları