İki insan üzerine düşünceler

Tufan TÜRENÇ
Haberin Devamı

Semiha Berksoy... 90 yaşında... Türkiye'nin yetiştirdiği en büyük opera sanatçılarından biri.

Yaşamı boyunca çağdaş Türkiye için mücadele vermiş, laik demokratik cumhuriyetin hep savunucusu olmuş.

Sanatıyla, düşüncesiyle, hareketleriyle Türkiye'nin çağdaş uygarlık düzeyine çıkması için her savaşın içinde olmuş.

Köşesine çekilip kendini ülke sorunlarından soyutlamayı hiçbir zaman düşünmemiş.

Bu toplumun yetiştirdiği çok değerli bir sanatçı ve sorumlu bir vatandaş olarak üzerine düşen görevi yerine getirmek için çırpınmış.

Geçenlerde, yorgun düşen 90 yaşındaki kalbi teklemiş ve hastaneye kaldırılmış.

Doktorlar by-pass yapılması gerektiğini söylemişler.

Berksoy kendine olan saygısı nedeniyle ve yapacaklarının bitmediğine inandığı için ameliyatı kabul etmiş.

Üç gün önce de başarılı bir ameliyat geçirmiş. Şimdi yoğun bakımda.

Doktorları yaşama, ülkesine bu kadar bağlı olan bu saygın insanın sağlık durumunun çok iyi olduğunu söylüyorlar.

90 yaşındaki bir insanın yaşama azmini düşünün.

Kendi varlığına olan saygısını, ülkesine, toplumuna olan bağlılığını düşünün.

İrade gücünü, savaşçı kişiliğini düşünün.

* * *

Şükrü Karatepe...

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı. Refah Partili. Aynı zamanda bilim adamı.

Geçtiğimiz yıl 10 Kasım'da yaptığı konuşmada, törenlere içi kan ağlayarak katıldığını söylüyor, Atatük ve cumhuriyete hakaretler yağdırıyor, dindarları mücadeleye çağırıyordu.

Hakkında soruşturmalar açıldı, yargılamalar oldu, mahkûm edildi.

Aynı kişi bu yıl 10 Kasım törenlerine yakasına Atatürk rozeti takarak katılıyor.

Gazetecilere bir yıl önce söylediklerinin tam tersini söylüyor:

‘‘Atatürk'ün en büyük hatırası cumhuriyettir. Türkiye'yi Atatürk'ün işaret ettiği çağdaş medeniyet seviyesine yükseltme gayreti içindeyiz.’’

Karatepe, dört yıldır belediye başkanlığı yaptığını, törenlere gönül rahatlığıyla katıldığını söylüyor.

Bunları söylerken hiç yüzü kızarmıyor.

Bununla da kalmıyor, Atatürk'ün kişiliğiyle, kurduğu cumhuriyetle hiçbir sorunu olmadığını, onlar aleyhine ömründe hiç konuşmadığını iddia edecek kadar küçülüyor.

Karatepe ne kendisine, ne ülkesine, ne de toplumuna en ufak bir saygı görtermeyecek kadar ikili oynuyor.

* * *

İşte iki insan arasındaki fark...

Biri 90 yaşında kendisine olan saygısından ve ülkesine karşı görevlerinin bitmediğine inanarak bıçak altına yatıyor ve çok zor bir yaşam savaşına giriyor.

Öteki, onun torunu yaşında olanı ise yaşadığı topluma olan bütün sorumluluklarını unutarak, daha önce söylediklerinin hepsini inkâr ediyor.

İkisi de bu ülkenin yetiştirdiği insan.

Biri çağdaş, uygar...

Öteki çağdışı, Türkiye'yi karanlığa sürüklemek isteyen düşüncenin savunucusu ve temsilcisi.

Semiha Hanım'a 90 yaşında verdiği savaştan dolayı büyük bir saygı duyduğumu belirtmek istiyorum.

Çok kısa zamanda sağlığına kavuşup çağdaş Türkiye için verdiği savaşa devam etmesini diliyorum.

Şükrü Bey'e ise bu ülkenin insanlarını kandırmak için yaptıklarından dolayı yazıklar olsun diyorum.

Ve ona yarar sağlamayacağını bildiğim halde, dürüstlüğün insan olmanın birinci koşulu olduğunu hatırlatmak istiyorum.

Yazarın Tüm Yazıları