İhtiras ve tutku emek ve kazık

Annem ve Babam, ben büyürken, sabırla beni sürekli uyardılar.

Haberin Devamı

Ne büyümekmiş be kardeşim!
Büyü büyü bitmedi...

“Çok ihtiraslısın Yonca, ihtiraslarınla hareket etmeden önce bi düşün Yonca.”
“Çok tutkulusun Yonca, tutkularınla hareket ederken, kendini hırpalama Yonca.”
“Heyecanla karar veriyorsun, bir dur düşün Yonca.”
“Aklına her geleni olduğu gibi paylaşıyorsun, çok açıksın, biraz kendine de sakla Yonca.”
“Sus Yonca... Sus Yonca...”
“Sen herkesi kendin gibi sanıyorsun, olan sana oluyor Yonca.”
“Duygularınla hareket ediyorsun, biraz da mantık Yonca.”

Ana-Baba nasihatı, yaşa göre, insanı ya ihya ya da acayip sinir eden bi şey.
Zaten ben öyle bir ergendim ki, beni onaylayan bi şey deseler ona bile gıcık olabilirdim.
Eğer benim gibi inatçı ve ergenliği bitmek bilmeyen bi tipseniz işte, ana-babanın iş zor.
Zor bi çocuktum, zor bir genç oldum, zorluklarım bitemedi gitti anasını satayım.

Haberin Devamı

Babam çok erken gitti.
Annem hala benle uğraşıyor. Ne azimli sabırlı kadın.

İyi de, ben anlamıyorum kardeşim.
Ben böyleyim.
Kimden ötürü?
Anam babamdan ötürü.
Kendisi tutkulu, ihtiraslı, heyecanlı, aklıyla dili bir olan insanların kendi yavrularına verdikleri “Aman sen bize benzeme” aklı biraz saçma yani.
Tutmuyor. Alışmadık şeyde şeyin durmaması gibi.
Armut dibine düşüyor yahu.

Bi de şunu hiç anlayamıyorum.
Başıma ne gelirse gelsin eğer ihtiraslarımdan, tutkularımdan, heyecanlarımdan geliyorsa burada niye sürekli sorun yine bende oluyor ki?

Beni ben yapan ihtiraslarım, tutkularım ve duygularım değil mi?
“Yok ortam böyle, idare etmeyi bileceksin” filan gibi geribildirimler ve akıl vermeler beni über deli ediyor.
Ortam ve durum buysa ve bu ortam ve durum yanlışsa, ben idare etmediğim için niye hatalı ve değişmesi gereken oluyorum ki!

Birileri sürekli “değiş, büyü, idare et” filan diyor ya, çıldırıcam.

Ben ortam yüzünden derim kalınlaşsın diye acı çekeceğime, ortam incelse ya!

Yonca
“isyan”

Yazarın Tüm Yazıları