İçerikten anlamayanlar yine üslubu tartışıyor!

Lafın içeriği değil de, söyleniş biçimi önemli olunca, kimin doğru, kimin yanlış ve hatta yalan söylediğinin de önemi kalmıyor.

İçerikten çok üslubun öne çıktığı bir ülkede, içeriğe önem vermenin de gereği olmuyor.

İşte ANAP Genel Başkan Yardımcısı Erkan Mumcu'nun Ecevit'in ülkenin geleceğine ilişkin planlarını eleştiren sözleri ile başlayan tartışma ve Mumcu'ya yönelen eleştiriler.

Kimse de demiyor ki; ‘‘Yahu bu Erkan Mumcu ne dedi?’’

Bütün tartışma ‘‘Koalisyon adabına uyar mı?’’ ile ‘‘Kardeşim bacak kadar çocuğun ne haddine böyle laflar etmek!’’ arasında sürünüyor.

Sanki koalisyon yapmak demek, karşılıklı ‘‘enayiliklere’’ göz yumup, ortak olmak demek.

Ya da sanki Mumcu 70 yaşında olsa sözlerinin içeriği tartışılacak da, yaşı genç olduğu için tartışılmıyor.

Onu bunu bırakın, Mumcu'nun sözleri doğru mu, değil mi ona bakın.

Bence doğru.

Erkan Mumcu iyi söylemiş.

Üslubu kötüymüş.

İyi ki kötü.

Kelimeleri kırk süzgeçten geçirseydi de, hiçbir şey dememiş olsaydı daha mı iyi olacaktı.

Ne diyor Erkan Mumcu:

‘‘Kalkınma köyden başlar diyen bir başbakanın bırakın 21. yüzyılın başbakanı olmayı, 19. yüzyılı bile anlamamış olduğu aşıkárdır.’’

Katılmıyor musunuz?

Türkiye ile gelişmiş ülkelerin arasına bir türlü kapatamadığımız müthiş farkı koyan sanayi devrimi nereden başladı?

Ya şimdi arayı daha da hızla açan dijital devrim nereden geliyor. Köyden mi? En fazla artı değer nerede yaratılıyor? Arpada mı, buğdayda mı? Yoksa mikroçipte mi?

Ne diyor Erkan Mumcu:

‘‘Köykent demekle köyü kentleştirmiş olmazsınız.’’

Doğru mu, yanlış mı?

Siyasete girdiği günden bu yana ağzından ‘‘köykent’’ dışında bir tek proje çıkmamış bir adam, Mumcu'nun bu eleştirisini sizce hak etmiyor mu?

Ne diyor Mumcu:

‘‘Tarımı destekliyorsunuz ama kimi desteklediğiniz belli değil. Gübre sübvansiyonunda gübre ihracatçısını mı destekliyorsunuz, rüşvet alan bürokratı mı destekliyorsunuz? Gübre fiyatları üzerinden destekleme yapmak zorunda mıyız? Niye çiftçileri doğrudan hane halkı bazında desteklemiyoruz?’’

Yalan mı?

Yıllarca tarımı yanlış politikalarla destekleyerek, aslında kösteklemedik mi?

Çiftçiyi, köylüyü ve sonunda tarımsal üretimi bitirmedik mi?

Mumcu bunları söylüyor.

Belki farklı bir tonda söylüyor.

Belki biraz sertçe söylüyor.

Ama söylüyor.

Ama kimse ne söylediğine bakmıyor.

Kimi üslup edebiyatı yapıyor, kimi Mumcu'nun yaşından söz ediyor.

İşimize gelince ‘‘Fatih İstanbul'u aldığında 21 yaşındaydı’’ diyoruz, işimize gelmeyince 40 yaşındaki Mumcu'ya çocuk muamelesi yapıyoruz.

Ve nedense üsluba takılıyoruz.

‘‘Yumuşak bir üslup’’ istiyoruz.

Yumuşak üslup peşinde olanlar Ankara'ya değil, Etiler'deki barlara gitsinler.

Kim 500 milyar ister?

‘KİM 500 milyar ister?’’ yarışması için bir soru hazırladım:

‘‘Kendilerine ait halka açık şirketleri dolandıran ve halkın parasını gasp eden, kendilerine ait telefon şebekesi üzerinden vatandaşı dinleyip şantaj yapan, kendilerine ait basın kuruluşları ile devletin bürokratlarına şantaj yapan ve sonra oturup namuslu insanlara dil uzatan ve bütün bu yaptıkları kimse tarafından bilinmiyormuşçasına namus edebiyatı yapmaya kalkışan canlı familyasına ne ad verilir?’’

Meday Yapım umarım soruyu beğenir!

Beğendiyseniz, siz de bana yanıtlarınızı yollayın.

Kazananlar arasında kura çekeceğim.

Hediye ise sürpriz...

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Telefon dinleyenleri cezalandırmak,

100. telefon dinleme

vakasından sonra düşünülmediği zaman.
Yazarın Tüm Yazıları