İbre Ecevit'e dönüyor

İsmet SOLAK
Haberin Devamı

İbre artık Ecevit'e dönüyor. Bu ibre, Çiller'in destek sözünden ibaret değil. Seçim öncesi solda güç dengesi açısından önemli.

Bizim Hakan Akpınar, DYP'den iyi haber çıkarıyor. DYP'de yel esse, kuş uçsa izini sürebiliyor. Dört gün önce, ‘‘Çiller, DSP azınlık hükümetine destek vermeye hazır’’ diyerek büroya girdi. Ben, pek ihtimal vermedim. Ama haklı çıktı. Çiller, pazartesi günkü hızlı trafikte ilk Ecevit'e uğradı:

‘‘Biz, sistemin işlerliğini istiyoruz. Bir lider başkanlığında hükümet kurulmasını savunduk geliyoruz. Sizin şahsınıza karşı çıkmadık. Şimdiki uygulama sisteme ters. Kuracağınız azınlık hükümetine tam destek veriyoruz. ANAP, size zaten şartsız destek veriyordu. Üçümüzün oyu yeter.’’

Çiller'in tek koşulu, ‘‘Seçimin 18 Nisan sonrasına bırakılmaması’’ idi. Ecevit de bunu anlamıyordu:

‘‘Bu erteleme nereden çıkarılıyor, anlayamıyorum. Meclis'te seçimlerin 18 Nisan sonrasına bırakılması için bir talep veya yasa teklifi yok ki!’’

AZINLIK ECEVİT'İN ÖNERİSİ

Görüşmeden hemen sonra Ecevit'i aradım:

‘‘Azınlık modeli aslında benim önerim. Cumhurbaşkanı'nın takdiri önemli. ANAP ne diyecek? Sayın Çiller, koşulsuz destek veriyor.’’

Çiller, bu kez çok kararlıydı:

‘‘Ben, şimdi Sayın Yılmaz'a gidiyorum. Erez adını Köşk'e o götürmüştü. Güvenoyu alacak bir modelin ortaya çıktığını da şimdi kendisi götürsün.’’

Ecevit'in eğilimini sohbetten çıkarmaya çalıştım:

‘‘İş işten henüz geçmiş değil. Sayın Mesut Yılmaz'ın yaklaşımı, yapacağı açıklama önemli. Zaten biraz sonra açıklayacak. Takdir Cumhurbaşkanı'ndır.’’

Haklı. Çıkıp, ‘‘Yeterli sayıyı buldum, ben kurayım’’ diyecek değil ya! Hükümet ibresi güvenoyu olan modele dönüverdi. Cumhurbaşkanı ise Erez'in alacağı sonucu bekleyecek. Bu, kural anlayışı ve devlet adamlığının gereği!

Ecevit'e, CHP'den istifa eden Doğan Taşdelen'i sordum. Dingin bir sesle, ‘‘Çok önemli bir istifa, sanırım bize gelmek istiyor’’ dedi. Peki, istifa öncesi görüşmeleri olmuş muydu? İşte Ecevit'in yanıtı:

‘‘Dolaylı olarak temasımız oldu. DSP'ye gireceğini umuyorum.’’

Ecevit, kendisini arayan Taşdelen'le aynı saatlerde bağlantı kurdu:

‘‘Sayın Taşdelen, istifanızı açıklamışsınız, hayırlı uğurlu olsun.’’

‘‘Sağolun efendim, göreve hazırım!’’

TAŞDELEN OLAYI

Ecevit, dün Çankaya Belediyesi'ni ziyaret etti. Taşdelen'in Büyükşehir Belediye Başkanlığı için adaylığını açıkladı. Taşdelen, bu sabah DSP'ye kayıt yapıldıktan sonra DSP Grup Toplantısı'na katılacak.

Taşdelen, önemli biri. Beraber Çankaya'yı; pazar yerlerini, sokakları dolaşırken yakından gözledim. Taşdelen'i gören vatandaşın gözleri parlıyor. Kim görse, koşup sarılıyor. Tanınmış bir siyasetçi ise şunları söyledi:

‘‘Kahramanmaraş ve Çorum katliamlarından sonra, Alevi kesim Ecevit'ten biraz uzaklaşmıştı. Ecevit, bunun kaynağını biliyordu. Eski CHP'li bazı politikacılar, aleyhte çok dedikodu ürettiler. Ecevit bunları duyunca ürperirdi. Ama, bu seçim öncesi o soğukluk ortadan kalkıyor. Hele, son dönemde laiklikten asla ödün vermemesi, yeni sıcak bir frekans yarattı.’’

Gazeteci arkadaşım Ali Polat, bir başka noktaya dikkatimi çekti:

‘‘Doğan Bey, SHP hükümetinde yaşanan Sıvas katliamından sonra, Alevi kesimin kanayan yarasına yüreğini bastı. O duyarlı ve tutarlı davranışları Aleviler unutamıyor. Belediyede mezhep ayrımı hiç yapmadı, ben şahidim.’’

Benim kişisel gözlem ve izlenimlerime göre de ibre Ecevit'e dönüyor. DSP, tepeden inen kartopu gibi büyüyor. İnerken bir yerlere çarpıp parçalar kopmaz ve dağılmazsa, ibrenin oylara nasıl yansıdığını sandıkta göreceğiz.

Topu topu üç, üç buçuk ayımız kaldı!



Yazarın Tüm Yazıları