Herkes görmüş bir Derviş görmemiş

DERVİŞ'in görmediğini söylediği, ilk el konulması gereken banka olduğu halde hálá el konulmayan bankanın içler acısı halini anlatan raporla ilgili olarak bir dostum ‘‘ilginç’’ bir detay aktardı.

‘‘Sen o raporu gördün mü?’’ diyen dostuma, ‘‘Nereden göreyim? Sadece içeriği hakkında bilgim var’’ dedim.

Dostum görmüş.

Anlaşılan bu rapor Ankara'da herkesin elinde.

Görmeyen tek kişi, ilgili Bakan Kemal Derviş.

Kemal Derviş'ten başka herkesin gördüğü bu raporun, dostumun söylediğine göre ilginç bir tarafı varmış.

Bankalar Yeminli Murakıpları rapor hazırlarken, bu raporlara bir numara verirlermiş.

Bu numaranın başına da iki harften biri yazılırmış: M veya R.

Söz konusu murakıp raporunun başında ‘‘M’’ yazıyormuş.

Ve iddiaya göre, bu M harfinden dolayı hemen işlem yapılmamış.

‘‘M’’ mütalaa demekmiş. Mütalaa olunca, işlem yapıp yapmamak, ilgili bakan veya BDDK'nın inisiyatifine kalıyormuş.

Oysa ‘‘R’’ yazsa imiş, o zaman ‘‘rapor’’ anlamına gelecekmiş ve işlem yapmak zaruri olacakmış.

Dostuma, ‘‘Murakıp niye R değil de M yazmış olabilir’’ diye sordum.

‘‘Vallahi ya kendi canı öyle istemiştir, ya da birisi ona ‘M' yazması için talimat vermiştir’’ dedi.

Vallahi her ikisi de olabilir.

Bu ülkede ‘‘denetlemeye gittiği bankaya yönetim kurulu üyesi olan’’ az murakıp yok!

NOT: Bu köşede daha banka rezaletleri patlamadan ‘‘2531 sayılı yasa işletilsin’’ diye bağırdım. Kimse tınmadı.

Biz enayiyiz ya, kazıklayın


BİR toplumu yönetenlerin, o toplumu bu kadar eşek yerine koymaya hakları yok.

İster adı hükümet olsun, ister başbakan, ister belediye, ister belediye başkanı.

Bu ülkede ise toplumu yönetenler, ne yazık ki bizleri ‘‘adam yerine koymuyorlar’’.

En azından hepimizi enayi zannediyorlar.

Bu düşüncemi pekiştiren son olay ise doğalgaz faturaları.

Evlere gelen faturalara baktığınız zaman Bakan Zeki Çakan’ın belediyelerle uzlaşmaya vararak indirdiği fiyatı göremiyorsunuz.

Çünkü faturalarda hesap ‘‘eski fiyattan’’ yapılmış.

Yani indirim faturalara yansıtılmamış.

Ortalama fiyat diye bir ‘‘dalga’’ ile yine vatandaşa ‘‘kazığı’’ geçirmişler.

Ortaya kendilerince haklı bir gerekçe atıp, ‘‘İyi de, bu ayın bir bölümünde eski fiyattan kullandınız. Yeni fiyat uygulanalı daha bir ay olmadı ki’’ diyecekler.

İyi hoş da, peki aynı şeyi vatandaşa yapılan ‘‘zam’’larda niye uygulamıyorsunuz?

Elektrik, su zamlanınca gelip sayacı okuyor ve en son uygulanan fiyat ne ise bize onu ödetiyorsunuz.

İndirimde de, artırımda da kazıklanan niye hep vatandaş oluyor?

Soruşturma sistemi değişmemiş


ESKİ Beyoğlu Belediye Başkanı Haluk Öztürkatalay, Ali Sami Yen'in ‘‘açılış maçı’’nda yıkılması ile ilgili olarak Malik Yolaç'ın yaptığı düzeltmeye, düzeltme yapıyor.

O dönemde Ali Sami Yen Stadı'nda ‘‘sürveyanlık’’ yaptığını söyleyen Haluk Öztürkatalay, ‘‘İzdihamın yaşandığı tribüne Beden Terbiyesi yetkilileri tarafından yanlışlıkla iki katı bilet satıldığı için büyük bir kargaşaya sebebiyet veren insanlarımız, tribünde dalgalanmaya başladılar.

Ağırlıktan dolayı tribünün demir parmaklıkları kopunca, insanlar üzüm salkımı gibi dökülmeye başladı. İki veya üç kişinin öldüğü olay, dönemin Spor Bakanı Sn.
Malik Yolaç'ın aktardığı gibi değildir.

Tüm olayları içinde, bizzat görerek yaşadım’’
diyor.

Demek ki, devletin soruşturmaları, o zaman da şimdiki gibi yapılıyormuş.

Hayat kurtar hayatın kararsın!


HÜRRİYET'in arka sayfasında dün okuduğum habere inanamadım. Trafik kazası geçirerek hastaneye kaldırılan pazarcı ölünce, eşi hastanenin talebi üzerine organlarının nakledilmesine izin vermişti.

Ve o organlarla 6 kişi hayata dönmüştü.

6 kişiyi hayata döndüren gözü yaşlı ‘‘dul’’un ise hayatı kararmıştı.

Çünkü Antalya'daki Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, beş parasız ortada kalan kadından, 3 milyar liralık hastane masraflarını istiyordu.

Bu ülkede, her şey gibi insaf da bitmişti.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?


Ahlak bekçileri, Erbakan'ın masa arkadaşı olan sapıklara da tepki gösterebildiği zaman.
Yazarın Tüm Yazıları