’Her şehirde müze ve galeri açılmalı’

DÜNKÜ yazımda 26 Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı’nın ortak bildirgesinden söz etmiştim.

Bu bildirgede benim en çok desteklediğim öneri, özellikle Güzel Sanatlar Fakülteleri’nin bulunduğu şehirlerde bir müzenin ve galerinin olması.

Öğrenciler burada hem iyi, görmeleri gereken sanat eserlerini görecekler hem de çağdaş sanatçının ürünlerini görme olanağına kavuşacaklardır.

Hiç kuşkusuz paneldeki önemli çalışmalardan biri de, fakültelerdeki eğitimin farklılıklar yerine ortak nitelikler taşıması. Uluslararası platformda da, öğrencilerin bunlara katılmasının sağlanması.

"Avrupa Birliği Sürecinde Güzel Sanatlar Fakültelerinin Durumu" başlıklı bildirgeden bazı bölümleri okuduğumuzda yarına dönük çalışmaları daha iyi anlayacağımız kanısındayım:

"1) Ülkemizde Güzel Sanatlar Fakülteleri’nin sayısı hızla artmaktadır. Bugün sayıları 30’u bulan bu fakülteler arasında uyguladıkları programlar, dersler ve ders içerikleri, giriş sınavları, öğretim elemanı ve öğrenci sayısı ve niteliği, altyapı vb. gibi konularda farklılıklar vardır. Bu nedenle özellikle uygulanan eğitim-öğretim programlarının farklı oluşu, kurumlar arası öğrenci ve öğretim elemanı değişimlerinde ciddi bir sorun oluşturabilecektir.

2) Özellikle yeni kurulan ya da kuruluşunu tamamlayamamış Güzel Sanatlar Fakülteleri’nde öğretim elemanı eksikliği ve yetiştirilmesi sorunu yaşanmaktadır.

3) Güzel Sanatlar Fakülteleri’ne girecek öğrencilerin niteliği önemli bir sorun oluşturmaktadır. Ortaöğretim kurumlarından bu fakültelere giren öğrenciler arasında, genel kültür ve yetenek açısından büyük farklılıklar vardır.

4) Her Güzel Sanatlar Fakültesi’nde giriş sınavı farklı aşamaları ve konuları içermektedir. Bu konuda ortak bir yol ve yöntem oluşturulması ve izlenmesi yararlı olacaktır.

5) Araştırma görevlileri Ankara, İstanbul ve İzmir’deki üniversitelere 35. maddeyle gidip, kendi üniversitelerine yıllar sonra dönmektedir ve bu arada aslen görevli oldukları üniversitelere faydalı olamamaktadırlar.

6) Avrupa Birliği değişim programlarına katılımın giderek yaygınlaştığı bir süreçte öncelikle, Türkiye’deki Güzel Sanatlar Fakülteleri’nde öğrenci ve öğretim elemanı değişim programlarının geliştirilmesi gerekmektedir.

7) SOCRATES, ERASMUS, LEONARDO gibi uluslararası işbirliğini teşvik eden üniversite programlarına katılım için Güzel Sanatlar Fakülteleri daha çok çaba göstermelidir.

8) Güzel Sanatlar Fakülteleri’nin sadece büyük ve köklü kültürel ortam sağlayabilecek şehirlerde açılması düşüncesinin aksine, her üniversitede bir Güzel Sanatlar Fakültesi’nin açılması, köklü ve gelenekleri oluşmuş olan Güzel Sanatlar Fakülteleri tarafından bu yeni fakültelerin desteklenmesi sağlanmalıdır.

9) YÖK Sanat Konseyi’nin görev ve yetkilerinin yeniden belirlenmesi gerekmektedir.

10) Sanat eğitiminin önemli bir parçası olan duvarsız atölye veya derslikler olan müzeler gerek özel sektör, gerekse ilgili bakanlıklar tarafından ülke sathına yayılmalıdır.

* * *

SANAT eğitiminin önemini belirtmeye gerek yok. Bildirgedeki girişimlerin, önerilerin gerçekleşmesini dilerim.

Bildirgenin tamamını blognot’ta okuyabilirsiniz.
Yazarın Tüm Yazıları