Hayatı ertelemeyin

Canlı olmak, hayat sözcüğü ile aynı anlama gelen bir kelime. Canınızın istedikleri de hayatınızı belirliyor.

'Hayatımı istediğim gibi yaşarım.' Derken canınızın istemiş olduğu şeyleri anlatıyorsunuz. Sevdiğiniz, hoşunuza giden şeylerden söz ediyorsunuz. Peki canınızın istediklerini yapıyor musunuz?

Mesela sevdiklerinize vakit ayırabiliyor musunuz? Görmek istediğiniz, özlediğiniz kişilerle görüşebiliyor musunuz? İstediklerinizin ne kadarını yapabiliyorsunuz?

Bu satırları okurken hayıflandığınızı görür gibiyim. Hatta 'ne diyor bu kadın' diye düşünüyorsunuz? Ama öte yandan içinizden yükselen özlemler de harekete geçiyor. 'Keşke şu istediklerimi yapabilecek imkanım olsaydı' diye iç geçiriyorsunuz.

Peki, yaşadığınız hayatın içinde zamanı nasıl kullandığınızı hiç düşündünüz mü?

Kendinize sürekli yeni işler icat ettiğinizin farkında mısınız? Her geçen gün sorumluluklarınız artıyor. Bunların nasıl olup da fazlalaştığını aklınıza bile getirmediğinizden eminim. İşleriniz birikiyor ve gün size yetmiyor.

Sürekli ertesi güne sarkan işlerle başa çıkmanız gerekiyor. Ve tıpkı ödeyemediğiniz borçların her geçen gün büyümesi gibi işleriniz de altından kalkılmayacak hale geliyor. Tabii bütün bunların arasında ne kendinizi, ne de sevdiklerinizi düşünemeyecek hale geliyorsunuz. Daha doğrusu dikkatiniz sürekli yapmanız gereken işlere odaklanmış durumda yaşarken canınızın neler istediğini bile duymuyorsunuz. Anlık uyanan isteklerinizi sonraya erteleyip sonra da unutuyorsunuz. Ve tabii burada ertelediğinizin kendi hayatınız olduğunun bile farkına varamıyorsunuz.

(Sürecek)
Yazarın Tüm Yazıları