Havadaki yumurta...

BAŞBAKANLARA yumurta atılması, siyasette iftar topu atılması gibidir, halkımızın iktidarı yeme zamanı gelmiştir.

Ben demeçlere, yorumlara, anketlere bakmam.

Yumurtaya bakarım.

Zaten başbakanlar da yumurtanın önemini bilirler, önlem alırlar.

*

Birinci önlem "erken uyarı sistemi"dir.

Bu görev koruma polislerine düşer ve yumurta henüz havadayken hep bir ağızdan "Yumurtaaaa..." diye bağrılarak Başbakan uyarılır.

Bunu çok hızlı yapmak zorundadırlar.

Yoksa lafı uzatıp, yumurta havada yaklaşırken, onun gelmekte olduğunu Başbakan’a şöyle bildirecek olsalar:

"Sayın Başbakan’ım, gelmiş bulunduğunuz Mersin’de, değerli konuşmanızı yaptığınız şu dakikalarda, kendini bilmez bir şahıs, muhtemelen tavuk yumurtası olduğu tahmin edilen bir cismi..."

Başbakan yumurtayı zaten çoktan yedi...

*

İkinci önlem "canlı kalkan yöntemi"dir.

Korumalar bir zıplayışta Başbakan’ın çevresinde bir kalkan oluştururlar, vatandaşın yumurtası korumalara gider.

Ve Başbakan alttan "Yumurta geçti mi?" diye bilgi ister.

Koruma amiri üstten ona, "İkincisi geliyor Sayın Başbakan’ım, arz ediyorum" diye yanıt verir.

Başbakan, "O da geçince haber verin, vali, ilçe başkanımız, emniyet müdürü ve diğer il önde gelenleri üzerimden kalksınlar" der.

*

Üçüncüsüüüü...

Üçüncüsünü doğrusu bilmiyorum.

Bildiğim; ilk yumurtanın atıldığı ve iktidarın halkımız tarafından gönderilme trendine girdiğidir.

Gerek yumurtanın atılması, gerek aynı gün Başbakan’ın bir vatandaşa argo fırça atması, siyasette "iftar topunun atılması" gibidir.

Söyler misiniz:

Artistlik yapmak istese bile, kendisine derdini anlatmak isteyen bir vatandaşına "Ananı al da git lan..." diyen bir kişiyi Çankaya’da "Cumhurbaşkanı" olarak görmek ister misiniz hálá?..

Ya da bunu yetmiş milyonun gözü önünde söyledikten sonra, "Başkası söyledi" diyebilen birisini...

O zaman üçüncüsü...

Yumurta yerini bulur...
Yazarın Tüm Yazıları