Hani okulları kapatmaya niyetli o bakan vardı ya!

İDDİA olunur ki eski milli eğitim bakanlarından birisi, ‘Ah ben bu bakanlığı ne güzel idare ederdim, şu okullar bir olmasa’ diyerek tarihe anlamsız dipnot düşmüş.

Ana uçağında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Malatya yorumunu dinlerken aklımıza bu anekdotun gelmesi rastlantı değil. Çünkü Çocuk Esirgeme Kurumu yurtlarındaki kız ve erkek çocukları ayırmak, benzer zihniyet eseri. Çünkü doğrudur, 19 bin çocuğun kaldığı yurtlardaki cinsel taciz, şiddet ve kötü muamele iddiasıyla açılan dava sayısı az değil. Tam tamına 478 adet.

Ama aynı mantıkla, yani taciz veya fuhuş korkusuyla kız-erkek öğrencili, karma eğitimi de yasaklamak mı lazım?

Merak edip Başbakan’a sorduk:

- Uluslararası uygulama nasıl?

- Ben uluslararasını, genelini bilmem.

Aynı konuyu Hürriyet Dış Haberler Servisi araştırdı. Dış muhabirlerimize göre yabancı çocuk yurtlarında cinsiyet ayrımı uzun yıllar önce terk edildi.

AB ülkeleri, kızla erkeğe cinsiyetine bakmadan şefkat gösterebiliyor.

Biz neden geçen yüzyıla dönelim?

Kadın bakan neden yıldı

Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, Başbakan’ın ‘kız-erkek çocuk ayrımı’ önerisi konusunda sessizliğini koruyor.

Malatya işkence skandalını birkaç nedene bağlıyor:

Bir ilin tam üç kez görevden aldığı sosyal hizmet müdürü her defasında mahkeme kararıyla geri döndü. Bakan, ‘artık yıldım’ diyor.

Sosyal hizmet uzmanlarını, kamu personel sınavını kazananlar arasından seçmek zorunda, yeterli/gerekli kaliteyi bulamıyor.

Malatya’da ihaleyle iş yapan şirket suçlanıyor ama sosyal hizmet uzmanlarının da orada olduğu unutuluyor. Neden engel olmadılar?

Erdoğan’ın Malatya formülü: BASALIM, AYIRALIM

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan’ın çocuk sevgisi hakiki ve içten. Sosyal hizmet kadrolarına pek güvenmediği de belli. O yüzden teşhis ve tedavi üslubu da biraz polisiye. Acaba çare olabilir mi, söz Başbakan’ın, yorum sizin:

ÇOCUK ESİRGEME KURUMLARI ÇÖKTÜ

Özellikle çocuk esirgeme kurumları çökmüştür. Gerek Güldal Hanım, gerekse Nimet Hanım’ın dört aylık döneminde buralar yoğun olarak taranıyor. Ben de gidiyorum. Ani baskınlar yapıyorum, öyle önceden haber vermek suretiyle değil. Nimet Hanım şu ana kadar 15 civarında çocuk esirgeme kurumu gezdi. Haber vererek gitmiyor. Ben daha başında kendisine söyledim: ‘Hiç haber vermeyeceksin. Gece gideceksin, gündüz gideceksin. Bunların koğuşlarını, banyolarını, tuvaletlerini kontrol edeceksin.’

KADIN İDARECİYE GÜVENİRİM

Bakın kız-erkek bunlar bir arada yaşıyorlar, bir arada barındırılıyorlar. Biz bunları ayırıyoruz, bir arada yaşamaları mümkün değil. Kızların bulunduğu yuvalarda asla erkek müdür veya öğretmen olmayacak. Tamamen bayan öğretmenler, bayan idarecilerle barınacaklar. Belirli bir yaşı falan yok, hepsinde, neden belirli bir yaşı olsun. Ben kadın idareciye güvenmiyor muyum, güveniyorsam onu oraya koyarım. Ben olaya çok daha geniş perspektiften bakıyorum. Çünkü gittiğim yerlerde yaşadığım, gördüğüm bazı şeyler var.

HER TÜRLÜ ŞEY OLABİLİR

0-6 yaş grubuna bakmayın. Bunun üstündeki yaş gruplarına bakın. 13-14 veya 18. Bu yaşlara kadar gelen, yetişmiş olan bu kızlarımız, bakıyorsunuz öğretmenleri erkek. Her türlü şey olabiliyor. Bunları duyuyoruz, var zaten bunlar. Şu anda benim bakanımın bundan dolayı görevden alıp yargıya sevk ettiği kişi bir bakıyorsunuz yargıdan dönüyor. Bunlar tabii işimizi zorlaştırıyor.

MİLLETVEKİLİNİN REFERANSI BAĞLAMAZ

O kurumlarda görev yapanlar için referans aranır. Çoğu zaman milletvekili arkadaşlar bu konularda refere olunur. Her iktidarın zaten kendi mekanizması içinde kurduğu çalışma üslubudur, şeklidir. Aslolan nedir, bu kişi bu işi yaptıktan sonra gereği yapılmış mıdır? Bu arkadaşla biz çalışamayız. Kim refere ederse etsin beni bağlamaz.
Yazarın Tüm Yazıları