Hadi Uluengin: Çin'de dün, Tayvan'da bugün

Hadi ULUENGİN
Haberin Devamı

Galiba Demirel'in dil pelesengi ettiği ‘dün dündür, bugün bugündür’ ilkesizliği yalnız Türkiye'de değil, diğer pekçok yerde de geçerli...

Çünkü baksanıza, kim tahmin ederdi ki, 1949 Mart'ında Mao komünistlerinden son köteği yiyip paldır küldür Formoza adasına kaçan ve çok uzun süre anakarayı buradan tekrar ‘fethetmek’ (!) palavraları sıkan Çan Kay Şek'in Kuonmintang (KMT) partisi, yarım yüzyıl sonra, ezelden beri kanlı bıçaklı olduğu aynı komünistlerin ful desteğini arkasında bulacak...

Kim derdi ki, Pekin Tayvan'daki başkanlık oylamasında KMT adayı Lien Şan'ın kazanması için dayatacak ve O'nun rakibi Çen Şui Bian seçilirse sopa sallayacağı tehdidini savuracak...

Bağımsızlığı savunan ve Halk Cumhuriyeti'yle birleşmeyi reddeden bu ikincisinin lider olması durumunda işin savaşa varacağı ihtarını verecek...

Söyleyin, kim öngürürdü ki ‘karalar’ın destekçibaşısı ‘kızıllar’ olacak...

* * *

FAKAT, ‘büyük ağabey’in şamar tehdidi demokratik iradeyi değiştiremedi!

Cumartesi günü gerçekleşen hayati oylamada Çen net bir zafer kazandı.

Hem Taypei başkentli ada devletinde yeni bir sayfa açıldı; hem Pekin'in politikaları iflas etti; hem de Güneydoğu Asya'daki belirsizlik kesifleşti.

Gelişmeyi açıklamak için yakın tarihe göz atmak gerekiyor...

* * *

22 milyon nüfusu olan ve Kıta kökenlilerin bu nüfus içinde ancak % 15 yer tuttuğu Formoza adası, Han İmparatorluğu tarafından 18. yüzyıl ortasında fethedildi. 19. asır nihayetinde ise Japon egemenliğine girdi. Dolayısıyla, ortak Konfüçyanist kültüre rağmen Çin mevcudiyeti burada daima ikinci kaldı.

Ancak, Çan Kay Şek ve çetesi iç savaş hezimeti ertesi 1949 yılında adaya kapağı attığında önce ahaliye karşı katliam uyguladı; sonra merkezi Pekin dili Mandarinceyi empoze etti; ardından da Kuonmintang kadrolarına dayanan bir diktatorya kurdu. Onlar yerli halkın yeni sömürgeci efendisi oldular.

Ama Sezar'ın hakkı Sezar'a, Soğuk Savaş'tan yararlanan ve otoriter modeli başarıyla uygulayan KMT yeni devleti hızla kalkındırdı. Köylü toplumu bugün dünyanın en zenginleri arasında yer alan bir teknoloji toplumuna dönüştü.

Çan'ın ölmesi, Soğuk Savaş'ın bitmesi, 1996'da gerçek seçimlerin yapılması derken de demokrasi Tayvan'a iyiden iyiye yerleşmeye başladı.

Çen Şui Bian'ın başkan seçilmesi de birinci olarak, Ada yerlilerinin, Kıta oligarşisiyle özdeşleşmiş Kuonmintang'ı artık kışkışlaması anlamına geldi.

Fakat esas olarak, Tayvan'ın da Hong Kong ve Makao gibi ‘bir ülke, iki sistem’ formülü uyarınca ‘anavatan’a (!) katılmasını öngören Çin dayatmasının reddedilmesi anlamına geldi ki, kıtayı ‘fethetmek’ (!) hevesinden zaten çoktandır vaz geçmiş olan aynı Kuonmintang bu defa tam ters yönde, söz konusu dayatmayı açıkça kabulleniyordu. En azından bağımsızlığı ağzına almıyordu.

‘Kızılların’ ‘karalara’ verdiği destek de işte bundan kaynaklanıyordu.

* * *

KESİN tahmin yürütmek için erkense de bu aşamada şunları saptayabiliriz:

Bir; Tayvan'da KMT devri kapanmıştır ve ada bugün demokratik bir ülkedir.

İki; Pekin'in tehdit politikası iflas etmiştir. Komünist Partisi zevahiri kurtarmaya çalışsa bile Taypeh'deki yeni liderle uzlaşma zemini arayacaktır..

Üç; Böyle bir uzlaşmaya Çen de açık olacaktır. Bağımsızlık retoriği yerine bugünkü statükoyu korumayı hedefleyen bir siyaseti ön plana çıkartacaktır.

Dört; ‘Bir ülke, iki sistem’ formülünün Formoza için uygulanması diğerleri kadar kolay olmayacaktır. Tansiyon özellikle ÇHC'deki iç çelişkilere göre inip çıkacak ve bölgedeki istikrarsızlık kısa süre içinde sona ermeyecektir..

Beş; ‘Dün dündür, bugün de bugündür’ ve ‘kızıllar’la ‘karalar’ın ne zaman dost, ne zaman düşman olacağı Sarı Deniz açıklarında daha da bir muammadır!

Yazarın Tüm Yazıları