Güven duygusu

Önce 30 Ağustos’umuz kutlu olsun.

Haberin Devamı

Efendim...

-Üniter yapı.

- Bölünmez Bütünlük.

- Tek Millet. Tek Devlet. Tek Vatan. Tek Bayrak.

- Öyleyse hangi ihtilaf kaldı?

Madem herkes aynı lâfı söylüyor, ne var kavga edecek? İktidar ve Muhalefet, oturun masaya,

demokrasi paketi’nin içini birlikte doldurun.

***

Fakat hayır.

Serde ve ruhta demokratlık olmayınca, demokratik açılım yapılamaz. Siz bu işi ne pahasına olursa olsun bozmak istiyorsunuz. Peki ama, öbür taraf da ne pahasına olursa olsun yapmak istiyor.

Nedir yapmak istediği?

Bilinmiyor.

Ama şurası muhakkak ki, birinizin yaptırtmamak istediği şey ne ise, öbürünüzün yapmak istediği şey de o.

Ne güzel anlaşıyorsunuz.

- Aynı vatan, aynı millet, aynı hava, aynı su.

Tabii ki aynı huy.

Haberin Devamı

***

Biz, hiçbir problemimizi oturup konuşarak çözmüş bir millet değiliz. Partilerüstü saydığımız kutsallarımız da yok.

- Devlet Politikası’ymış.

Hayır. Öyle bir şey de yok.

Ne eğitimde, ne sağlıkta, ne diplomaside... Ortak payda’mız falan yok.

Bütün beceriksizliğimizi nereye yıktığımız da belli:

- Dış mihraklar.

Kolay.

Kendimizi kukla gibi görüp, böyle bir paranoya içinde kıvranıyoruz işte.

***

Bugün 30 Ağustos’u kutlarken bunları düşünün.

Harbiye Marşı... İzmir Marşı... 10. Yıl Marşı... Bunları dinlerken duyduğunuz gurur, heyecan ve güven, o anlık değil, kalıcı olarak kaplamalı yürekleri...

Özellikle güven duygusu, hayatınızın hiçbir saniyesinde eksilmemeli.

İşte ancak o zaman Amerikan Projesi, dış mihrakların plânı gibi lâflara gülüp geçebilirsiniz.

Açık söyleyeyim:

Bölünmekten daha ağır geliyor bana, kendimizi bu kadar âciz ve zavallı görmek.

Yazarın Tüm Yazıları