Gülşen kendi kulvarında kendiyle yarışıyor

"Eleştirenler sadece görme değil, işitme duyularını da kullansın." Böyle diyor Gülşen...

Bir talimat almayagöreyim, yerine getirmeden, mümkün değil, duramam...

Eh, bu durumda n’apıyoruz; eleştirmeden önce, işitme duyumuzu kullanmak suretiyle, idealleri arasında "sıfır beden"e inmek de bulunan, ufku geniş-baseni dar, hanımefendi sanatçılarımızdan Gülşen’in sözlerine kulak kabartıyoruz:

"Rakibim çok kuvvetli: Gülşen! Çünkü bu kız çok ama çok zor beğeniyor, çok çalışıyor, çok üretiyor. Yarışım sadece kendimle. Bu albüm müzik kalitesiyle ve görselliğiyle dünya standartlarında."

Az biraz klişe kokuyor ama öyle yani... Yurtta standart, cihanda standart yani... Aferin "kız"a yani...

Bildiğiniz üzre, Gülşen’in dünya standartlarına ulaşmak yolunda attığı ilk adım, Yurtta Aşk Cihanda Aşk albümünün kapağına ismini Gülshen olarak yazmak oldu.

Tebrik ederiz, pek very İngliş... Gerçi İngilizce’de "ü" harfi bulunmadığı için hafif tertip mutant, ortaya karışık füzyon müzyon tadında bir şey olmuş ama o kadar kusur kadı kızında da olur; (Erol) Köse kızında, hayda hayda olur...

Hem Batılı, hem a la Turca ve en bi’ Atatürkçü; ne olacağında karar kılamamış AKP hükümetinin memlekette yarattığı havayla da gayet ahenkli...

Bildiğiniz üzre, Gülshen, albümüne Yurtta Aşk Cihanda Aşk ismini koymayı, "Atatürk hayranı" olduğu için tercih etmiş.

Başta tırstım, şimdi bu albümle ilgili olumsuz bir eleştiride bulunursak, Atatürk’ü koruma maddesinden hakkımda dava filan açılır mı diye ama tahmin de etmiyorum. Eleştirtenler utansın, değil mi?..

Ben daha ziyade, Gülshen Hanım ile Chelik Bey’ler ileride bir gün düet hadisesine girerler mi, istikbál daha neler gösterecek, onu merak ediyorum.

Yine bildiğiniz üzre, bu aralar müzik kanallarında Gülshen Hanım’ın söz ve müziği Altan Çetin’e ait olan çıkış parçası Ya Tutarsa’nın klibi dönüyor. Ki sanırım bu şarkıda da Nasreddin Hoca’dan ilham alınmış.

Efendim, klip, uzun yıllardır İtalya’da yaşayan ve Benetton’ın reklamlarını çeken Türk yönetmen Murat Gönüllü tarafından yönetilmiş. Milano’nun en büyük diskosunda çekilen klipte, yine Gülshen Hanım’ın ifadesiyle; "Hepsi Madonna’nın kliplerinde oynayan Avrupa şampiyonu 150 dansçı" rol almış.

Bu hesap benim biraz aklımı karıştırdı. Ya Avrupa’da üç günde bir dans şampiyonası düzenleniyor ya da kimi dansçıların, eh, şampiyon olduğunda en gencinden 17 yaşında filan olsalar, 167 yaşında filan olmaları lázım.

Şu Madonna’nın dansçıları meselesi de ziyadesiyle enteresan... Bizimkiler, son zamanlarda Madonna’nın dansçılarına fena kanca atmış durumdalar. Hangi klibi sorsanız, Madonna’nın dansçıları rol alıyor.

Bu gidişle Madonna, Grammy, MTV, Brit ödüllerinin filan açılışında yanına katacak dansçı bulamayacak. Yarınlarda Madonna’ya Tolga Han Dans Grubu’nun eşlik ettiğini görürsek, şaşırmayalım yani...

Neyse efendim, Gülshen, klipte, "Yahu bundan iyi ekmek çıkıyormuş" diye biraz geç de olsa uyandığı (Biliyorsunuz, piyasaya ilk kez çubuklu pijamalarla girmişti. İdrak dediğin, geç olsun güç olmasın di mi?) seksapelini yine bol bol konuşturuyor. Öyle bir konuşturuyor ki, beden diline kulak vermek için ayrıca işitme duyunuzu kullanmanız bile mümkün. Öyyylesine bir konuşturmak yani...

Madonna’nın dansçı abileri, kendilerinin bacak aralarına gözleriyle dalıp dalıp gidiyor. Bu arada şahsi dans yeteneğini de sergileyen Gülshen, şarkının "Ya tutarsa" dediği bölümünde ki şarkı boyunca bunu yaklaşık yüz kere filan tekrar ediyor- dahiyane bir figürle, karşısındaki bir şeyi tutarmış gibi yapıyor.

Ha, bir de "Ya tutarsa" tribiyle, yine dahiyane bir şekilde uyumlu bir rulet masası geyiği var. Sade kibar bir rulet ayrı dönüyor, Gülshen’li bir rulet ayrı dönüyor.

Şarkıya gelince, konuyla ilgili bizim de "Ya tutarsa?" diye sorasımız var ama olası cevaplardan korkmuyor da değiliz. İkinci bir Of Of vak’ası şeklinde tutarsa, var ya, bir tutarsa, ooof offf!!! Yani, onun yüzünden ağız tadıyla bir of çekemez olmuştuk ama Of Of en azından güzel şarkıydı. Bu?.. Allah sahibine bağışlasın, benden ırak, cihana direk...

Huzurlarınızdan ayrılırken, Gülshen Hanım’ı, Türk büyüklerine saygılı bir cumhuriyet "kız"ı olduğu için takdir ve tebrik ediyor, bir sonraki albümde kendilerinden, Aşk Vardı Da Biz Mi İçtik, Aşk Dediğin Hal-hul-halsss-halllüsss-hallüsinasyondur, Benim Seksi Şarkıcım İşini Bilir, Sevdanın Belgesi Mi Olur Lan Dingil, Anamı Alır Giderim gibi eserler icra etmesini bekliyoruz.

Yarışmacı diğer Gülshen’lere de başarılar dileriz. (Şimdi bir de kalkıp "Sen bana şizofren mi dedin?" diye dava açarlarmış; ne güleriz, ne güleriz...)
Yazarın Tüm Yazıları