Giriş, gelişme sonuç

Yani pek alışılmadık bir durum değil...

"İlla ki bir gol yemek mi lazım atmak için?" diyor yanımda oturan arkadaşım.

Dikkat ediyorum, takım eğer bir şok yaşıyorsa, derhal "Bize haaa!" edasıyla bir toparlanma başlıyor ve arkasından beklenen cevap geliyor.

Elbette iyi oluyor bu durum ama neden bu acaiplik yaşanıyor anlamak mümkün değil.

Konya golü attı... Vay sen misin bize gol atan...

Eee... Böyle düşünmek için neden gol yemek durumunda kalıyor ki F.Bahçe?

Ve niye böyle basit goller yiyebilir ki? Anlaşılır gibi değil...

Hoş, biz çok iyi girişlerin yanlış bir gelişmeyle kötü sonuçlandığını da gördüğümüz için, "Buna da şükür" demeliyiz.

Dünkü maçı bir düşünün, yenilen golün akabinde hemen gol gelmeseydi, nasıl bir stres yaşanırdı? Kaç kişinin midesine ağrılar girerdi?

Tamam eğer öyle olsaydı hepimiz, "Takımın aklı PSV maçındaydı da ondan" derdik.

Ama kendimizi kandırmayalım...

Dün Kadıköy’de, Konyaspor’un girdiği pozisyonları bir düşünürsek, F.Bahçe'nin her zaman sonucu lehte değiştiremeyeceği gerçeğinin de farkına varabiliriz.

Bu takımın hacmi, gücü ve arkasındaki taraftara bakarsanız, hepimizin beklentisi şudur;

İyi bir giriş, müthiş bir gelişme ve gereken sonuç...

Lig şimdi başladı

FENERBAHÇE'nin haftalardır böyle bir skora ve oyuna ihtiyacı vardı. Bu nedenle Fenerbahçe için lig şimdi başladı diyorum. Daha oynanacak 20-30 maç varken, şimdiden şampiyonu, ikinciyi tayin eden bilirkişiler, ligin sonunda mahcup olmazlar umarım. Daha doğrusu ummam(!) Mahcup olacaklar çünkü...

Millilerin yapamadığı

O reklam filmleriyle, gündemin hassasiyetiyle ve de Fatih Hoca’nın, "Korkmayın birşey olmaz" tavırlarıyla, nasıl da hazırdık Yunanistan’ı yenmeye... Ama olmadı. Neden olmadığını hepiniz benden iyi biliyorsunuzdur, konu da bu değil zaten. Bu millilerin yapamadığını, şimdi Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş yapsa keşke. Şu sıralar çok ihtiyacımız var bu tür başarılara...

Maçın Pankartı: 

Her şey vatan için

 Şehitler ölmez, vatan bölünmez

Maçın 3 adamı: 1- R.Carlos 2- Vederson 3- Yasin