Geyik boynuzundan düğme kullanıyor, London Fashion Week’te defileye çıkıyor

- Aşırı ve sık indirimler tüketicinin markalara karşı güvenini sarsmıyor mu?
Süleyman Orakçıoğlu yanıtladı:
- Artık sezon çok geriye çekildi. Ağustosta sonbahar-kış ürünleri satılır. Yani, şu anda artık 2011’in yaz sezonu ürünleri vitrinlere yerleşiyor. Bu yüzden kışlıklar indirime girmiş bulunuyor. Ama yaz sezonu ürünleri şu anda indirimsiz satılıyor.
Konu fiyatlar ve indirimlerden açılmışken, Osman Arar DS Damat’ı anlattı:
- Bizim Damat-Tween markamız daha üst sınıf. DS Damat ürünlerimiz ise daha uygun fiyatlıdır. DS Damat mağazalarımızın sayısı 100’ü buldu.
Arar, ürünler arasındaki maliyet farkını ortaya koymak için örnek verdi:
- Örneğin Damat’ta talebe göre ceketlerde boynuzdan yapılmış düğme kullanırız. DS Damat’ın ceketindeki düğme ise korozodur.
- Düğmeler ne boynuzundan üretiliyor?
- Geyik ve boğa boynuzundan.
- Pahalı mıdır?
- Korozo düğmeden 17 kat pahalıdır. Her biri 1 Euro’dur.
Orakçıoğlu araya girdi:
- Boynuzdan üretilmiş düğme kullandığımıza bakmayın. Bizim ürünlerimizde ithal oranı yüzde 10’u geçmez.
- Bu konuda özel bir kuralınız mı var?
- Başta kumaş olmak üzere önceliğimiz yerli ürün kullanmak. Yani, bizim toplam ithalatımız 1 milyon Euro’yu geçmez.
Daldan dala atlarcasına konuşurken Orakçıoğlu heyecanla Türk modası için de önemli olacak bir gelişmeyi paylaştı:
- London Fashion Week’in 23 Şubat 2011’deki kapanış defilesini Tween markamızla biz yapacağız. Bu sadece bizim açımızdan değil, Türk modası açısından çok önemli. Çünkü, moda deyince New York, Londra ve Paris’ten öte fazla bir adres yok.
- Nasıl oldu böyle bir kapıyı açmak?
Arar espriyle yanıt verdi:
- 6 yıl bir haftada...
Sonra önemli etkenlerden birini anlattı:
- Tween’de David Bradshaw’la çalışıyoruz. David’in Tween markamıza büyük katkısı oldu. Kendisi moda dünyasında çok önemli bir yere sahip. Nitekim Prada’ya damga vurmuş bir isim.
Orakçıoğlu, 6 yıl önceyi anımsadı:
- Dünyada “İtalyan varken insanlar neden bir Türk markası giysin” diyerek bizi küçümseyenler vardı. Şimdi o dönemler geride kaldı.
Osman Arar da Bradshaw’ı iknada ne kadar zorlandıklarına vurgu yaptı:
- David Bradshaw’ı bizimle çalışmaya ikna etmek için çok çaba harcadık. Bizimle çalışmaya başlayınca, “Torunlarıma anlatabileceğim bir başarı hikayesi daha ortaya çıkacak gibi görünüyor” dedi.
Dicek Kayek, Hüseyin Çağlayan, sıklıkla Paris’e, Atıl Kutoğlu da New York ve Viyana’ya damga vuruyor...
Orka Group bu kez Londra’daki moda haftasına doğrudan kendi markasıyla damga vurmaya hazırlanıyor...
Bu durum, Türk modasının, hazır giyim sektörünün ulaştığı noktayı ortaya koyuyor...

İrlandalı müşteriye ödeme yapıldıkça mal teslim ediyoruz

ORKA Group Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) ile Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği’nin (TGSD) Avrupa ülkeleri uyarısını çok yerinde bulduğunu vurguladı:
- Bizim İrlanda’da bir müşterimiz var. Bize sipariş verdi, yüzde 20 avansı da gönderdi. Kalan bölüm için de İrlanda bankalarından akreditif açtı. Ancak, Türk bankaları teyit vermedi.
- Peki ne yaptınız?
- Biz de bunun üzerine müşterimize, “Kusura bakmayın, avansınız kadar malı teslim ederiz” dedik.
Osman Arar ekledi:
- Yunanistan için de durum aynı...
Nereden nereye...
Bir zamanlar Türk bankalarının teminat mektupları, akreditif işlemleri dünyada pek kabul görmezdi...
Şimdi Yunan ve İrlanda bankaları bu sıkıntıyı yaşıyor...