Genç işsiz ordusu çok tehlikeli!

Lehman Brothers’ın batışının, yani krizin derinleşmesinin üzerinden 1 yıl geçti. Bu haberle dibe vuran borsalar, eski yüksekliklerine ulaştılar.

Haberin Devamı

Değer kaybeden para birimleri ve yükselen faizler normale dönüyor. Büyüme, bazı ülkelerde başladı,  bazı ülkelerde ise önümüzdeki dönem gerçekleşecek gibi...
Perakende satışları yavaş hareketleniyor, konut pazarından canlılık haberleri geliyor.
Özetle krizle gidenlerin önemli bölümü yerine geliyor. Ama işini kaybedenler ve iş peşindekilerin umutları tükeniyor. Krizin gerçek kaybedeni işsizler oldu, olmaya da devam edecek. Özellikle de gençler...

Kayıp kuşak mı doğuyor?

Dünyanın dört bir yanında genç işsizlik oranı artıyor. Genç işsiz sayısının 1 milyona, oranın ise 19.7’ye ulaştığı İngiltere’de, bu grup için ‘Kayıp Kuşak’ denilmesi de boşuna değil.
Eurostat’ın verileri, 2009’u ilk çeyreğinde AB’ndeki genç işsiz sayısının 5 milyona ulaştığını ortaya koyuyor. Bazı ülkelerde oranlar yüzde 33’lere kadar ulaşmış durumda.
ABD’de Temmuz itibarıyla genç işsiz sayısı 4.4 milyon gibi tarihi rakamlara ulaştı. Japonya’da ise oran yüzde 8.7’yi buldu.
Türkiye’de ise mevsimsellik nedeniyle işsizlik oranındaki düşüşe seviniyoruz. Oysa, tablo iki nedenle o kadar da parlak değil:
1. Kentlerdeki işsizlik oranı yüzde 18’ler gibi çok yüksek düzeylerde seyrediyor.
2. Genç (15-24 yaş grubu) işsizlik oranı yüzde 23.7’ye ulaştı, bu gruptaki işsiz sayısı 1 milyonu geçti.

Haberin Devamı

/images/100/0x0/55ea29b9f018fbb8f86f1401Batı’yı korkutan tablo

Avrupa, ABD ve Japonya, genç işsizlik rakamlarındaki artıştan endişeleniyor. Çünkü, umudunu yitirenlerin suça yönelmesinden, sosyal dokuyu bozmasından korkuyorlar.
Bu korku Türkiye için belki biraz daha fazla hissediliyor. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Orta Vadeli Planı (OVP) açıkladı. Ancak, bu büyüme oranı ile bu kadar işsize iş bulmak mümkün olmayacak.
Düşünün 3.3 milyon işsiziniz var. Ekonomi bu yıl yüzde 6 küçülecek, gelecek yıl yüzde 3.5, sonra yüzde 6 büyüyecek. Ve siz bu 3.3 milyonun yanı sıra her yıl eklenecek 500 bin kişiye daha iş sağlayacaksınız. İşimiz, özellikle de genç işsizler açısından çok zor görünüyor...
 
 
İYİMSER OLMAK İÇİN NEDEN ÇOK
Geçen hafta başında IMF Başkanı Dominique Strauss Kahn’ın açıklamaları basına yansıdı. "Sevinmeyin, kriz geride kalmadı" tadında bir değerlendirme idi.
‘Krizi geride bıraktık’ diye sevinenleri tereddütte düşüren bir açıklama oldu. Ama ben bu açıklamanın biraz ‘temkinli’ hava vermekten kaynaklandığını, krizin geride kaldığını düşünüyorum.
Hafta sonu bu kanımı güçlendiren bir dizi gelişmeyi okudum dünya basınında... Bakınca gelişmeler gerçekten de hiç de fena değil:
1. Brezilya, 2009 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 1.9 büyüyerek durgunluktan çıktı. Bu, bölge için çok iyi haber.
2. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü OECD’nin verileri, gelişmiş ve önde gelen gelişmekteki ülkelerin durgunluktan çıkmaya başladığını ortaya koyuyor.
3. Çin’den gelen haberler, dünyayı olumlu şekilde etkilemeye devam ediyor. Geçen hafta açıklanan veriler, ekonomideki iyileşmenin güçlendiğini ve banka kredilerinin arttığını gösteriyor.
4. Amerika’da yapılan ‘güven’ endeksleri, hem ekonomist hem de tüketiciler cephesinden olumlu işaretler veriyor.
5. Volkswagen AG, cuma günü yaptığı açıklamada, üretimi artırmak ve yeni kapasite için Çin’e 2011 yılına kadar 5.83 milyar dolar yatıracağını duyurdu.
6. FedEx, en büyük taşıyıcılarından biri olarak, canlanma konusunda ipuçları veren şirketlerdendir... Şirket gelir beklentilerini yukarı çektiğini açıkladı. Bu, global ticarette hareketin artacağı anlamına da geliyor.
7. New York Fed, düzenli olarak ‘Durgunluk olasılığı’ analizi yapıyor. Ağustos verileri, durgunluk olasılığının yüzde 0.8 olduğunu gösteriyor. Bir yıl önce oranlar yüzde 40’larda idi.
8. Ekonomik canlılığı gösteren ‘satın alma ve birleşme’ işlemlerinden de olumlu sinyaller geliyor. Kraft Food, Cadbury şirketini almak istediğini açıkladı. Vivendi, Deutsche Telekom ve France Telekom da satın alma girişimlerini duyurdular.
9. Avrupa’da bono ihracı 2009 yılında 2 trilyon dolara kadar ulaştı. Dealogic’e, bu 2008’e göre yüzde 38 artış anlamına geliyor.
10. Krizin kaynaklarından biri olan ABD’deki konut fiyatları dibe vurmuş gibi görünüyor. The Case Shiller Fiyat Endeksi’nin Mayıs 2006’dan bu yana ilk defa yüzde 0.75 yükselmesi de bunu destekliyor.
 
STOKUNU İYİ YÖNETEN
KRİZİ AZ SORUNLU ATLATTI

Haberin Devamı

Koç Holding, uzun süredir Bizden Haberler adlı bir dergi yayınlar. Ben de neredeyse çıktığından beri takip ederim.
Son sayısında CEO Bülent Bulgurlu ile yapılan bir söyleşi vardı.
Okurken, kriz stratejisine verdiği yanıt dikkatimi çekti. ‘Krizi nasıl atlattınız?’ sorusuna, ‘Stoklarımızı azalttık, kapasite kullanımımızı optimum seviyede tuttuk, alacaklarımızı hızlandırdık’ yanıtını veriyor.
Daha önce de yazmıştım. Krizle başa çıkan, hatta bu dönemi büyümeyle kapatan şirketlerin stratejisinin ortak tarafını, ‘iyi stok yönetimi’ oluşturuyor.
Borusan CEO’su Agah Uğur da benzer bir değerlendirme yapıyor. "Stoklarımızı azalttık, sıfır stoka geçtik" sözleriyle, önemli bir konuya dikkat çekiyor.
Geçen gün bir perakende CEO’sundan dinledim. Özellikle giyimde, zora girenlerin ortak özelliğini, ‘Stokları yönetememek’ oluşturuyormuş. Stoklarını hızla eritip, mağazaya müşteri çeken, nakit yaratanlar ise süreci daha az zararla tamamlıyor.
Bu durgunluk süreci, bütün şirketlere önemli dersler verdi. Bence bunlardan birini de ‘stok yönetimi’ oluşturmalı ve bilmeyenler, bilenlerin örneklerinden yararlanmalı.
 

 

Yazarın Tüm Yazıları