Fransızların AB'den atılması için 10 neden

YAZIMA başlamadan önce şu iki şeyi söylemek istiyorum. En büyük Türkiye, başka büyük yok. Bu bir. İkincisi de Allah'ım başta genel yayın yönetmenim olmak üzere tüm üst düzey müdürlerimi benim başımdan eksik etme, ne olur, yalvarıyorum sana.

Ben onlarsız ne yaparım ki, nasıl şaşkın biçimde ortalarda kalırım ki, bana bunu yapma, bilmem anlatabiliyor muyum! Evet, bu aşırı hisleri içimden attıktan sonra şimdi asıl meselemize dönebilirim. Bugün ‘‘Türkiye'nin AB'ye üye alınmasının Avrupa'nın sonu olacağını’’ söyleyen Fransızların Avrupa Birliği üyeliğinden atılmaları için gerekçelerden oluşan TOP 10 listemi yayınlayarak vatanıma hizmet silsilemde yeni bir sayfa açmak amacındayım.

***

Fransızların AB'den hemen atılmaları için 10 neden şöyledir:

1- BANYO ADETLERİ: Parfümün Fransa'da icat edilmiş olmasının, bugün de bu endüstrinin orada çok faal olmasının tek nedeni Fransızların banyo yapmaktan fazla hoşlanmamalarıdır. Orada durum öyle vahimdir ki bizde pazardan pazara haftada bir kez banyo alan aileler bile orada aşırı su sarfiyatıyla suçlanabilirler. Fransızların kendi üzerlerine su dökmekten hoşlanmadıklarını teorik düzeyde bilmeyenler bunun bedelini pratikte acı bir şekilde öderler. Paris'te nice geceler kadının parfüm kokusuna, erkeğin ‘‘after shave’’ine kanıp onunla gayrimeşru ilişkiye giren insanların acı gerçeği gayrimeşru ilişkinin ilk dakikalarında aniden fark etmeleriyle cehenneme dönüşmüştür.

2- SAUSSURE, DERRİDA VE DİĞERLERİ: Hayat kendi başına bile bırakıldığında hayli anlamsızken, bir de Fransızların anlamlandırma muamelesinden geçen hayat bırakın anlamsız olmayı had safhada abuk hale dönüşür. Fransızlar gereksiz teori yapma konusunda dünya rekoruna sahiptirler. Yaptıkları teorilerin bir tanesi bile bugüne kadar yalanlanamamıştır çünkü yazılanların yüzde 95'ini kimsenin anlayabilmesi mümkün değildir. Geri kalan yüzde 5 ise okuduklarını anlamışlardır ancak onların çoğu da ya şimdi tımarhanededirler ya da evsiz barksız sokakta yaşamaktadırlar. İngilizlerin üç paragrafta net olarak anlattıkları bir olayı bir Fransız düşünürün açıklayabilmesi için minimum 750 sayfalık kitap yazması gerekir. Üstelik o kitabı açıklamak için de birkaç kitap daha yazar ve dahası bunların hepsini okuyup da ne dendiğini öğrenmek için yine İngilizlerin dediklerine bakmanız kaçınılmazdır.

***

3- SAVAŞ YETENEKLERİ: Eğer Avrupa Birliği'nin ilerde bir düzenli ordusu olması düşünülüyorsa bu fikirden şimdiden vazgeçilmesinde büyük yarar vardır. Zira Fransızların aktif olarak müdahale ettiği hiçbir savaşın kazanılması mümkün değildir. Üstelik Fransızlar savaşmayı beceren ulusları da kendilerine benzetirler. Almanlar bu ülkeyi İkinci Dünya Savaşı'nda 15 dakikada istila ettiler, daha sonra Fransızların kendi askerleri üzerinde yarattığı mayışma hissini bertaraf edebilmek için 40 yıl kadar filan uğraşmak zorunda kaldılar.

4- ERTUĞRUL ÖZKÖK: Aslında konuyla fazla alakası yok ama ne yapayım o da Fransa'da okudu ve sonra başımıza geldi ve bütün bu olanlardan da bir şekilde Fransızların sorumlu olduğunu ben adım gibi biliyorum. Ve bence Fransızlar sadece bu nedenden dolayı değil Avrupa Birliği'nden Birleşmiş Milletler'den bile hemen kovulmalılar.

5- CAFE de FLORE, CAFE DEUX MAGOTS: Bir toplum düşünün, tüm sosyal tarihi iki birbirine yakın kafeden hangisinin hangi dönemde daha popüler olduğuna, kimin hangisinde oturduğuna bakılarak o tarihin bütün derinlikleri irdelenebilsin. Böyle bir absürditeye neden olan ülkenin anlamlı olması mümkün değildir.

6- FRANSIZ FİLM ENDÜSTRİSİ: Fransızlar uzun yıllar boyunca kendilerine göre derinliği olan filmler yapmak için çabalayıp durdular. Had safhada konuşmanın olduğu bu filmlerde kadının sigara yakması filmin en hareketli anını oluşturuyordu. Yıllar boyunca bunu yaptılar ama sonunda Fransız halkının en sevdiği sinema oyuncusunun Jerry Lewis olduğu ortaya çıktı. Ve böylece Fransız kültürü de ‘‘Görevimiz Tehlike’’ dizisinin başında kendi kendisini imha eden teyp aleti gibi iç çelişki nedeniyle intihar etmiş oldu.

7- FRANSIZ DEVLETİ: Türk devletinden bile daha tuhaf davranmayı başarabilen dünyadaki tek devlet Fransa'dadır. Sadece bu bile kendi başına Fransa'nın Avrupa Birliği'nden hayat boyu atılması için yeterli bir nedendir. Başka neden aramaya filan gerek yoktur.

8- NEZAKET KURALLARI: Dünyada Fransa kadar gündelik yaşama ilişkin teori yapılan ülke hemen hemen hiç yoktur. Ancak bu kitapların tek bir tanesinin bile Fransızlar tarafından okunmadığı kesindir, çünkü Fransızlar kadar gündelik yaşamlarında nezaketten uzak olan insan topluluğu başka yerde de yoktur. Fransızlar kavga etmedikleri takdirde nasıl sohbet edeceklerini bilmezler, dolayısıyla da gündelik yaşamda yaptıkları konuşmaların yüzde 80'den fazlası direkt olarak bir anlamı olmayan ve her durumda söylenebilecek olan ‘‘Oh lala’’ sözcüğünden oluşur.

9- GERARD DEPARDİEU: ‘‘Kütüğü getirip başrole koysam bir günde star olur’’ ekolü birçok ülkede teorisini hayata uygulamak için çalıştı durdu. Ancak bu ekol bir tek Fransa'da muazzam başarı kazandı. Gerard'ın yakışıklı olarak algılanabildiği bir ülkenin bırakın AB'den hemen kovulması bir an önce tekrar ve bu kez kalıcı olarak istila edilmesi gerekir. Almanlara bir şans daha tanınmalı bence.

10- FİKRİ HAKLARA SAYGISIZLIK: Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üye kabul etmesi durumunda bunun Avrupa'nın sonu olacağı, bu felaketin engellenmesi gerektiği fikri ilk kez bu köşenin yazarı tarafından gündeme getirilmiş ve hararetle savunulmuştur. Bu fikrimi hayasızca çalan şerefsizlerin fikri haklara gösterdikleri bu saygısızlık AB'den atılma nedeni değilse başka neye neden diyeceğiz onu da bilemem yani.
Yazarın Tüm Yazıları