FP'de değişimin zor girdabı

Muharrem SARIKAYA
Haberin Devamı

FP'nin birinci kuruluş yıldönümünde, salonun arka tarafına Milli Nizam Partisi, Milli Selamet Partisi ve Refah Partisi'nden kalma görüntüler hakim oluyor.

Birkaç masa öne gelindiğinde ise görüntü farklılaşıyor.

Genel Başkan Recai Kutan toplantı öncesi verilen kahvaltıda sağ yanına başı açık ve modern giyimli GİK üyesi Prof. Oya Akgönenç'i oturtuyor.

Modern giyimli hostes kızlar servis yapıyor.

Arka taraftaki bayanların hepsi ise türbanlı.

Salona değişimin zor girdabı hakim oluyor.

FP Genel Başkanı Recai Kutan, Grup Laçin'in, ‘‘Bekar Gezelim’’ ve Boney M'in ‘‘Rasputin’’ şarkılarından uyarlanan seçim müziği eşliğinde kurmaylarıyla kürsüye çıkıyor.

Yönetim masasındaki 11 kişiden üçü eski ANAP'lı; Cemil Çiçek, Abdülkadir Aksu ve Ali Coşkun.

Diğerleri ise kapatılan RP'nin ılımlı isimleri.

Önce video gösterisi ekrana geliyor.

Görüntülerde ağırlıklı olarak ‘‘Özgürlük, demokrasi, hak, adalet, eşitlik’’ işleniyor.

FP'den haklarında açılan davalar sonucu ihraç edilen Recep Tayyip Erdoğan ve Şükrü Karatepe de mahkeme salonlarındaki görüntüleriyle ekrana geliyor.

FP, her ikisine de sahip çıkmaya devam ettiğini görüntü ile kayda geçiriyor.

* * *

Video görüntüsünde en çok eleştirilen ANAP oluyor.

Ardından Kutan, ‘Türkiye’nin Öncelikleri ve Temel Görüşler' başlığı altında FP'nin yeni Anayasası'nı açıklıyor.

Kutan, 87 sayfalık kitapçılığın büyük bölümünü okumadan geçiyor.

Ancak bütününe bakıldığında, FP'nin Anayasası'na ANAP'ın muhafazakar, kapanan RP'nin ılımlı kesiminin damgası hakim oluyor.

Kitapçıkta işlenen tema da video görüntüsünden farklı olmuyor.

Kitapçığın neredeyse yarısına yakın bölümünde demokrasi, eşitlik, hukuk, adalet, laiklik kavramları işleniyor. FP'nin bu kavramlara bakışı sıralanıyor.

Laiklik ve toplumsal uzlama ile ilgili bölümler ise en önemli yeri tutuyor.

Kutan, bu konuya girildiğinde mesajının adresini ‘‘siyasi rakiplerimiz’’ diye göstererek, şöyle diyor:

‘‘Toplumsal uzlaşma, bazılarının zannettiği gibi baskıcı kimi odakların arzusu doğrultusunda hizalanmak değildir...’’

Bu sözler salonda alkış topluyor. Laikliğe ise ne karşı çıkıyor, ne de eleştiren bir tutum sergiliyor:

‘‘Bizi ne laiklik karşıtlığı kefesine, ne de laikçilik kefesine koyamazlar...’’

Ekonomi, dış politika, eğitim ile ilgili bölümlerde yeni açılımlar getiriliyor. Kutan, bu bölümlerde eski partisinin yelpazesine sadık kalmaya gayret göstermekle birlikte, eklediği yeni kanatlarla farklı açılımlar getiriyor.

Bu da berrak bir politikanın ortaya konulmasını engelliyor. ‘‘Ben şuyum, şu değilim’’ diyememekten kaynaklanan ürkeklik hakim oluyor.

Zaten bir gazetecinin, ‘‘MSP ve RP'de ortaya koyduğunuz Milli Görüş ve Adil Düzen anlayışlarını terk mi ettiniz?’’ sorusuna Kutan'ın verdiği şu yanıt, FP'nin içinde bulunduğu durumu daha iyi özetliyor:

‘‘Evrensel değerler, vardır. Bunları benimseriz. Ancak geçmiş dönemde yanlış anlamlar yüklendiği için bu terminolojileri kullanmıyoruz...’’



Yazarın Tüm Yazıları