Fındıkta son perde...

MADEM bu noktaya gelecektiniz... Onbinlerce fındık üreticisini neden ayağa kaldırdınız? Milyonlarca insanı üzdünüz...

Bizzat Başbakan Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında oluşturulan bir kurul, bilindiği gibi bu yıl devletin fındık alımı yapmasını ve bu görevin Toprak Mahsulleri Ofisi’ne (TMO) verilmesini karara bağladı.

Haberin iyi tarafı, yılbaşından beri fındık üreticisine ve onu korumakla görevli Fındık Tarım Satış Kooperatifleri Birliği’ne (Fiskobirlik) dargın olan hükümetin bu yanlıştan dönmüş olması.

Dargınlığın nedeni de Fiskobirlik yönetiminin bugünkü iktidarın istediği isimlerden oluşmaması, yani kendi adaylarının seçimi kazanamaması idi.

Meselenin o tarafını artık bırakalım. Çünkü 12 Eylül’de Fiskobirlik yönetimi yeniden seçilecek. Belki o zaman hükümetin yüzü güler.

Bugünkü mesele TMO’nun bu görevi nasıl yapacağı ve bunun üreticiyi koruma yönünden alınan kararın anlamının ne olduğu?

Anlaşılan o ki görevi fiilen TMO değil, Fiskobirlik yapacak. Çünkü TMO’nun bu konuda ne deneyimi, ne yetişmiş elemanı, ne örgütü, ne deposu, ne de gerekli ekipmanı var. O nedenle TMO ile Fiskobirlik bir protokol imzalayacak. Herhalde belirli bir ücret karşılığında Fiskobirlik tüm bu işleri yapmayı üstlenecek.

Demek ki burada ayrı -ve yeni- bir masraf kapısı açılacak. Oysa hükümet Fiskobirlik’e sahip çıksaydı buna gerek olmayacaktı.

Hükümet, TMO’nun bu görevi yapması için ona para bulacak. Ancak bütçede buna ayrılacak para yok. Uluslararası Para Fonu öyle karşılıksız harcamaya izin vermiyor. O zaman geriye kredi bulmak kalıyor.

Yerli bankaların Fiskobirlik’e vermediğini TMO’ya vermesi, "hükümet baskısı yüzünden bize kredi verilmedi" diyen Fiskobirlik’i haklı duruma getirir. O nedenle tek çare yurtdışındaki bankalardan kredi almaya kalıyor.

O zaman da "hükümet bunu yapabiliyor idiyse, daha önce neden yapmadı?" sorusu yanıtsız kalıyor.

Bir başka nokta da şu:

Geçen yıl Fiskobirlik (sonra çok eleştirilen) yüksek fiyatı 22 Ağustos tarihinde açıklamıştı. Oysa hükümet önceki gün "TMO’nun alımlara 15 Eylül tarihinde" yani piyasa açıldıktan yaklaşık 1 ay sonra başlamasını kararlaştırdı.

Yıllardan beri Fiskobirlik’in sezonun daha başında fiyat açıklamasının nedeni, üreticinin elindeki malı tüccarın istediği kadar düşük fiyattan satmak zorunda kalmasını önlemekti. Oysa şimdi alınan karar, bunun tam aksini amaçlamış olmadı mı? Nitekim konunun uzmanları, "Yeni mahsul fındığın yaklaşık yüzde 40’ı o tarihe kadar zaten piyasaya sürülmüş olur" diyor.

Görüldüğü gibi iktidardakiler fındık üreticisine sırtlarını dönme şansı olmadığını anladılar.

Bir de doğru yerden bilgi almayı öğrenirlerse sağlıklı sonuca ulaşabilirler. Lakin onun için kimin kendi çıkarı için konuştuğunu, kimin genel çıkarları koruduğunu anlayacak kadar sabırlı ve dikkatli olmaları gerekiyor.
Yazarın Tüm Yazıları