Fenerbahçe düşürülürse arkası gelir, Türk futbolu ciddi ekonomik darbe yer

EKİNCİLER Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Jokey Kulübü (TJK) eski Başkanı Yasin Ekinci’nin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’i çiftliğindeki iftarda ağırladığı akşamın konuklarından Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir aramıza gecikmeli katıldı.

Haberin Devamı

Aziz Yıldırım’ın tutuklanması sonrasında Fenerbahçe’de Başkenvekili olarak ağır yük altına giren Nihat Özdemir’e son durumu sordum:
- Şike operasyonunda son durum nedir? Fenerbahçe yönetimi olarak neler yapıyorsunuz?
- Şike operasyonunun bizim açımızdan yarattığı iki önemli sorun var.
- Nedir?
- Birincisi başta Başkanımız Aziz Yıldırım olmak üzere tutuklu arkadaşlarımızın durumu. Onların yaşadığı sıkıntılar.
- Aziz Yıldırım’a sık sık ziyarete gidiyorsunuz.
- Evet, daha bir gün önce Ali Koç’la birlikte gittik. Aramızda cam olduğu şekilde görüşmeler yapıyoruz. Aziz Bey çok sıkıntılı.
Özdemir,
olayın ikinci yönüne, Fenerbahçe’nin durumuna değindi:
- Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) önümüzdeki hafta karar alacak. O kararı merakla bekliyoruz.
- Süper Lig’den düşmek yerine eksi puanla başlamak gibi bir beklentiniz mi var?
- Bizim istediğimiz Federasyon’un mahkeme sonucunu bekleyecek doğrultuda karar vermesi.
- Ya Fenerbahçe Süper Lig’den düşürülürse?
- O zaman felaket olur. Öyle bir kararın arkası gelir. Başka bazı takımların da düşmesi söz konusu olabilir. Böyle bir adım, Türk futboluna ekonomik açıdan büyük darbe olur.
- Federasyonun mahkeme kararını beklemesine UEFA karşı çıkmaz mı?
- UEFA karşı çıkmaz. Bunun örneği Portekiz’de yaşanmış. O örnekle hareket edilebilir.
- Şu anda Başkanınız tutuklu. Fiilen kulübün başında değil. Bu konuda
tüzüğünüz ne diyor? İstifasını gerektiren bir durum var mı?
- Tutuklu arkadaşlarımızı mazeretli sayıp yönetim kurulu toplantılarımızı yapıyoruz. Tüzük açısından bir sorun yok. Böyle idare ediyoruz.
Artan yüküne vurgu yaptı:
- Günün yarısında Ankara’da, yarısında da İstanbul’da oluyorum. Bir an önce arkadaşlarımızın serbest kalıp, normal tempoya dönülmesini dört gözle bekliyorum.
Mehmet Ali Aydınlar
başkanlığındaki Futbol Federasyonu, göreve başlar başlamaz şike operasyonunu kucağında buldu.
Ligleri erteleme kararını alırken bile epey zorlandı... Şimdi önünde çok zor bir karar süreci var...
Federasyondan çıkan hangi karar “en doğrusu” sayılacak?

Haberin Devamı

Şarkıların üstüne dua okumak olur mu

Haberin Devamı

GEÇEN pazar akşamı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü Bebek’teki şirket
merkezi Boyalı Köşk’te ağırlayan Bayraktar Grubu’nun patronu Hüseyin Bayraktar’ı ertesi gün aradım:
- Akşam Kur’an okuyan, dua yapan hocamızın adını sizden öğrenebilir miyim? Yanlışlık yapmak istemem.
- Süleymaniye Camii’nin Baş İmamı Mehmet Sevinç’ti.
Salı günü yayınlanan yazımda sadece Mehmet Sevinç hocanın adını kullandım. Ancak, Star Gazetesi’nde Taha Kıvanç’ın (Fehmi Koru) yazısını okuyunca ortada bir karışıklık olduğunu anladım. Çünkü Taha Kıvanç, iftar öncesi Kur’an okuyan hocanın Amir Ateş olduğunu yazmıştı.
Yeniden Hüseyin Bayraktar’ı aradım:
- İftara doğru Kur’an ve ezan okuyan Amir Ateş’ti. Gecenin sonunda duayı yapan da Mehmet Sevinç’ti.
Mehmet Sevinç
hoca duaya başlarken şu soruyu ortaya attı:
- Şimdi çok güzel şarkılar dinledik. Hep, “Şarkılardan sonra dua olur mu?” diye sorarlar.
İbni Sina’dan
alıntılar yaparak müzik üstüne dua olabileceğini ortaya koydu:
- Duamıza güçlü şekilde “Amin” deyin. Aksi halde dualarımız üzerinde adresi olmayan mektup gibi kalır...
Hocanın benzetmesi üzerine konuklardan yükselen “amin” sesleri daha gür çıktı...

Haberin Devamı

Zenginliği bilek gücüyle değil, zeka gücüyle yakalarız

HAKAN Güldağ başkanlığındaki Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Medya ve İletişim Meclisi olarak dün Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’le görüştük.
Ergün, söze medya ve iletişim sektöründen girip, Türkiye’nin zenginleşmesine dönük formül üzerinde durdu:
- Bizim zenginliği yer altında değil, yer üstünde aramamız gerekiyor. Çünkü zengin yer altı kaynaklarına sahip değiliz.
Bu konuda insan kaynağını adres gösterdi:
- Bilek gücüyle zengin olamayacağımız ortada. Zenginlik, kafamızın içinde. Zenginliği akıl-zeka gücüyle yakalayacağız. Bunun için de öncelikle çocuklarımızı iyi eğitmeliyiz.
Ergün
, konunun şu yönü üzerinde de durdu:
- Türkiye’nin ucuz enerji, ucuz hammadde gibi bir avantajı yok. Çin, Hindistan, Bangladeş varken, ucuz emek yarışına da giremeyiz.
Gelişmiş ülkelerin dezavantajını ortaya koydu:
- Gelişmiş ülkelerde nüfus yaşlanıyor, çalışma temposunu ciddi anlamda kaybediyor. Böyle bir ortamda Türkiye avantajlı hale geliyor...
Ergün
, sözünü şöyle noktaladı:
- Zenginliği gençlerin parlak zekasında arayacağız.
Adına “Bilim ve Teknoloji” eklenen Sanayi Bakanlığı’nın ve Nihat Ergün’ün bu konuda atacağı adımları izleyelim.

Yazarın Tüm Yazıları