Fatih Altaylı: Küçük Ilıcak vatandaşlıktan atılabilir

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

Nazlı Ilıcak'ın sevgili oğlu Mehmet Ali Ilıcak hakkında, ‘‘Tarkan'ı atanlar onu da atarlar’’ diye yazınca Milli Savunma Bakanlığı'ndan yanıt geldi.

Ortakları hapisteyken kaçarak kurtulan Mehmet Ali Ilıcak'ın nerede olduğunu Milli Savunma Bakanlığı biliyor.

Çünkü Mehmet Ali, 15 Ocak 1999 tarihinde New York Başkonsolosluğu'nda son yoklamasını yaptırmış. Ve Kasım 99 celbinde askere alınması kesinleşmiş.

Konsolosluk, Türkiye'de kanun kaçağı konumunda olan Ilıcak'ın askerliğinin ertelenmesini teklif etmiş.

Ancak Milli Savunma Bakanlığı, Mehmet Ali Ilıcak hakkındaki ‘‘Dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından mahkemelerce verilmiş gıyabi tutuklama kararları nedeniyle’’ başkonsolosluğun bu teklifini kabul etmemiş. Yani Ilıcak'ın Kasım 99'da gelip birliğine teslim olması gerekiyor.

Olur mu?

Bilemem.

Olması gerekiyor, onu biliyorum.

Peki ya olmazsa?

Çok basit. Eğer Mehmet Ali Ilıcak, Kasım 99 celbinde askere sevk edilmek üzere yurda dönmezse, hakkında 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu gereğince Türk vatandaşlığını kaybettirme işlemleri başlatılacağını yazıyor Milli Savunma Bakanlığı.

Ve keyfiyet Mehmet Ali Ilıcak'a bildirilmiş.

Anlaşılan Milli Savunma Bakanlığı işi sıkı tutmuş.

Anlamadığım, New York Konsolosluğumuz.

Mehmet Ali Ilıcak'ın Türkiye'de bir kanun kaçağı olduğunu bile bile nasıl oluyor da askerliğinin ertelenmesi teklifinde bulunuyorlar.

Eğer, ‘‘Vallahi bizim bu noktada yapabileceğimiz bir şey yok’’ diyorlarsa, o zaman Alaattin Çakıcı'nın yıllarca bu konsolosluklarda ne işler yapmış olabileceğini düşünmek bile insanı ürpertiyor.

Siyasetçi değil dolandırıcı

Bir ‘‘cumhuriyet hukukçusu’’ ile konuşuyordum geçenlerde. Onurlu bir yargı adamı.

Çok güzel bir söz söyledi.

‘‘Fatih Bey, cumhuriyet kurulurken bu karanlık kafalara karşı bir avuç adam vardı Türkiye'de. Bu bir avuç aydınlık, karanlığı yendi.

Şimdi öyle mi ya!

Bir avuç şimdi milyonlar oldu. Bunların Türkiye'yi karanlığa götürme şansları yok.

Bir Mustafa Kemal ve ona inanan üç beş arkadaşı hepsine yetti.

Şimdi on binlerce Mustafa Kemal var.

O yüzden kuduruyorlar. O yüzden deliriyorlar.’’

Çok doğru.

Siz Türkiye'nin geriye gideceğine inanıyor musunuz?

Ben inanmıyorum.

İşin güzeli, götürmek isteyenler de inanmıyor. Sadece Almanya'ya işçi götüreceğiz diye vatandaşı kandırıp paralarını kapan üçkáğıtçılar gibi, cahil cühelayı kandırıp yollarını buluyorlar.

Yüzlerce kilo altın, milyonlarca dolar döviz başka nasıl kazanılıyor?

Türkiye'de siyasi partiler birkaç türlü.

Dürüst olanlar, ki bunlar pek az.

Devleti soyduranlar, ki bunlar pek çok.

Ve halkı maddi ve manevi olarak dolandıranlar, ki bunlardan bir tane var.

Fakat aslına bakarsanız, son ikisi aynı kapıya çıkıyor.

Sonuçta faturayı ödeyen hep halk.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Komşularımız Türkiye'deki şerleri değil, hayırları desteklediği zaman.



Yazarın Tüm Yazıları