Fatih Altaylı: Hiç seçim olmayacakmış gibi

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

Yaşından mıdır bilinmez ama Ecevit Türkiye'nin şimdiye dek görmediği bir yönetim dönemine imza atıyor.

Öyle şeyler yapıyor ki, sanki bir daha seçime girmeyecekmiş gibi.

Yaptıkları arasında bize göre doğru olanlar ve yine bize göre yanlış olanlar var.

Ancak Ecevit kendince doğru olanı yapıyor.

Kaygısız. Popülizm endişesi taşımadan, oy kaygısı gütmeden.

En azından ilk adımlar o yönde.

Aslında Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu yönetim biçimi bu belki de.

Korkmadan doğruları yapmak.

Ya seçilemezsem endişesi taşımadan gereken yerlere neşteri vurmak.

Ecevit'in yaptığı bu.

Bazen benim doğrularımla ters düşüyor.

Ama saygı duyuyorum.

Çünkü bu Türkiye'nin görmediği bir üslup. Doğru, art niyetsiz seslere kulak veren.

Bunu Türkiye için yapan bir üslup.

Hatalar yok mu?

Olacak elbet.

Çünkü onun da çevresinde bir grup ‘‘yanlış adam’’ var ama yine de doğru bilenen yolda ilerleniyor.

Şimdilik gidilecek yolun altyapısı hazırlanıyor.

Hem de büyük bir hızla.

İlk kez kıvrılmadan, dolanmadan düz bir yolda ilerlemek için hazırlık yapılıyor.

İnşallah o düz yol bizi doğrulara götürür.

Obsede seksüel

HÜRRİYET dün Meclis İdare Amiri MHP'li Ahmet Çakar'ı haber yapmıştı.

Çakar'ın diz boyu etekle Meclis'e gelen bir kadın muhabiri eteğinin kısa olduğu gerekçesiyle Meclis'ten attırmasını eleştiren Hürriyet, aynı kişinin yine kadın muhabirlere ‘‘Bu güzeller hangi bağın gülü. Onlarla da bir tanışalım’’ dediğini yazmış.

Bu Ahmet Çakar'a kızmamak lazım.

Hürriyet'in haberini kınıyorum.

Belli ki, adam kendini tutamıyor.

Bir takım cinsel sorunları ya da bastıramadığı arzuları var.

Olabilir.

Bu bir tür hastalık. Biliyorsunuz, Michael Douglas da bu yüzden tedavi görmüştü.

Ahmet Çakar'ın da durumu belki böyledir.

O nedenle de kadın görmeye dayanamıyordur. Allah muhafaza kendini tutamayıp saldırabilir.

Bu kişi hakkında eleştirel haber yapmayı doğru bulmuyorum.

İnsanların hastalıklarına kızılmaz.

Ahmet Bey'e de kızmak değil, tedavi olması için doktor bulmak gerek.

Yaktılar, söndürdüler

FENERBAHÇE cumartesi günü Kocaelispor'la berabere kaldı.

Milliyet Gazetesi'nin spor sayfasının başlığı aynen şöyle:

‘‘Fener söndü’’

Başlığa bakın Allah aşkına.

Sanki Fenerbahçe küme düşmüş.

Ligin ikinci haftası Fenerbahçe ilk haftayı galibiyetle kapamış, ikinci hafta ise berabere kalmış.

İki rakibi, Galatasaray ve Beşiktaş'ın daha puanı yok.

İlk beraberlikte spor basınının layık gördüğü başlık, Fener söndü.

Nedir bu Fenerbahçe'nin spor basınından çektiği?

Çoğu Fenerli spor basını, en büyük kötülüğü Fenerbahçe'ye yapıyor.

Daha ikinci haftadan başlıyorlar Fener'i söndürmeye.

Oysa Fenerbahçe'nin geçen haftadan veya iki hafta öncesinden farkı yok.

Ama iki hafta önce Rıdvan'ı yere göğe koyamayanlar, Fenerbahçe'ye methiyeler düzenler birdenbire tornistan edip Fenerbahçe'ye ve Rıdvan'a veriştirmeye başlıyorlar.

Aslında bunun böyle olacağı haftalar öncesinden belliydi.

Ben kendi adıma Rıdvan'a 5 hafta ömür biçmiştim.

Çünkü takım lig başında bir iki maç teklerse spor basınımızın Rıdvan'ı teneke çalarak kovalayacağını biliyordum.

Gidişat beni haklı gösterecek gibi.

Spor basını ikinci maçta, ilk beraberlikte başladı bile.

Ligin henüz başı, teknik direktör daha yeni diyen yok.

Fener sönmüş.

Fener'i kendileri yakıyorlar, sonra söndü diyorlar...

Yazık.

Türk futbolu bu futbol basınını hak edecek kadar kötü değil!

Bir fotoğraf, bin yazıyı anlatır

RADİKAL'in dünkü birinci sayfası şahaneydi.

Cumhurbaşkanı Demirel aile fotoğrafı çektirmiş.

Yanında Nazmiye Hanım.

Arkasında ise evlatları dizilmişler.

Başta Kamuran Çörtük. Kim olduğunu anlatmaya gerek yok.

Yanında onun ortağı Ali Şener. Nazmiye Hanım'ın kardeşi. Ne idüğü belirsiz, her işte olan, hiçbir işte olmayan bir işadamı. Üstelik de her devrin işadamı.

En sağda ise Cavit Çağlar. Onu da anlatmaya gerek yok.

İşte Demirel'in ailesi.

Şahane bir fotoğraf.

Türkiye'nin fotoğrafı.

Demirel Türkiyesi'nin resmi.

Bak bak ağla. Bak bak gül.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ

Cumhurbaşkanlarının ailesi millet olduğu zaman...



Yazarın Tüm Yazıları