Fatih Altaylı: Gizli servis işi ama hangisi?

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

Verimli topraklarımız var anlaşılan. Dünyanın en zor bulunan patlayıcısı C-4 Türkiye'de tarlada yetişiyor.

Tek başına da değil. Maşallah mahsul bereketli.

Hemen dibinde 14 kilo da TNT.

Bu patlayıcılarla bir mahalle havaya uçar.

Toprak verimli olunca böyle oluyor demek ki.

Tarlaya tabanca da ekmişler.

Toprak münbit olunca verim de yüksek.

18 otomatik tabanca fışkırmış topraktan. Yüzlerce mermi ise yeterince sulanmadığı için tutmamış.

El bombaları da öyle.

İşe bakın.

Sincan'da tarlada bulunuyor bütün bunlar.

Şu işe bakın ki, tarlada büyüyen tabancaların seri numaraları silinmiş.

Seri numarası silinmiş silah terör örgütünün değil, Gizli Servis'in işaretidir.

Çünkü terör örgütleri silah numarası silmezler.

Silahtan örgüte ulaşılmasından çekinmezler.

Ama eğer devletler veya devletlere bağlı gizli servisler terör gruplarına silah veriyorsa, o zaman numaralar silinir.

Bu nedenle de, tarlada biten mühimmatı, bir gizli servisin ektiğini söylemek mümkün.

Oklar İran'ı gösteriyor.

Ancak ben bu işlerde bu kadar açık yol tabelasından hep ürkmüşümdür.

Önden giden birisi tabelayı çevirmiş olabilir.

‘‘Kılıç karyolamın başucundaydı’’

KENAN Evren Paşa'dan bir yanıt daha geldi. Evren Paşa, ‘‘Kılıç hediye değil mi?’’ yazımla ilgili olarak aramış. Bulamayınca faks çekmiş.

Şöyle diyor:

‘‘Şunu açıklıkla belirteyim ki, cumhurbaşkanlarına hediye edilen eşyalar şahsidir. Cumhurbaşkanı bunu isterse saklar veya kullanır, isterse müzeye teslim eder. Yassıada'da zamanın Cumhurbaşkanı Celal Bayar'a hediye edilen bir koşu atının şahsına ait olduğuna karar verilmişti. Ben de istesem Askeri Müze'de bir salonu dolduran hediyeleri evimde saklayabilirdim. Bunların içinden bir kılıcı anı olarak kendimde alıkoydum ve karyolamın başucundaki duvara astım.

Vakfımızın Çırağan Oteli'ndeki balosunda vakfa gelir sağlama amacıyla bu kılıcı açık artırmaya koymayı düşündüm. Balo gününün aksi bir güne rastlaması dolayısıyla káfi davetlinin gelmediğini görünce artırmadan vazgeçtim. Sizin yazdığınız gibi ‘Verilen parayı beğenmediğimden dolayı' satıştan vazgeçmiş değilim.

Askeri müzeye teslim etmediğim birkaç tabanca ile iki av tüfeği ve kalem, saat, fincan takımı, değerli plaket gibi bazı eşyalar da vardır.

Evime misafir olarak gelenler, salonlarda bunların bir bölümünü görmektedirler. Siz de gelirseniz, size de bunları gösterebilirim.

Gizlim saklım yok.

Ancak; ‘Devlet erkanına verilen bu gibi hediyelerin belirli bir değerin üzerinde olanlar devlete teslim edilir' şeklinde bir yasanın çıkarılması halinde, bu mesele kökünden halledilmiş olur diye düşünüyorum.’’

Evren'in cevabı böyle.

Umarım, böyle bir yasa çıkar.

Dediğim gibi Ecevit başbakan, Sezer cumhurbaşaknı iken çıkarsa, çıkar.

Yoksa zor çıkar.

NOT: Evren Paşa'nın eşyaları Harp Okulu'nda değil, Askeri Müze'de sergileniyormuş.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ

En büyük eşekliğin, karşımızdakini eşek yerine koymak olduğunu anladığımız zaman.

Yazarın Tüm Yazıları