Eşkıya sevgisi

Enis BERBEROĞLU
Haberin Devamı

Herkesin bağırdığı ama kimsenin dinlemediği ülkemiz, acaba sahiden ‘‘Konuşan Türkiye’’ diye tarif edilebilir mi?

Konuşmak, anlaşmak, demokrasinin gereği... Ama konuşmayı sadece talimat, hatta suçlama saymak uzlaşma yerine baskı ve parçalanma yaratıyor.

Televizyondaki tartışma programları kavgaya dönüşüyor, tansiyonu düşüreceğine artırıyor.

Siyasetin ve siyasetçinin ikna yeteneği tamamen kayboluyor.

Herkes sistem partilerini karalıyor, ama kimse Refah'ı da yeterince inandırıcı bulmuyor.

Susurluk bir yıldır tartışılıyor, yine de MHP Kurultayı'nda binlerce kişi Abdullah Çatlı'yı hâlâ kahraman saydığını dünyaya ilan ediyor.

PKK kurtuluş savaşı veren gerilla rolüne soyunuyor, Tansu Çiller meydanları dolduruyor.

* * *

Demek ki Eşkıya filminin gişe rekorları kırması rastlantı değil...

Aksine eşkıya sevgisinin toplumsal temelleri aşikâr:

1) Toplumsal düzen ve resmi adalete inanç hızla yıpranıyor. Gözleri karartan hınç yüzünden her türlü başkaldırı yüceltiliyor. Ahlaki kaygılar bir yana bırakılarak eşkıya ‘‘siyasi şehit’’ sınıfına terfi ediyor.

2) Gelir dağılımdaki adaletsizlik, bölgesel kalkınma farkları, kayıt dışı ekonomi, kara para, imarsız yerleşim... Tamamı sistem dışında yaşayan vatandaş sayısını yükseltiyor.

Seçmen sayısı ile vergi mükellefi adeti giderek birbirinden kopuyor. Eşkıyaya sığınak ve toplumsal taban yaratılıyor.

* * *

Abdullah Çatlı ile birlikte Susurluk Mercedesi'nde yaşamını yitiren Gonca Us hakkında çok konuşuldu, yazıldı-çizildi.

Gazeteci Nebil Özgentürk, geçen yılki kazadan 10 gün sonra Us Ailesi ile görüştü. Baba Üner ve anne Gül Us kızlarına toz kondurmak istemediler.

Sigara dumanından bile rahatsızlık duyan Gonca'nın uyuşturucu alemlerine katıldığını, Abdullah Çatlı'nın sevgilisi olduğunu kabullenmediler.

Emekli baba Üner Us, sohbetin sonunda aileden biraz uzak bir köşede Nebil Özgentürk'ten ricada bulundu:

- Gonca'nın kardeşi Mahir işsiz. 15 milyon liralık emekli maaşımla geçinmek mümkün değil... Acaba uygun bir iş...

İşin ilginci bir yıl sonra Özgentürk'ü arayan baba Us, yine aynı şikâyeti iletti: Mahir Us hâlâ işsizdi.

Anlattığına göre Us soyadını duyan, başına bela almamak için aileden uzak duruyor.

Demek ki Mahir geçen yıl vasıfsız işsizdi, bugün çete ve eşkıya kurbanı.

* * *

Mahir Us'a iş vermeyenler sakın unutmasınlar ki, suç kişiseldir. Bulaşmaz, aileyi, dostu, arkadaşı da yargılamaya yetmez.

Abdullah Çatlı'nın ardından (ailesi ve yakın dostları hariç) gözyaşı dökenler anlasınlar ki, eşkıyalık bireysel çıkış yoludur.

Eşkıyanın kendisi dahil kimseye faydası yoktur.

O yüzden sakın ola ki, eşkıya gönüllere taht kurmasın...

Ülkeye hükümdar olmasın...

Yazarın Tüm Yazıları