Eski huyumuz

-?Türkler yesin birbirini.

Kurumlar boğazlaşsın.

En yüce organlar, birbiriyle hesaplaşsın.

Yargı, ordu, medya, emniyet, hükümet, muhalefet, hepsi kavgaya tutuşsun.

Kısacası: Türkiye, yine kendi ayağına ateş etsin... Etsin.

***

Yeni Anayasa Yılı’ymış.

Haydi oradan.

İç tüzük yapamayan bir meclis, anayasayı nasıl yapacak?

İki ayrı devlet görüntüsü veren bir sistem, ülke bütünlüğünü nasıl koruyacak?

Sözde değil, özde nefret’i nasıl önleyecek?

Herkes cesaret hatta cür’et yarışında... Herkes bir aykırılık sevdasında. Ama höt deyince de herkes arazi... Bu durumda Türkiye nasıl normal’e dönecek?

Seçim, daima bir çareydi.

O da gitti.

Şimdi her seçim yeni bir uçurum.

***

Doksan yıllık eğitim sisteminin getirdiği mevyeleri görün işte.

Kürt sorunu da neymiş? İrtica tehlikesi de neymiş? Geçin bunları.

Asıl sorun: İnsan.

İnsan kalitesi öyle düştü ki, hiçbir tahsil, hiçbir talim-terbiye, bunu gideremiyor... Öfke, kin, nefret ve husumet, damarlarımıza iyice yerleştirmiştir. Pusu Kültürü, bütün mesleklere yayılmıştır.

Şok haberlerle mutlu olan, öyle bir haber yoksa da kendi uydurup önce kendi inanan, acayip insanlar olduk.

İstediğiniz kuralı getirin. Yine de kırmızı ışığı çiğner geçeriz.