Erez: Özal için de başaramaz dediler...

Muharrem SARIKAYA

Hükümeti kurma çabası frenlenen Yalım Erez, DTP Genel Başkanlığı konusundaki net tavrını dün şu sözlerle açıklıyor:

‘‘Partinin başına geçme teklifini Sayın Cindoruk ve arkadaşları yaptı. Ben de onur ve gurur duyarak kabul ettim...’’

Bütün liderlere Cindoruk'u örnek almaları tavsiyesinde bulunarak sözlerini şöyle sürdürüyor:

‘‘Liderler dönemi bitti. Şimdi kadro, ekip hareketi başlıyor. Halkın aradığı yapılanmayı DTP'de sağlayacağımıza inanıyorum. Şemsiyenin altında Türkiye'nin aradığı bütünlüğü sağlarız...’’

Hedeflerini, DTP'yi çok geniş bir yelpazeye hitap edecek yapıya kavuşturmak olarak açıklıyor.

* * *

DTP kurulduğu günden bu tarafa DYP küskünlerinin partisi görüntüsünden kurtulamamıştı.

Partinin, kamuoyuna yerleşen bu imajı değiştirilebilir mi?

Erez, soruya Özal'ı örnek göstererek yanıt veriyor:

‘‘1983 yılında da Özal ANAP'ı kurduğunda herkes yüzde 10 bile alamaz demişti. Sonunda ne olduğu görüldü.’’

18 Nisan seçimlerinin de 1983 seçiminden farklı olmayacağını belirtiyor ve ekliyor:

‘‘Herkes bir arayışta. Halkın arayışını DTP ile bütünleştirirsek arzulanan yapılanmayı da sağlarız.’’

Hatta Özal'ın sık sık kullandığı bir cümlesini de söylemekten çekinmiyor:

‘‘Artık statükocularla yenilikçiler ayrılmalı.’’

* * *

Erez, DTP kadrolarını ise şu sözlerle tanımlıyor:

‘‘Bugüne kadar hepsi siyasetin cefasını çektiler. Artık temiz ve dürüst siyaset yapanlar bir araya gelmeli. Bu benim veya birkaç kişinin değil, halkın hareketi ile başarıya ulaşır...’’

Bunun için, ‘‘Her şey Türkiye için’’ diyenlerin bir araya gelmeleri gerektiğini belirterek şunları söylüyor:

‘‘Etnik kökeni, düşüncesi ne olursa olsun, gelebileceği bir yer bulmalı. İşte DTP'nin amblemi, toplumsal uzlaşmanın da şemsiyesi olacak.’’

Toplumun daha önce bu hareketi başlattığını vurguluyor.

DTP yönetiminden gelen haberlere göre, olağanüstü büyük kongre 20 gün içinde yapılacak ve Erez liderliğe taşınacak.

Bu aşamadan sonra Hüsamettin Cindoruk ne yapacak?

Bu soruya Erez'in yanıtı şöyle oluyor:

‘‘Yerini bırakmak, çekilip evinde oturmak değildir. Bu kadar yıllık tecrübesi olan bir kişiden bu beklenemez.’’

* * *

DTP, Erez ile ne kadar başarılı olur?

Bu sorulara Erez yanıt vermiyor. Ancak yakın çevresine sorulduğunda, yelpazenin çok geniş tutulacağı vurgulanıyor.

Partinin temsil çerçevesi de şöyle çiziliyor:

‘‘Rıdvan Budak'tan Cem Boyner'e, Hasan Denizkurdu'dan Ünal Erkan'a kadar uzanan bir yapılanma...’’

Tabii, Küba gezisinde yapılan toplantıda ‘‘partileşme’’ kararı hatırlanırsa, TOBB'un desteğinin de alınacağı örgütlenme.

Ayrıca, bugün DYP'den başlayıp diğer partilerle devam edecek istifalar ve Meclis'teki bağımsızların katılımıyla DTP Grubu'nun yeniden oluşması.

* * *

Böyle bir yapılanmada partinin ideolojisi, alt kimlik aranmayan ve merkezden iki yana açılan yelpazeye oturtuluyor.

Böyle bir yapılanma başarı getirir mi? Yoksa TBMM'deki Diyalog Grubu görüntüsünde mi kalır?

Bu sorulara Erez ve arkadaşlarının yanıtlarında kaygı izi yok.

Ama, bu soruların yanıtlarının üç ay sonra alınacağını onlar da kabul ediyor.