Erez: Çiller gider, çünkü artık elinden tutan yok

Tufan TÜRENÇ

Yalım Erez, Çiller'i politikaya sokan ve zirveye yükselmesinde büyük rol oynayan bir siyasetçi.

Çiller'i sapmalardan kurtarmak için son ana kadar uğraşan, ama başaramayacağını anlayınca ülkeye zarar verdiğini görüp onu devirmek için DYP'de isyanı ateşleyen adam.

Onu Türk siyasetine kuyrukluyıldız gibi sokan, ama sonunda kayıp gitmesinde de etkili olan bir isim.

Yine de Tansu Çiller olayının böyle dramatik bir şekilde sona ermesi onu hüzünlendirmiş.

Ama olayın Meclis'te çözülmesi onu çok mutlu etmiş.

Erez işte böyle bir duygusal gelgitlerin içinde. Çiller'le ilgili değerlendirmesi şöyle:

‘‘Tansu Hanım şu anda normal bir psikolojik noktada değil. Zirveye bizim elimizi tutarak çıktı. Elimizi bıraktı, bakın başına neler geldi.

Bundan sonra partisinin başında da duramaz, çünkü yanında artık biz yokuz.''

Gerçekten de Çiller hep birilerinin omuzlarına basarak bir yerlere geldi.

Ama aklını hırslarının önüne geçiremediği için geldiği yerde kalamadı.

Çünkü politikada, zirvede kalmanın oraya gelmekten daha zor olduğunu bilmiyordu.

Bunun da cezasını gördü. Acaba akıllandı mı? Hiç sanmıyorum.

* * *

Yalım Erez, Erbakan tarikatçıları başbakanlık konutunda ağırlayınca bu işin bitirilmesi gerektiğine karar vermiş.

Ertesi sabah Çiller'e giderek Refahyol hükümetine hemen son vermesini önermiş.

Çiller aldırmamış ve her zamanki tavrı ile konuyu uyutmaya kalkmış.

Onun üzerine o gün ipler kopmuş ve aralarında oluşan uçurum giderek derinleşmiş.

Bir süre sonra da Yalım Bey, Çiller'i devirmek için isyan bayrağını açmış.

Bunu yaparken de onlara şu ilginç mesajı göndermiş:

‘‘Bana ceketimi çıkarttırmayın, Refahyol'u hemen bozun.''

Çillerler bunu kuru bir tehdit olarak değerlendirerek gülüp geçmişler.

O zaman Yalım Erez için ceketi çıkarmak, bir ülke görevi haline gelmiş.

Bakana herkesin kafasındaki soruyu soruyoruz:

‘‘Tansu Hanım bundan sonra ne yapacak?''

Yanıtı kesin oluyor:

‘‘Gidecek. Onun için kurtuluş yok. 3-4 ay sonra partinin başından inmek zorunda kalır. Çok söyledim. Dilimde tüy bitti, ama dinletemedim. Olan partiye oluyor.

Çok üzülüyorum.''

* * *

Ya yeni hükümet? Erez, olumlu değerlendirmeler yapıyor. Şöyle diyor:

‘‘Refahyol'da ağzımız sütten yandığı için yoğurdu üfleyerek yiyoruz. Hayali ekonomik politikalar işi çıkmaza götürdü. Ekonomi neyi gerektiriyorsa onu yapmak lazım. Bugün bu yapılıyor.''

Yalım Bey'e göre ekonomik sorunların çözümü zaman alır. Ama sosyal ve demokratik sorunlar hızla çözülebilir.

Erez bir noktanın altını özenle çiziyor:

‘‘Bu hükümet dürüst yönetimi hemen ortaya koymak zorunda. Bunu yapacak bir uyu ve anlayış içindeyiz. Bunu gerçekleştireceğiz.''

Sanayi Bakanı çok umutlu. Bu hükümetin ülkeyi normale götüreceğine inanıyor ve gelecek için önemli bir koşul öne sürüyor:

‘‘ANAP-DYP-DTP mutlaka seçim ittifakı yapmalı. Ülke için bu yaşamsal.''

‘‘Tansu Hanım varken bu ittifak gerçekleşebilir mi?''

‘‘Tansu Hanım kalmayacak ki. Gidecek. O zaman bu söylediğim çok kolay gerçekleşecek. Türkiye bunu yapmaya mecbur.''

Yalım Erez'in kafasında, gelecekteki Türkiye stratejisinde Tansu Çiller yok.

Yalnız Yalım Erez'in mi, yoksa yüreği ülke için çarpan herkesin mi?