Erdal Sağlam: Net iç varlık tartışması

Erdal SAĞLAM
Haberin Devamı

Programın uygulamaya girdiği ilk günlerde, bir hafta önce yüzde 150'lik faizlere razı olan bankalar, birdenbire yüzde 35-40'lık faizlere razı oluverdiler. Kimse onlara, Hazine ihalelerinde bu orana razı olun dememişti.

‘‘Ne yapalım, piyasadaki likidite o kadar boldu ki’’ diyebilirler. Haklılar da...

Ancak likidite ne kadar bol olursa olsun, bu orana razı olmaları da gerekmiyordu.

Kısacası, yanlış hesap yaptılar. O kadar büyük bir hesap hatası yaptılar ki; verdikleri bu ilk oranların bütün bir yıl boyunca kendilerini bağlayacak bir oran olacağını hiç düşünmediler.

Daha sonra biraz oranları yükseltmeye çalıştılar, ama öyle bir baz oluşmuştu ki, artık kolay değişmiyordu.

Çünkü ekonomi yönetimi, programı oluştururken, faizlerin düşüşüne büyük önem vermiş, hem beklentiler için, hem de 2001 ve sonrası için faizlerin bu yıl önemli oranda düşüşünü öngörmüşlerdi. Şimdi, ‘‘Bu oranları normal buluyoruz’’ deseler de, faizlerin bu kadar düştüğüne ekonomi bürokratları da şaşırmıştı. Ama olan da olmuştu...

Son sıralarda, bankaların üzerlerindeki şaşkınlığı atarak, ‘‘Yahu biz ne yaptık’’ telaşına girdiklerini gözlüyoruz. Bizce de, ne yaptıklarını iyi analiz etmeliler. İyi analiz etmeliler ki; bundan sonra daha fazla hata yapmasınlar.

Ancak bankacıların bir bölümünün önemli bir hata içine girdiğini söyleyebiliriz. Bu hata da, ‘‘net iç varlık hedefini tartışmaya açarak, faizleri yükseltme çabası’’ olarak gözüküyor.

Son hafta içerisinde bazı bankacılar, ‘‘Net iç varlık hedefi neden eksi 1200 saptandı’’ demeye başladılar. Geçen hafta bu sorunun muhataplarından biri olan Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Süreyya Serdengeçti, bunun başlangıç limiti olduğunu, o nedenle seçildiğini söyledi. Bankacılar buna da itiraz ettiler. Tartışmayı bu noktaya çekmeye karar almış olmalılar ki, ‘‘Hadi eksi 1200'ü başka bir şey yapalım’’ deseniz, yine itiraz edecekler.

Şurasını kesin olarak söyleyelim ki, ekonomi yönetiminin, 1.5 aydır uyguladığı bu ekonomik program ve limitlerini değiştirmeye hiç mi hiç niyeti yok. Serdengeçti'nin, ‘‘eksi 1200 hedefindeki artı-eksi yüzde 5'lik koridorun esnek uygulanabileceği, konunun IMF'yle tartışılabileceğine’’ ilişkin sözlerini bile yanlış yorumlayıp, ‘‘Eksi 1200'lük net iç varlık rakamı değişiyor’’ diyenler dahi oldu.

BÜROKRATLAR KARARLI

Halbuki, ne net iç varlık hedefi, ne de başka bir hedef değiştirilmeyecek. Sadece uygulamaya ilişkin olarak IMF'yle müzakereler yapılacak.

Ancak bunu yapacak olan ekonomi bürokratlarıdır. Bunu şunun için söylüyorum: Ankara'nın kulağına, bazı bankacıların IMF'yle, daha doğrusu Heyet Başkanı Cotarelli ile telefon görüşmeleri yapıp, net iç varlık hedefi dahil bazı hedeflerin değiştirilmesi gerektiğini söyledikleri geliyor. Bu, bürokratları fazlasıyla kızdırıyor.

Şurası kesin ki, bankalar üzerlerindeki ilk şaşkınlığı atıp şimdi faizleri bir üst basamağa sıçratmak istiyorlar. Halbuki bizim kesin olarak gözlediğimiz şey, ekonomi yönetimi, ne kadar beklemese de, oluşan bu faiz oranlarının önemli bir oranda yükselmesine izin vermeyecek. Yani, yüzde 45'in üzerindeki bir faize, kim isterse istesin razı olmayacak. Onun da ötesinde, bir müddet sonra, mevcut faiz basamağının bir altına inilmesi, daha sonra yıl içinde basamak basamak aşağı inilmesi gerektiği görüşündeler.

Bazı bankacıların faiz artırım çabaları için, ‘‘Tasarruf sahibi şaşırdı, mağdur oluyor’’ gibi bahaneler getirmesine ise, ‘‘O zaman mevduat faizlerini o kadar düşük tutmasınlar’’ yanıtını veriyorlar.

Yazarın Tüm Yazıları