Enis Berberoğlu: Vektörlerin kesiştiği isim

Enis BERBEROĞLU
Haberin Devamı

Bugünkü oylamada en şanslı aday gösterilen Ahmet Necdet Sezer'in üç ayrı vektörün kesiştiği isim olduğunu herhalde farkındasınız:

1) Nöbeti sanki 12 Eylül'ün illa ki beşi bir yerde paşasından devraldıkları izlenimini veren beş parti lideri, cumhurbaşkanlığı makamı marifetiyle altıncı bir lider yaratmamaya kesin kararlılar...

2) ‘‘Cumhurbaşkanı Meclis'ten çıksın’’ sloganıyla ortaya konulan aşiret mantığının aksine, vekillerin en az 281'i aralarından yeni bir lider adayının sıyrılmasına karşı oy kullanıyor...

3) Ve nihayet cumhurbaşkanlığına aday gösterilen hukuk adamı ‘‘sorumsuz’’ yetkilerinde indirim istiyor...

* * *

Demek ki bugün atılacak oylarla aslında gelecek yedi yıl uygulanacak cumhurbaşkanlığı modeli belirlenecektir.

Eğer Ahmet Necdet Sezer seçilirse, 28 Şubat günlerinde parlamento dışı muhalefetin zoruyla yaratılan ve siyasi erkin pinpon topu gibi TBMM-Çankaya arasında gidip-geldiği dönem kapanacaktır...

Cumhurbaşkanına parlamento -ve hatta seçim sandığı- ile Türk Silahlı Kuvvetleri arasında amortisör görevi yükleyen siyasi zihniyet rafa kalkacak, MGK'da taşlar yerine oturacaktır...

Eğer Ahmet Necdet Sezer seçilirse, sözde tarafsız, ama özünde aktif siyasete döneceği günleri iple çeken muharip gaziler ile seçildikleri partileri arasında patlak veren sakil kavgalar da son bulacaktır...

* * *

Ama inanın ki kim seçilirse seçilsin, asıl önemlisi bu ülkenin Çankaya bunalımı defterini kapatıp yoluna devam etmesidir...

Elinizi vicdanınıza koyun da söyleyin, günlük yaşam açısından hangisi daha önemli: Çek yasası mı, yoksa cumhurbaşkanının ismi mi?

Soru boşuna değil... Kör-topal da olsa cumhurbaşkanı seçebilen bu ülke yıllardır çek yasasını değiştirmeyi beceremiyor... Alın size yeni bir haber:

‘‘Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması hakkındaki yasada değişiklik öngören yasa tasarısı alt komisyona sevk edildi. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, yeni düzenlemelere gereksinim olduğunu, o nedenle tasarıyı geri çekebileceklerini söyledi.’’ (Anadolu Ajansı, 26 Nisan 2000)

* * *

Cumhurbaşkanı seçilmezse ne olacağı konusunda rivayet muhtelif... Ama çek yasasındaki rötarın faturası ortada... Karşılıksız çek davalarında sayı on yıl içinde dört katına çıktı... 1988 yılında 70 bin 656 olan dava sayısı, 1998 yılında 262 bin 757'ye yükseldi.

Bu davalara bakan Yargıtay 10. Daire Başkanı Şener Güngör, TBMM Adalet Komisyonu'na bilgi verirken ‘‘Yargı battı, biz battık’’ diye yakındı. Nedenini rakamlarla açıkladı: ‘‘Geçen yıl 16 binin üzerinde dava dosyasının karara bağlanmasına karşın 2 bin 924 dava devredildi. Bu yıl 5 bin 948 dosya çıkartıldı, ancak 5 bin 194 dosya sonuçlandırılmayı bekliyor.’’

Parlamentonun çek konusunda siyasi tercihini kullanması gerektiğini vurgulayan Yargıtay Daire Başkanı, önemli bir uyarıda bulundu:

‘‘Özgürlüğü bağlayıcı ceza yerine para cezası getirirseniz sonuç alamayız... ‘Çek, senet mafyası' olarak isimlendirilen gruplar kurumsallaşarak devam eder.’’

* * *

Milyonlarca kişiyi mağdur eden, çeteleri besleyip büyüten karşılıksız çek konusunda yasa çıkarmaktan aciz parlamentodan bir hukuk adamının seçilmesini önemsememizi anlayışla karşılayın.

Yazarın Tüm Yazıları