Enis Berberoğlu: Makam ve önem

Enis BERBEROĞLU
Haberin Devamı

‘‘Mevcut cumhurbaşkanı ikinci kez seçilmezse siyasi istikrar bozulur’’ palavrasını üretebilen bir toplumda, görev süresinin bitmesine yedi ay kala makam otomobilini yıkayan, genelkurmay başkanı ile amiral battı oynayan Bill Clinton'ın çektiği klibinin keyfine ne kadar varılır ki?

Microsoft'un bölünmesindeki rekabet ve tüketici hakları mantığını kavramadan sabaha kadar sanal álemde geyik yapmak modern zamanlara vize sayılır mı?

Takdiri size bırakalım...

* * *

Merak bu ya, Microsoft'un yargılandığı Sherman Anti Tekel Yasası'nın geçmişini araştırdık... Tam 110 yıllık çıktı.

1890 tarihli bu yasa ilk kez, 70 şirket ve 23 rafineri ile ABD'deki petrol üretiminin yüzde 84'ünü kontrol eden Rockefeller'in Standard Oil şirketine karşı uygulandı...

(Yani ABD'nin ve belki de dünyanın en zengin adamının ‘‘rekabeti bozduğu’’ gerekçesiyle yargıç önünde hesap vermesi tesadüf değil gelenek...)

Anti Tekel Yasası sayesinde, ABD petrol piyasası Kanada, Peru, Romanya, Hindistan ve hatta Rusya kaynaklı rekabete açıldı, Standard Oil'in pazar payı yüzde 14'e geriledi.

Bu da yetmedi, 1911 yılında ABD'de Yüksek Mahkeme Standard Oil'in bölünmesine karar verdi...

Exxon, Mobil, Chevron gibi dev şirketler işte böyle doğdu...

Lafı ne zaman Türkiye'ye getireceğimi merak ediyorsanız, hiç vakit kaybetmeden Devlet İstatistik Enstitüsü rakamlarına geçelim:

‘‘DİE verilerine göre, Türkiye'de faaliyet gösterilen 69 sektörden sadece 5'inde yüksek düzeyde rekabet söz konusuyken, 21 sektörde rekabetin imkánsız olduğu belirlendi. 17 sektörde ise rekabetin normal düzeyde olduğu tespit edildi. Sektördeki en büyük dört işyerinin toplam satış hasılatındaki payı göz önüne alınarak yapılan değerlendirme sonunda, konfeksiyon sektörü yüzde 6.49 ile rekabetin en yüksek olduğu sektör olarak belirlenirken, tek şirketin hákim olduğu spor aletleri sektörü yüzde 100 ile rekabetin en düşük olduğu sektör olarak tespit edildi.’’

(Ulusal Basın Ajansı, 1997)

* * *

Gelelim ‘‘dünyanın en güçlü adamı’’ sayılan Bill Clinton'ın kendisiyle dalga geçtiği klibine...

Şortla askeri birlik teftiş etmek laubaliliğini ‘‘rahatlık’’, markalı gözlükle beyzbol şapkası takmayı ‘‘imaj’’ sanan yerli/yerel ve ruhları kolalı politikacıların Clinton'ın yaşadığı evrimi anlaması mümkün mü?

Clinton görevden ayrılmadan ‘‘kişinin değil makamın önemini’’ herkesin anlayacağı dilde vurgulayan ilk başkan oldu, doğru... Ama aynı zamanda cinsel organının evsafı tartışmaya açılan, seks yalanları yüzünden özür dilemek zorunda kalan tek başkandı unutmayın...

Demek ki ABD adaletinin gücü iki Bill'e yetiyor, adam ediyor...

Telefon tekelini de, demiryolu tekelini de kırıyor.

Dahası o ülkede hiçbir politikacı makamıyla kendi önemini karıştırmıyor... ‘‘Emekli Cumhurbaşkanı’’, ‘‘Emekli Paşa’’ muhabbeti kimseyi ilgilendirmiyor, geçer akçe kabul edilmiyor...

* * *

Cumhurbaşkanlığı seçimiyle emekli edilen bir kişi değil zihniyettir... Başkan'ın adaleti değil adaletin başkanını arıyoruz, zaman alacak ama başarmak zorundayız.

Yazarın Tüm Yazıları