Enis Berberoğlu: Korucu silahının alternatif öyküsü

Enis BERBEROĞLU
Haberin Devamı

Batman silah skandalı ile ilgili ilk haberleri takip etmek ve anlamak zordu... Ama zaman geçtikçe haberler derinlik kazandı, önümüzde iki ayrı eksen belirdi:

1) Silahların finansmanı: Bizzat iktidar ortağı ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın da ifade ettiği gibi başka adlar altında (örneğin köy kulübesi yapımı gibi) Yüksek Planlama Kurulu'ndan çıkarılan ödeneklerle valiliklerin silah alımı finanse edildi. Çoğul ifade kullanıyoruz, çünkü Muş Valiliği'nin de benzer yolla ithalat yaptığı ortaya çıktı.

2) Silahların kullanımı: Belli ki bu silahlar Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ihtiyaçlarını karşılamaktan çok itirafçı ve koruculardan oluşan özel birimlerde kullanıldı. Zaten kuşkular PKK'ya karşı dövüşürken Hizbullah'a yakınlık duyan bazı korucuların ellerindeki silahları bu örgüte devredip devretmediği konusunda toplanıyor.

* * *

İlk eksenle, yani silahların finansmanıyla ilgili fazla lafımız yok...

Memleketin namuslu müfettişlerinin akçeli işlerde herhangi bir yanlışlık varsa bulup çıkaracağına, hesap soracağına eminiz...

Ama silahların yanlış ellere geçmesi ihtimaline gelince....

İşte tam o noktada durup uzun uzun düşünmek zorunlu.

Sakın kimse kalkıp, ‘‘Bu ülkede her silahın kaydı tutulur, izi sürülür’’ demesin güler geçeriz.

* * *

Güneydoğu aşiretlerini PKK'ya karşı kullanmak fikri yeni değil... Ne var ki daha 1990'ların hemen başında bölgeye giden üst düzey bir emniyet yetkilisi ummadığı tepkiyle karşılandı. Pazarlığa oturduğu aşiret reisi ‘‘Yok beyim, yine aynı hataya düşmeyiz’’ dedi ve ekledi:

- Rahmetli babam da devletin yanında Apocular'la dövüştü... 1980 öncesinde çok şehidimiz oldu... Ama askeri idare evimizi aradı iki silah buldu diye olmadık eziyeti reva gördü... PKK ile savaşmamızı istiyorsanız bu kez silahımızı verirsiniz.

Güneydoğulu savaş beyinin bu isteğinin yerine geldiği zaten belliydi... Ama hangi yöntemle silahlandığını anlamak için Batman skandalını beklemek gerekti.

* * *

Ve şimdi sıkı durun... Devlet koruculara silah dağıtmakla kalmadı. Korucuların kaçak silahlarını affedip yasal ruhsata bağladı. Üstelik silahın suça karışıp karışmadığına ilişkin balistik incelemesi dahi yapılmadı. Bu yolla 23 bine yakın silah aklandı:

‘‘İçişleri Bakanı Meral Akşener, ANAP Manisa Milletvekili Tevfik Diker'in yazılı soru önergesini yanıtlarken, Olağanüstü Hal Bölgesi'ndeki illerde görev yapan geçici köy korucularının 22 bin 779 ‘menşei belirsiz' silah teslim ettiğini açıkladı.’’

‘‘Akşener, teslim edilen bu silahlardan 19 bin 664'ünün kullanılmak üzere ruhsat düzenlenerek koruculara iade edildiğini belirtti. Meral Akşener, teslim edilen bütün silahların ‘balistik' incelemesinin yapılmadığını, sadece valiliklerce şüpheli görülen silahların balistik incelemesinin yapıldığını söyledi.’’ (ANKA Ajansı, 24 Nisan 1997)

* * *

Korucu silahlarının alternatif öyküsü böyle... Bu sistemde dağıtılan silahın namlusunun kime döneceği belli olur mu, gelin siz karar verin...

Yazarın Tüm Yazıları