Enerjide artık takke düştü

"Enerjideki sıkıntı bu kafayla çözülmez" diyorduk ya, işte kastettiğimiz o kafa, o anlayış, artık iyice su yüzüne çıkmaya başladı.

ANKA’nın haberiyle, Boru Hatlarıyla Petrol Taşıma Anonim Şirketi’nin (BOTAŞ) toplam alacağının 8.4 milyar YTL’ye, yani 8.4 katrilyon liraya ulaştığı, bu alacağın 6.8 milyar YTL’sinin ise Elektrik Üretim Şirketi’ne (EÜAŞ) ait olduğu ortaya çıktı. Geriye kalan alacak ise Hamitabat Elektrik Üretim ve Ticaret Şirketi (HEAŞ) ve Ankara Belediyesi EGO’nun borcu.

Bu haberin ardından, EÜAŞ ve Enerji Bakanlığı yetkilileri dün çeşitli açıklamalar yaptılar. EÜAŞ Genel Müdürü Sefer Bütün, BOTAŞ’a olan borçlarının anaparasının 2 milyar YTL olduğunu söyleyip, Türkiye Elektrik Ticaret Taahhüt Anonim Şirketi’nin (TETAŞ) kendilerine olan borcunun bu miktarın üzerinde olduğunu belirtmiş. Genel Müdür Bütün, BOTAŞ’a olan borçlarının 2.05 milyar YTL’sinin anapara, 4.74 milyar YTL’sinin faiz olduğunu belirtip, "Faizleri hesap ederler de.. Biz kamuyuz, esas olan anaparadır" demiş. Yani "Ben 2 milyar YTL’yi öderim, gerisine karışmam" demek istiyor. Bütün bu KİT’ler üzerinde sözsahibi Enerji Bakanlığı Müsteşarı Sami Demirbilek ise bu mantığı bir adım daha ileriye götürmüş. Daha önce de "zammı bazı gazeteciler istiyor" diye demeçler veren Demirbilek, "Yanlış hesap yapmışlar. BOTAŞ 2 milyar YTL’lik anapara alacağını alsa, nakit sıkıntısı mı kalır? Faiz alıp ne yapacak?" demiş...

Demirbilek, BOTAŞ’ın faiz hesabıyla 6.8 milyar YTL’lik bir alacak talebinde bulunamayacağını söylemiş ve "Bu faiz alınırsa boş yere vatandaştan dolaylı yoldan para alınıp geri verilmiş olunacak" demiş. Müsteşar Demirbilek, 2 milyar YTL’lik anaparanın üzerinde bir rakamın Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi’nin (TEDAŞ) TETAŞ’a, TETAŞ’ın da TEÜAŞ’a borcu olduğunu kaydetmiş.

Özetle demek istiyor ki; bir sürü şirket var, elektriğin parası tahsil edilemediği için, zincirleme olarak bu kamu kuruluşlarının birbirlerine borçları oluşmuş. Nihai alacağı oluşan BOTAŞ’ın ise hepsi kamu olduğu için sadece anaparasını alması yeter, yazdığı faizi almasın.

Dikkatinizi çekerim; bunların hepsi kamu ama hepsi anonim şirket. Yani bir alacağını tahsil etmezse, kısacası yazdığı faizi almazsa, o kurumların yöneticileri suçlu duruma düşer. Kanuna göre oluşan faiz alınmak zorundadır, başka çareleri yoktur

TAHKİM Mİ YAPILACAK?

BOTAŞ bütün bu alacaklarını tahsil edemediği için, finansmanını sağlamak amacıyla kredi kullanmış, kullandığı bu paraya faiz ödemiş ama zamanında ödenmeyen alacakları için faiz uygulamayacakmış... "Yüce Divan’lık" derler ya, işte bu kurumun yöneticileri yazılan bu yasal faizi tahsil etmezlerse Yüce Divan’a da giderler, başka yerlere de...

Peki bu faizi almamanın bir yolu var mı?

Var ama bunun adı kamu borçlarının silinmesi yeni tahkimdir. Yani yasa çıkarılması lazım.

Peki tahkime girince bu alacaklar buhar mı oluyor?

Tabi ki "sildim" demekle silinmiyor. Geçmişte yapılan tahkimlerin sonucunda, fiili olarak alacaklar, hesaplar buhar olamadığı için, gelip bu alacaklar dayattı ve çok krizlere yol açtı.

O zaman biriken kamu alacaklarını örneğin ekonomik programa başlarken, kamu bankalarına tarımsal destekler nedeniyle, faizleriyle, oluşmuş devasa borçları Hazine boşuna mı ödedi?

O alacaklar buhar olabilse Hazine bunları ödemez, bunlar için kağıt çıkarmaz, kamu borcu yükselmez dolayısıyla faizler o kadar çıkmaz, kredibilite azalmazdı. Ne iyi olurdu, değil mi?

Niye böyle hileli yollara sapıyorlar biliyor musunuz? Çünkü "enerji KİT’lerini biz kára geçirdik" dediler ve 3,5 yıldır bu gerekçeyle zam yapmadılar. Sonuçta bunun sübvansiyon olduğu, zarar olduğu ortaya çıkınca telaşlandılar. Yani takke düştü..

Şimdi bu biriktirdikleri elektrik zamlarını fazlasıyla yapmak zorundalar. Zam gerekliliğini kalem oyunlarıyla azaltmaya çalışıyorlar ama zam, şimdi fazlasıyla yapılmak zorunda.

Şimdi kim halkın cebinden daha fazla para almış olacak? Bunu adı kötü yönetim değil mi?
Yazarın Tüm Yazıları