Emin Çölaşan: Yobaza yanıt

Emin ÇÖLAŞAN

DENİZ Kuvvetleri eski Komutanı emekli Oramiral Güven Erkaya'nın dünkü görkemli cenaze töreni, yobazların suratında herhalde bir şamar gibi patlamıştır.

Türkiye, rejimini bu din tüccarlarına teslim edecek ülke değil. Müslümanı kandırıp onun sırtından rant elde edenler, bu yolla büyük para kazananlar, din sömürüsü yöntemiyle Müslümanlığı ticaret aracı haline getirenler, maskeleri düşmüş tiplerdir.

Her türlü yalancılık, iftira, sahtecilik bunlardadır.

Utanmadan yalan yazarlar, yüzleri kızarmadan iftira ederler, çamur atarlar.

Örneğin ‘‘Bilindiği gibi Atatürk'ün cenaze namazı kılınmamıştı’’ gibi herzeler uydurup saf okurlarına yuttururlar.

Ölülere sövmek, onlarla ilgili yalan üretmek bile bunların işidir.

Erkaya'nın ölümünden sonra ‘‘Gemisini bırakıp kaçtı’’ diye yazdılar! Onun komutanı olduğu Kocatepe muhribimiz 1974 Kıbrıs Çıkarması sırasında bizim uçaklarımız tarafından yanlışlıkla bombalanıp batırılmış, çok sayıda denizcimiz şehit düşmüş, Erkaya dahil kurtulanları da bir İsrail balıkçı teknesi denizden toplamıştı.

Ayrıca Adatepe ve Mareşal Çakmak muhriplerimiz de aynı yanlışlık sonucu yine kendi uçaklarımız tarafından bombalanmış, ancak onlar yaralı vaziyette Türkiye sahillerine ulaşmayı başarmıştı.

O halde Güven Erkaya hakkında böyle yalanları nasıl üretiyorlar?..

Çünkü bu yobaz takımın dinle, imanla, Müslümanlıkla, insanlıkla falan ilgisi yoktur. Gözlerini kin ve nefret bürümüştür. Dahası, cahildir.

Ağızlarından ‘‘Türk’’ sözcüğü bile çıkmaz çünkü bunlar ümmetçidir.

Sadece Erkaya için değil, herkes için aynı şeyi yaparlar.

Güven Erkaya, bunların nasırına basmış bir komutandı. Eğer ölüsüne bile sövüyorlarsa, ‘‘Cenaze namazım kılınmasın diye vasiyet etmişti’’ diye yalan üfürüyorlarsa, demek ki Erkaya gerçek bir vatanseverdir ve doğru yoldan asla ayrılmamıştır.

Rahmetli Güven Erkaya'ya Allah'tan bir kez daha rahmet diliyorum. Nur içinde yatsın.

PLAN!

Meclis, günlerden beri sekizinci beş yıllık kalkınma planını tartışıyor. Dün büyük olasılıkla onaylanacaktı. Bu yazıyı yazdığım saatte görüşmeler henüz bitmemişti.

Tamamen göstermelik bir olaydır.

Türkiye'de yaşıyorsunuz. Yıllardan beri hiç plandan söz edildiğini duydunuz mu?

Kimse kimseyi aldatmasın, plan kavramı Türkiye'de çoktan bitmiştir.

Meclis'teki görüşmeler, sadece ve sadece Anayasa ve yasaların gereğini yerine getirmek için yapılıyor. Bu plan da kabul edilecek, sonra rafa kaldırılacak.

Aynı durum Devlet Planlama Teşkilatı için geçerlidir.

Böyle bir kuruluş Türkiye'de vardır ama hiçbir işlevi yoktur!

***

Devlet Planlama Teşkilatı yeni kurulmuştu. ODTÜ'yü bitirdikten sonra 1965 yılında orada çalışmaya başladım. Gerçek bir okuldu. Plan kavramının bir işlevi, önemi vardı.

Türkiye'nin kıt olan kaynakları planla değerlendirilir, doğru veya yanlış kararlar ona göre verilirdi. Yapılacak, başlanacak, bitirilecek projeleri kalkınma planı belirlerdi.

O zamanlar Türkiye'de kalkınmaya ilişkin bir ruh ve heyecan vardı. Planlama'nın başına düzgün insanlar getirilirdi. Kadrolar seçkin ve inançlıydı.

Bu durum Turgut Özal'ın Planlama'nın başına gelmesiyle, 1967 yılında sona ermeye başladı. Planlama'ya rüşvet ve siyasal kadrolaşma girdi. Teşvik verme gerekçesiyle o gericiler şakır şakır rüşvet yemeye başladı.

Gericiler Türkiye'de ilk kez Planlama'da örgütlendi. O kesim tarafından yavaş yavaş ele geçirilen ilk kurum Devlet Planlama Teşkilatı oldu.

Sonra 1974 yılında Ecevit-Erbakan, daha sonra Demirel'in başbakanlığında Erbakan'ın da ortağı olduğu iki Milliyetçi Cephe hükümeti kuruldu ve işin cılkı iyice çıkarıldı.

Hocaefendi planı falan bir yana bırakıp palavradan ağır sanayi hamlesi başlattı! Olur olmaz yerlere temel atar, bazı temellerini birileri otomobilin bagajında Ankara'ya getirirdi.

1980 yılında ekonomi, Demirel tarafından yeniden Özal'a teslim edildi. Sonuçta hem plan, hem de Devlet Planlama Teşkilatı'nın cenaze namazı kılındı ve bu iş bitti.

Meclis'te günler boyu yapılan plan görüşmeleri tamamen göstermeliktir. Kalkınma planı Anayasa ve yasalarda olduğu için zorunlu olarak yapılmaktadır.

Dostlar alışverişte görsün!

Birbirimizi aldatıyoruz. Bugün Devlet Planlama Teşkilatı hiçbir önemi ve işlevi kalmamış, siyasal kadrolarla doldurulmuş hantal bir kuruluştur. Eğer Türkiye'de ‘‘Biz kalkınma planını ciddi olarak uygulayacağız’’ diyen bir iktidar varsa, buyursun bu konuda millete açıklama yapsın!

Eğer Türkiye'de ‘‘Senin bu yazdıkların yanlıştır’’ diyecek bir babayiğit varsa, lütfen ortaya çıksın!