Elimiz güçlendi, futbolun ekonomisini geliştireceğiz

Otel, Türkiye Futbol Federasyonu’nun kamp merkezi gibiydi.

İlk karşılaştığımız Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanvekili, THY Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Büyükekşi’ydi: "Az önce kent merkezinde tur attım. Hırvat taraftarlar çok organize gelmişler."

Ardından Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Doğan göründü. Ramsey markasıyla bilinen Gürmen Giyim’deki (sahibi Remzi Gür, Doğan’ın eniştesi) genel müdürlük günlerinden tanıdığım Doğan beni görünce futbolun ekonomisini gündeme getirdi:

- Hedefim Türkiye’de futbol endüstrisini geliştirmek. Futbolun ekonomisine odaklanmak istiyorum.

- Biz de sayfalarımızda dünyadan ve Türkiye’den futbol ekonomisi haberlerine ağırlıklı yer veriyoruz. Nitekim işin ekonomisini öne çıkaran ilk önemli demecinizi sayfalarımızda iki gün genişçe yayınladık.

- Bundan sonra futbolun ekonomisi daha da çok konuşulacak.

- Bu arada oldukça şanslısınız. Federasyon Başkanlığınız Milli Takımımızın Euro 2008’deki başarılarına denk geldi.

- Evet, çok şanslıyım. Milli Takımımızın elde ettiği başarı, Federasyon yönetimi olarak bizim de elimizi güçlendirdi. Hedeflediğimiz reformları daha kolay yapabiliriz.

- Ne gibi?

- Örneğin sponsorluk gelirlerini artırmada işimiz biraz daha kolaylaşır. Ayrıca futbolun altyapısını daha güçlü hale getirmek için bazı adımları daha rahat atabiliriz.

- Altyapıdan neyi kastediyorsunuz?

- Türk Milli Takımı Euro 2008’de favori gösterilen bir ekip değildi. Kazandığımız maçlarda açıkçası çocuklarımız sahada mucizeler yarattı, şimdiki noktaya öyle gelebildik. Benim için önemli olan Türk Milli Takımı’nın istikrarlı bir şekilde dünyada favoriler arasına oturması.

Hasan Doğan’ın "çocuklarımız sahada mucizeler yaratıyor" sözü, önceki gece oynanan Hırvatistan maçında da gerçekleşti... Uzatma, penaltı derken, şans bize güldü, Türk Milli Takımı Avrupa’da ilk kez yarı final oynama "mucizesi"ne imza attı.

Doğan, "futbol altyapısı"na dönük projelerinden biri için ilk sinyali önceki gece maç bitiminde, "Hamdi Akın’ın sözü var. Futbol okulu yaptıracak. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nden (TOBB) de bu konuda destek bekliyorum" diyerek verdi. Akın’a sordum, onayladı: "Evet, sözüm söz."

Tam, "Milli Takım kısa süreli de olsa siyasetteki, ekonomideki sıkıntıları unutturdu" derken magandalar sevincimizi kana buladı...

Futbol okullarının yanına birer "taraftar okulu" eklense magandaları "adam" edilebilir mi?

Terim’in başarısı mı Allah’ın yardımı mı

TÜRKİYE Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Doğan’ın yakın dostu, ortak iş yaptığı Atasay Kuyumculuk’un Başkanvekili Cihan Kamer, Milli Takım’ın Hırvatistan karşısında ortaya koyduğu "mucize" sonrasında yakınındaki işadamına sordu:

- Bu başarıyı nasıl yorumluyorsunuz? Kimin işi bu?

- Ne olacak Fatih Terim’in başarısı...

- Yok yok, bu Allah’ın işi...

Galibiyetin tadına bile tam varamadık

DÜN sabaha karşı saat 03.45, TAV Genel Havacılık’ın önü... Akkök Grubu’nun patronu Ömer Dinçkök’ün uçağı Viyana’dan yeni dönmüş. Ekibinde kızı Ayça Dinçkök ve bazı dostları var.

- Ömer Bey, gittiğinize değdi değil mi?

- Ne maçtı... İnan şu an itibariyle galibiyetin tadına tam varmış değilim...

Milli Takımımız "son dakika mucizeleri"yle yarı finale kadar tırmandı... Hep birlikte, final için umutlandık...

Başbakan’ın ayağı uğurlu mu geldi

TÜRKİYE Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Doğan’a ayaküstü sohbet sırasında takıldım: "Maçı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da izleyecek. Yenilirsek, ’Başbakan’ın ayağı uğursuz geldi’ diyenler çıkabilir."

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanvekili ve Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Büyükekşi, araya girdi: "Olur mu canım. Portekiz’e yenildiğimiz maçı Başbakan izlemedi. Ne ilgisi var."

Şimdi Milli Takım’ın başarısı için, "Başbakan’ın ayağı uğurlu geldi" diyenler çıkar mı?