Ege Cansen: Zarar, milli geliri azaltır







Ege CANSEN
Haberin Devamı

HER yazarın, ikide birde dile getirdiği özel konuları vardır. Ben de hangi konuların üzerinde daha çok duruyorum diye merak ettim. Gördüm ki, ‘‘kár/zarar’’ üzerinde epey yazı yazmışım. ‘‘Kársızlık, kansızlıktır’’ veya ‘‘kársız olan, arsız olur’’ gibi son sözler üretmişim. ‘‘Kár etmek ayıp değildir’’ diye başlık atmışım. Aslında ‘‘zarar etmek ayıptır’’ demem gerekirdi, ifade maksadını aşar diye bu sözü kullanmadım herhalde, ama doğrusu budur.

* * *

Bir süreden beri Türkiye, ‘‘işadamı-bürokrat-siyasetçi’’ çetelerinin yaptığı soygunlarla uğraşıyor. Gazeteler ‘‘günün soygunu’’ diye bir köşe açsalar ve her gün devletin nasıl soyulduğuna dair bir özel haber yayınlasalar, sonsuza kadar yazacak konu bulurlar. Kara mizah yapmak gerekirse teklifim şudur: Gazeteler, ayın soygununu ve yılın soygununu, özel jüriler veya internet anketleriyle saptayıp bunu yapan işadamlarına ve onların işbirlikçilerine ‘‘ayın soyguncusu’’ veya ‘‘yılın soyguncusu’’ nişan ve beratları verebilirler.

* * *

Zarar ve soygun (devletin soyulması) konularını peş peşe yazmamın sebebi, bunların arasında sıkı bir ‘‘sebep-sonuç’’ ilişkisi bulunmasıdır. Eğer işadamları, dürüst yoldan kár etmesini bilseler, bu soygunların çoğunu yapmaya ihtiyaç duymazlardı. Kár etmesini beceremeyen işadamlarının tek kurtuluşu (!) devleti soymaktır. Devlet bu kadar soyulmasaydı, kamu bu kadar finansman açığı vermezdi. Bu kadar finansman açığı olmasaydı, faizler düşük, dolayısıyla kár etmesi daha kolay olurdu.

* * *

Şimdi işin iki can alıcı noktasına değinmek istiyorum. Birincisi, zararın milli geliri azaltmasıdır. Milli gelir, katma değerler toplamıdır. Bunlar sırasıyla kár, kira, faiz ve ücrettir. Bu toplamdan amortisman düşülmemişse, buna ‘‘gayri safi’’ milli hasıla denir. Kár eden firmalar, milli geliri artırırlar. Bunun tersi de doğrudur. Yani zarar eden özel sektör veya kamu kuruluşları ise, milli geliri aşağıya çeker. Zarar gizlenmişse, zarar edilen yılın milli geliri, olduğundan çok hesaplanmış demektir. Mesela, batık banka ve şirketlerin zararları, ait oldukları devrenin yıl sonu hesaplarında açıkça gösterilmemişse, hesaplanan milli gelir yanlıştır. Bu zararlar ortaya çıktıktan sonra, ait oldukları yılların milli gelir rakamlarını gözden geçirmek gerekir. İkinci önemli husus, zarar eden firmaların kár edebilecek firmaların önünü kesmesidir. Devleti soyarak kára geçirilen (yaşatılan) zarardaki firmaların ülke ekonomisine yaptıkları esas tahribat buradadır. Yani kaynakları daha verimli işletebilecek girişimciler, ‘‘soyguncu-zararlı’’ teşebbüsler tarafından elimine edilmektedir. Bu husus, milli gelirin daha yüksek düzeylere çıkmasına engel olmaktadır.

SON SÖZ: Kötü işadamı, iyi işadamını piyasadan kovar.

Düzeltme: 13 Ocak Cumartesi günkü yazımızda, Singapur'un 2000 yılı büyüme hızı % 101 olarak çıkmıştır. Singapur'un büyüme hızı % 10.1'dir. Düzeltiriz.

Yazarın Tüm Yazıları