Ecevit'ten ‘yüzleştirme’ toplantısı

TBMM tatile girince, DSP Genel Merkezi bazı milletvekillerini, partinin durumunu tespit için değişik bölgelere gönderdi.

Milletvekilleri çalışmalarını tamamlayıp, bir rapor halinde Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ecevit'e sundu.

Raporda, örgütün DSP'li bakanlar hakkındaki görüşleri de yer aldı.

Örgüt bazı bakanlardan ‘‘iş yapmıyorlar’’ diye şikáyetçiydi.

YÜZLEŞTİRME

Şikáyet edilenler arasında Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu ön sırada yer aldı.

Başbakan Bülent Ecevit, belki de bugüne kadar bir liderin gerçekleştirmediği bir yönteme başvurdu.

Geçen hafta cuma günü Bostancıoğlu'nu DSP Genel Merkezi'ne davet etti.

Toplantıda, Ecevitler'in yanı sıra, Genel Merkez yöneticileri ve raporun hazırlanmasında emeği geçen milletvekillerinden bazıları bulundu.

Yapılan tam anlamıyla ‘‘yüzleştirme’’ toplantısıydı.

Aktarıldığına göre milletvekilleri, Bostancıoğlu'nun yüzüne karşı örgütün hakkındaki düşüncelerini bütün açıklığıyla söyledi.

Hatta kendi görüşlerini de dile getirmekten kaçınmadı.

Şikáyetler ağırlıklı olarak şu noktalarda toplanıyordu:

- Milli Eğitim müdürlüklerinde Atatürkçü görüşü taşıyan kişiler yerine, şeriatçı ve ülkücülere öncelik tanınıyor.

- Bakan örgütten gelen talepleri yerine getirmiyor, azarlıyor.

- MHP ve ANAP'tan gelen talepler ise anında gerçekleşiyor.

ATATÜRKÇÜ DE ÇALIŞSIN

Bostancıoğlu,
hakkındaki iddiaları dikkatle dinleyip not etti.

Bakanlığının personel ve bütçe büyüklüklerini kısaca aktardı.

Öğretmenlerin sınav yönetmeliğine göre işe girdiklerini anımsattı.

Bostancıoğlu, il milli eğitim müdürleri ve öğretmen atamaları ile ilgili eleştiriler karşısında sinirlerine hákim olamayıp bağırmaya başladı:

‘‘ Bakanlığımda her şey kurallar içinde yürür. Liyakat önde gelir. Şartları taşıyan sınavına girer. Sınavda Cumhuriyet ve Türk Milli Eğitim'in ilkelerini sorduk. Atatürkçü de çalışır sınavı kazanır...’’

Bu söz salonda soğuk hava estirirken Bostancıoğlu aynı tonda devam etti:

‘‘Şimdi 30 bin öğretmen atayacağız. Kimse, kimsenin elinden tutup torpil aramasın. Bütün öğretmenlerim Atatürkçüdür. Olmayan zaten barınamaz. Ben de öğretmenlerin babasıyım.’’

Bostancıoğlu
'nun sözleri bununla kalmadı.

Çıkarılan bir yönetmelikle, geçmişte Milli Eğitim'de görev yapanlara öncelik tanındığı ve böylece ‘‘uzaklaştırılan şeriatçıların dönüş olanağı bulduğu’’ eleştirilerine de yanıt verdi:

‘‘Her memur gibi öğretmenler de hukukun güvencesindedir. Dönecek olan Danıştay'dan dönüyor. Eğitimde kaliteyi münakaşa ettirmem. Not barajını birileri için aşağı indirmem. Birileri kazansın diye sınavla oynatmam.’’

DSP Genel Merkez'indeki yüzleştirmede, milletvekilleri de sessiz kalmadı. Getirdikleri eleştirileri, güçlü örnekler vererek destekledi.

Ecevitler ise tartışmayı sesiz bir şekilde izlemekle yetindi.

Bostancıoğlu, belgesiyle önüne konulan suçlamaları ve raporun bir kopyasını alıp ‘‘inceleyip, gereğini yapma’’ sözü verdi.

Konuyu dün Bostancıoğlu'na açınca telefonda uzun sayılabilecek süre sessiz kaldı.

‘‘Bir toplantı değildi’’ deyip geçiştirmeye çalıştı.

İçerde konuşulanları aktarınca da ‘‘Maşallah her şeyi anlatmışlar’’ diyerek toplantıyı ve tartışmaları doğruladı.

Bostancıoğlu, kararlılığından geri adım atmayacağını söyledi.

Telefonu kapatırken, ‘‘Örgüt taleplerine karşı bundan sonra nasıl davranacaksınız?’’ sorusuna verdiği yanıt ilginçti:

‘‘Babam olsa fark etmez...’’
Yazarın Tüm Yazıları