Doğan Hızlan: Vakitsizlikten ve nakitsizlikten...

Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

Vakitsizlikten ve nakitsizlikten Frankfurt Kitap Fuarı’na katılamıyoruz

DÜN, Hürriyet'in Kültür sayfasında bir haber yayınlandı: ‘‘Türkiye konuk ülke olmak istiyor.’’

Haberde, 2002 yılı için Türkiye ile Çin'in yarıştıkları yazılıydı.

Türkiye'nin Uluslararası Frankfurt Kitap Fuarı'nın 'Konuk Ülke' listesine girebilmesi için, Türkiye Kültür Bakanlığı'nın başvuru serüveni çok eskiye dayanır.

Benim bildiğim ilk başvuru eski Kültür Bakanı Fikri Sağlar zamanında yapılmıştı. Müsteşar Emre Kongar da o yıl oradaydı, bu işin ateşli bir savunucusuydu.

'Konuk Ülke' olma talebi, daha sonraki kültür bakanları, Timurçin Savaş, Ercan Karakaş, İsmail Cem ve İstemihan Talay tarafından ısrarla sürdürüldü.

Fuar direktörü Lorenzo Rudolf, müracaatta bulunan ülkelerin yetkilileriyle, 'düşünce özgürlüğü ve insan hakları gibi hassas konularda' açıkca konuşacaklarını söylemiş.

Hiç kuşkusuz bu kavramlar gündeme geldiğinde, Türkiye demokrasi kulvarında daha önde.

Çünkü Türkiye'nin tarihinde en azından, bir Tiananmen Meydanı olayı yok.

Türkiye'nin 'Konuk Ülke' başvurusunun yapıldığı yılın aralık ayında üst düzey bir Fuar yetkilisi İstanbul'a geldi, aralarında benim de bulunduğum bir kaç kişiyle görüştü.

İleriye sürdüğü çekinceler, yukardaki gündem maddeleriydi.

Demek ki Fuar yetkilileri AB yolunda ileri ve olumlu adımlar attığımıza karar vermiş ki bizi de adaylar arasına almışlar.

KONUK ÜLKE NEDİR?

HER yıl Frankfurt Kitap Fuarı'nda bir ülke 'Konuk Ülke' seçilir.

Ona bir bina tahsis edilir.

O ülke kültürünü; edebiyatından resmine, sinemasına, arkeolojik değerlerine kadar bütün varlığını en etkili biçimde sergiler. Görsel ögeler kullanılır.

Konserler verilir, o ülkenin değişik alanlardaki önemli kişileri açık oturumlar yapar.

Ülke mutfağı gelenlere ya da stand dışında tanıtılır.

Etkinlikler sadece fuar alanıyla kısıtlı değildir, değişik yerlerde, değişik salonlarda, değişik şehirlerde bu tanıtım toplantıları yapılır.

Bir ülkenin tanıtılması konusunda aklınıza gelecek bütün hususular bu süre içinde Almanya sınırları içine yayılır.

Kısaca A'dan Z'ye bir tanıtım propagandasıdır.

Dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen yayıncılar, ziyaretçiler, yazarlar Türkiye'yi buradan tanıyacaklardır. En geniş anlamda.

Dekorunuzdan hazırlayacağınız kataloğa kadar büyük özen göstermeniz gerekir.

ZAMAN VE PARA YOK

TÜRKİYE Yayıncılar Birliği, Başbakan Bülent Ecevit'e bilgi notu sundu.

Bu yıl 18-23 Ekim tarihleri arasında yapılacak Frankfurt Kitap Fuarı'nda ülkenin belirleneceğini söylemişler.

'Konuk Ülke' projesinin gerçekleşmesi için 15-20 milyon Alman Markı gerekiyor. Kültür Bakanlığı'nın bu parayı vermesi imkansız, Başbakanlık Tanıtma Fonu'na gidilmiş, ondan henüz bir cevap yok. Ancak yetkililer, istikrar programı dolayısıyla bu paranın verilmeyeceğini söylediler.

Kültür Bakanı İstemihan Talay da, 2002'ye kadar böyle bir hazırlığın gerçekleşmesinin imkansızlığını belirtiyor.

2000 yılının 'Konuk Ülke'sinin Polonya, 2001'in de Yunanistan olduğu düşünüldüğünde, ardından Tükiye doğrusu yakışıyor.

HEMEN BAŞLANMALI

KONUK ÜLKE projesi, Türkiye'nin bütün yönleriyle tanıtılması açısından gerçekten bulunmaz, büyük bir fırsattır.

Ancak bunu aceleye getirmeden, iyi hazırlanarak yapmalıyız.

Devletin parası yetmezse, sponsorlar da aranabilir. Çünkü bu herkes için önemlidir.

Gene de Bakanlık ve Başbakanlık bir düşünsün, hepimiz seferber olursak başarabilir miyiz diye?

Ben evet diyorum.

Yazarın Tüm Yazıları